• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ZAFER ŞAHİN

Paşamızın selamı var

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 17.04.2012, 00:00
TMSF eski Başkanı Ahmet Ertürk, "Binyılın Sonu 28 Şubat" adlı kitapta yakın tarihe damga vuran postmodern darbeyi "Yaşanan şey banka sistemi üzerinden ekonominin ve siyasetin yeniden dizayn edilmesiydi" diye anlatıyor. 28 Şubat üzerine yapılmış en doğru tahlillerden biri bu bence. 'İrtica geliyor' kandırmacısı ile yaratılan kaos ortamında bu milletin 50 milyar doları hortumlandı. Başka bir ifadeyle en az 20 yılı çalındı. Ahmet Ertürk ile başladık onunla devam edelim: "1994-2003 arası Türkiye'de 25 banka fona devredildi. Devlet bunların açıklarını kapatmak için 30 milyar dolar ödedi. Hazine bu parayı içeriden yüksek faizle borçlanarak aldı. Faizleri hesapladığınızda rakam 60 milyar dolara çıkıyor."
Borçlanan aslında Hazine değil bizdik. Kan emicilerin önümüze koyduğu faturayı da biz ödedik. Darbeler Türkiye'yi sadece sosyal ve kültürel açıdan değil ekonomik olarak da yıllarca geriye götürdü. Askerler ve medya eliyle 28 Şubat'ın altyapısını oluşturan büyük sermayenin bir diğer kozu emekli askerlerdi. 28 Şubat sürecinde aktif rol aldıktan sonra emekliye ayrılan paşaların neredeyse tamamı büyük holdinglerin yönetim kurullarına girdi.
Dönemin kudretli paşalarından Güven Erkaya, işadamı Korkmaz Yiğit'in danışmanı oldu. Vural Beyazıt Etibank'ın, Teoman Koman İnterbank'ın, Muhittin Fisunoğlu ise Sümerbank'ın yönetim kurulu üyesiydi. Ancak 2001'de patlayan büyük kriz sadece Türkiye'nin değil sırtını paşalara dayayan sermayenin de çöküşüne yol açtı. Ali Balkaner, Hayyam Garipoğlu, Cavit Çağlar ve Murat Demirel o dönemde bankalarına el konulan ve hapse atılan patronlardı. Ne ilginçtir ki, onların yönetim kurullarında görev yapan paşalardan hiçbiri ne sorgulandı, ne de hapse girdi. Bırakın hapse atılmayı ifadelerine bile başvurulmadı. Yönetim kurullarında 'paşa' olmayan Yurtbank ve Egebank'ta ise patronlarla beraber yöneticilerin tamamı yargılanıp cezalandırıldı.
Darbenin ne menem bir felaket olduğuna 28 Şubat'ta hep beraber tanıklık ettik. Milyonlarca insan işini, umudunu hepsinden önemlisi bu ülkeye olan inancını kaybetti. Korkunç bir ahlaki çöküş yaşandı. O dönemin intihar kayıtlarına bakmak bile yaşanan büyük acıları anlamaya yeter.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Çevik Bir'in gözaltına alınmasına "İntikam mantığıyla adalet aranmaz" diyerek tepki göstermiş. Dünyada darbecilerden hesap sorulmasına karşı çıkan tek sol parti bizde. "Paşamızın selamı var" diyerek iş bitirilen bir Türkiye'den, darbecilerden hesap soran bir Türkiye'ye geçmek anlaşılan sadece CHP'yi memnun etmiyor.

DP'de Zeybek bırakıyor, Çilsal geliyor

Merkez sağın köklü partisi Demokrat Parti'de (DP) kongre heyecanı yaşanıyor. 12-13 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilecek olağanüstü büyük kongre öncesi kulisler yine hareketli. Büyük umutlarla partinin başına geçen Namık Kemal Zeybek'in bir yol ayrımına geldiği ve kongrede çekileceği yönünde rivayetler var.
Partinin genel başkan yardımcılarından Galip Çetin hafta sonu Ankara'da ziyaretime geldi. Adalet Partisi Uşak eski Milletvekili Galip Çetin'in torunu olan ve dedesi ile aynı ismi taşıyan genç siyasetçiye "DP'de neler oluyor?" diye sordum. İşte cevabı: "Genel Başkanımız 2 yıla yakın görevde kalma hakkı varken tam ve gerçek demokrasi için olağanüstü kongre kararı aldı. Bu siyasette eşine pek rastlanılmayan bir fedakarlıktır. Partide genel başkanlık için adı en çok telaffuz edilen aday şu anda Osman Çilsal. Teşkilatlarımızın kendisine yoğun bir ilgisi ve talebi olduğunu görüyoruz. Osman Çilsal DP ruhuna ve misyonuna uygun, çağdaş, demokrat, milliyetçi ve muhafazakar eğilimleri temsil edebilecek yetenekte bir arkadaşımız. Kendisi tam bir gönül adamıdır. Tüm DP teşkilatı tarafından yakından tanınır ve sevilir. Partide sırasıyla il başkanlığı, genel idare kurulu üyeliği, Kayseri Belediye Başkan adaylığı, Genel Başkan Yardımcılığı, Genel Başkan vekilliği yaptı. 20. dönemde Kayseri'den Parlamentoya girdi. Türkiye'nin meselelerini ve çözüm yollarını çok iyi bilir. Çilsal'ın liderliğinde Sadettin Tantan ve Abdüllatif Şener gibi isimlerin de katılımıyla Kırat'ın eski günlerine döneceğine ben yürekten inanıyorum."
Son bir not: Çilsal adaylığını Namık Kemal Zeybek'in çekilmesinden sonra açıklamayı planlıyor.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA