Ankara'nın soğuk ve kasvetli havasından mıdır bilinmez, bizim siyasetçilerimiz gülmeyi ve güldürmeyi pek sevmez. Tabii istisnalar hariç. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, konuşma aralarına sıkıştırdığı espriler ve renkli kişiliğiyle tanınır. Yıldırım'ın bir programını izleyecekseniz gülmeniz hemen hemen garantidir. Geçtiğimiz hafta Ankara'da basın mensuplarıyla bir araya geldiği yemekte esprileriyle yine kırdı geçirdi. Cem Yılmaz'a ciddi bir rakip olduğunun kendisi de farkına varmış olmalı ki, bir ara "Adımız stand-up'çı bakana çıktı. Son günlerde 'Bakan ciddi konuşmuyor' diye beni eleştiriyorlar. Bu iyi bir şey değil" deyiverdi. Tabii bu işin şakası. Kimsenin Yıldırım'ın esprilerinden rahatsız olduğunu sanmıyorum. Ha kıskananlar olabilir. Çünkü espri yapmak zeka isteyen bir meziyettir. O da herkeste kolay kolay bulunmaz. Siyasette BNLYLDRM'ların sayısı muhakkak ama muhakkak artmalı...
Günaydın'ın büyük iddiası
2014 yerel seçimleri CHP için çok kritik. Yıllardır ana muhalefette kalan ve iktidar özlemi ile yanıp tutuşan partide bütün hesaplar yerel seçime endekslenmiş durumda. Amaç, SHP'nin 1989'da yakaladığı başarıyı 25 yıl sonra yeniden tekrarlamak. O seçimde SHP, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere büyük illerde adeta tulum çıkarmış ve yerelde iktidar olmuştu. Peki yeni CHP böylesine parlak bir seçim zaferi elde edebilir mi? Partinin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, 89'dakine benzer bir sonuç alacaklarına inanıyor. İnanmakla kalmıyor, bir de iddia ortaya atıyor: "2014'te AK Parti ve CHP yüzde 30 bandında oy alacak." İzmir dışında İstanbul ve Ankara için de umutlu. Yeni Asır'da önümüzdeki hafta pazartesi günü yayınlanacak röportaj için bir araya geldiğimizde dile getirdiği bu iddia, şüphesiz çok tartışılır. Ancak uzun yıllardır takip ettiğim CHP'nin bu kez işi sıkı tuttuğunu ve partide işlerin eskisinden çok farklı yürüdüğünü söylemem lazım. CHP, 2004'te Ankara Büyükşehir adayını 'Nasıl olsa Gökçek kazanacak' diye son gün belirlemiş, 2009'da büyükşehir adaylarına seçime 1 ay kala açıklamış bir partiydi. Günaydın'la söyleşimizde Ege ve İzmir'de uygulayacakları yerel seçim stratejisi, mevcut başkanların durumu ve partinin bölgedeki oy oranına ilişkin konuları da konuştuk. 2014'te gönlünden adaylık geçiren CHP'lilere bu söyleşiyi mutlaka okumalarını tavsiye ederim.
Manisa'nın Tanrıverdi'si var
Hüseyin Tanrıverdi, AK Parti MYK'daki görevinden ayrıldıktan sonra memleketi Manisa'ya daha çok zaman ayırmaya başladı. Hemşerileri hafta sonlarında Manisa'yı karış karış gezen tecrübeli siyasetçiyi, hafta içinde Ankara'da da yalnız bırakmıyor. Önceki gün Meclis kulisinde kendisiyle sohbet ettiğimiz yarım saat içinde en az 15 Manisalı hemşerisi yanına geldi. Hemen hepsi lafa "Başkanım bunu ancak sen çözersin" diye başladı ve sonra birbiri ardına sıraladı isteklerini. Kızına, oğluna, gelinine iş arayanlar, görev yerini değiştirmek isteyen memurlar, 'kadrom yükselsin' diyenler, yeni bir iş kurmayı planlayan esnaflar hep onun kapısını çalıyor. Dikkatimi çekti, kimseyi geri çevirmiyor. Elinden geldiğince yardımcı olmak gayretiyle hemen telefona sarılıyor. Tanrıverdi, yeni bir politikacı değil. 3 dönemdir Ankara'da. İktidar partisinin önde gelen isimlerinden biri. Ama bazı yeni vekiller gibi vatandaşın taleplerine burun kıvırmıyor, onu dinlemeden başından uzaklaştırmaya çalışmıyor. Milletin o vekaleti kendisine neden verdiğini hiç unutmuyor. Çabuk havaya giren yeni vekillerin Tanrıverdi'den öğreneceği çok şey var...
Plan ve Bütçe'ye kadın eli değecek
Plan ve Bütçe Komisyonu, TBMM'deki komisyonlar içinde en önemlisidir. Kuruluşu anayasa ile düzenlenen bu komisyonda görev yapacak vekiller genelde teknokratlardan seçilir. Her biri aynı zamanda partilerinin beyin takımında da yer alır. Komisyonun bir diğer özelliği Meclis'ten geçen bütün kanunların genel kuruldan önce burada ele alınması ve son şeklinin verilmesidir. Bu kadar önemli bir komisyonda geçtiğimiz haftaya kadar tek bir kadın vekil dahi yoktu. Ta ki AK Parti, İlknur Denizli'yi görevlendirene kadar. Artık Plan Bütçe'nin 40 üyesinden biri kadın. Üstelik İzmirli. Bu görevlendirme partide Halkla İlişkiler Başkan Yardımcılığı görevini de yürüten Denizli'nin iş yükünü daha da artıracak. Ama İzmirli vekilin, Plan ve Bütçe'ye kaydırılması onun siyasi kariyeri için önemli bir dönüm noktası olabilir. Böylesine kritik bir komisyona kimse durduk yere atanmaz. Demek ki, parti üst yönetimi Denizli'nin Meclis performansından memnun. Plan ve Bütçe'de CHP'li Rahmi Aşkın Türeli ve Musa Çam da görev yapıyor. Denizli'nin de katılmasıyla komisyondaki İzmirli sayısı da üçe yükselmiş oldu.
Bu teklife destek verin
İşsizlik, Türkiye'nin terörle beraber en yakıcı sorunu. İlginçtir, yoğun olarak üniversite mezunları arasında görülüyor. Çünkü ülkemizde ciddi bir mesleki planlama yok. Bu yüzden 'Atanamayan Öğretmenler' diye bir sorunumuz var. Şimdilerde pek sesleri çıkmıyor ama 90'lı yıllarda 'İşsiz Ziraat Mühendisleri Derneği' kurulmuştu ülkemizde. Günümüzde ise benzer bir sorunu Su Ürünleri Mühendisleri yaşıyor. Tam 17 adet Su Ürünleri Fakültesi'nden her yıl 700 gencimiz mezun oluyor. Ancak çoğu kendi mesleklerini yapma şansını hayatları boyunca yakalayamıyor. Oysa coğrafya derslerinden de hatırlayacağınız gibi, üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke Türkiye. Deniz, iç su, baraj ve nehirlerimizin toplam büyüklüğü 26 milyon hektardan fazla. 20 bin 112 adat balıkçı teknesi ile balıkçılık yapılıyor bu sularda. 523 adet de su ürünleri kooperatifimiz var. MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, işsiz su ürünleri mühendislerinin derdine derman olacak bir kanun teklifi hazırlamış. Her kooperatifin en az bir su ürünleri mühendisini istihdam etmesini, maaşlarının ise Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından ödenmesini öneriyor. Hem gençlere bir iş kapısı açacak hem de sektöre ciddi kattılar sağlayacak bir teklif bu. Umarım Meclis'ten geçer ve gençlere bir iş kapısı açılır.