• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ZAFER ŞAHİN

Vesayet rejimi bitti mi?

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 06.03.2012, 00:00
Türkiye'de vesayet rejiminin sona erdiği ve derin devletin gücünün azaldığına inananlardansanız, fena halde yanılıyorsunuz. Bu ülkenin iki yakasının bir araya gelmesini istemeyen malum güçler dün olduğu gibi bugünde işbaşında. Pazar akşamı Ankara'da emekli emniyet müdürü Hasan Eryılmaz, esrarengiz bir cinayetle ortadan kaldırıldı. Eryılmaz sıradan bir isim değil. 12 Eylül döneminden sorumlu tutulanlar hakkında yapılan suç duyurusu listesinin 104. sırasındaydı ve işkence ile suçlanıyordu. Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın yargılanacağı 4 Nisan'daki 12 Eylül davasından tam 1 ay önce infaz edilmesi enteresan. Hatırlayacaksınız 2009'da da Özel Harekat Daire Başkanı Behçet Oktay, intihar mı cinayet mi olduğu anlaşılamayan bir olay sonucu susturulmuştu. Hiç şüpheniz olmasın Eryılmaz'ın ölümü üzerindeki sır perdesi de asla kalkmayacak. Son 30 yılda aydınlatılmış bir tek faili meçhul dosyası yok bu ülkenin. İktidarlar değişiyor ama failler hep meçhul kalıyor. Statükonun dimdik ayakta olduğunu gösteren bir gelişme daha yaşandı dün. Türkiye'nin en sıkı korunan binası olan Başbakanlığa 50 metre mesafede bomba patlattılar. Başbakan Erdoğan'ın rahatsızlığı nedeniyle 1 aydır toplanamayan Bakanlar Kurulu'nun başlamasına 2 saat kala patladı o bomba. Kim, kime ne mesaj verdi belirsiz. Bizim derin devlet aslında çok vefalı. Sağdan veya soldan kimi kullandıysa sonuna kadar arkasında duruyor. 2 Temmuz 1993'te 37 kişiye mezar olan Madımak Oteli'ni yakanlar zamanaşımından kefeni yırtmak üzere. 13 Mart'taki duruşmada mahkeme yaşananların bir insanlık suçu olduğunu kabul etmezse, 7 firari sanığın yargılandığı 19 yıllık dava düşecek. Böylece Sivas olaylarının usta işi bir derin devlet komplosu olduğu da doğrulanmış olacak. Vesayet rejiminin bittiği bir ülkede rastlanılacak manzaralar mı bunlar?


KONUŞAN FOTO
Şimdi için içebildiğiniz kadar.
8 Mart resmi tatil olsun

Nazım Hikmet'in "Soframızdaki yeri öküzlerimizden sonra gelen kadınlarımız" dizelerini yazdığı dönemden bugüne köprünün altından çok sular aktı. Türk kadını Cumhuriyet'le birlikte önemli kazanımlar elde etti. Ancak hala maruz kaldığı zorlukları aşma ve sahip olduğu hakları kullanma konusunda önünde büyük engeller var. Kadını ikinci sınıf insan olarak kabul eden erkek egemen zihniyet hak, hukuk dinlemiyor. İki gün sonra gösterişli etkinliklerle "Dünya Kadınlar Günü"nü kutlayacağız. Yine bildik nutuklar atılacak ve muhtemelen bir sonraki gün gazetelerin 3. sayfaları yine "Kadına şiddet" haberleriyle dolu olacak. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, bu ülkenin o koltukta gördüğü en iyi bakan. Medyadan hatırı sayılır bir destek alıyor. Kadınların ve STK'ların kendisinden büyük beklentileri var. Kadına şiddetin önlenmesi bugünden yarına halledilebilecek bir mesele değil. Ancak devletin kadın haklarını geliştirmek ve şiddeti önlemekte kararlı olduğunu gösteren somut bir adım atması şart. Bu adım neden 8 Mart'ı resmi tatil ilan etmek olmasın? Halen 31 ülkede 8 Mart'lar resmi tatil olarak kutlanıyor. Nüfus ve yüzölçümü olarak dünyanın en büyük iki ülkesi Çin ve Rusya da bu ülkeler arasında. Türk kadını böyle bir jesti fazlasıyla hak ediyor. Bakan Şahin'den perşembe günü bu müjdeyi bekliyoruz.



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA