• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ZAFER ŞAHİN

Deliliğe övgü

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 30.04.2013, 00:00
Müziğin sesini duymayanlar dans edenleri deli zannedermiş...
2013 Türkiye'sinde kendileri de terör mağduru olan ancak fiziken savaşı yaşamadıkları için bunun farkına varamayan bir grup, barış isteyenleri deli yerine koyuyor.
Aslında kimin deli kimin akıllı olduğunu test etmek çok kolay...
Ama önce terörün 30 yıllık acı bilançosunu hatırlamak gerekiyor...
* Devlet, terörle mücadele için harcadığı 400 milyar doları, ağır vergiler ve yüksek zamlarla yoksul halkın cebinden tahsil etti.
* Üç haneli enflasyon rakamları, artan dış borçlar, açlık ve yoksulluk sınırında yaşayan milyonlar, ekonomik krizler terörün başladığı 1984'ten sonra hayatımızdan hiç eksik olmadı.
* PKK her yıl bağış, aidat, ceza vb. adlarla Avrupa'daki Kürtlerden 1 milyar dolar, Türkiye'dekilerden vergi ve yardım adı altında milyonlarca dolar topladı.
* Ortadoğu'daki uyuşturucu, silah, sigara ve insan kaçakçılığını kontrol ederek yüz milyonlarca dolar gelir elde etti.
* Türkiye-Irak ve Türkiye-İran sınırlarında her türlü kaçakçılıktan gümrük vergisi adıyla haraç topladı.
* İlk yıllarda ciddi maddi sıkıntılar yaşayan örgüt, bütün bu faaliyetler sonucu yıllık gelirini 2 milyar dolara çıkardı. Bu paranın tamamı silah ve bomba olarak bize karşı kullanıldı.
* Aynı dönemde devlet zaten kıt olan kaynaklarının büyük bölümünü terörle mücadeleye ayırdığı için, Türkiye'de 1993 ve 2001 yıllarında iki büyük ekonomik kriz yaşandı.
* İşçiden, memurdan, köylüden, öğretmenden kesilen para, askere, polise, özel time, korucuya, istihbaratçıya, itirafçıya, yani eli silah tutanlara verildi.
* Doğu ve Güneydoğu'da 100 bin kişi çiftçiliği bırakıp köy korucusu oldu. Hayvancılık sektörü bitti.
* Terör yüzünden yabancı sermayenin ülkeye akışı durdu.
* 90'lı yıllarda turistik bölgelerde patlayan bombalar Türkiye'nin dış gelirlerinin yüzde 25'ini tek başına karşılayan turizm sektörüne büyük darbe vurdu.
* Boşaltılan köy ve mezralardaki milyonlarca insan önce Güneydoğu'nun kentlerine oradan da büyükşehirlere göç etti. Şehir merkezleri tıka basa doldu.
* Beklenmeyen nüfus akınına uğrayan şehirler çarpık kentleşme, işsizlik, barınma, sağlık ve altyapı sorunları altında ezildi. Büyük kentlerde kapkaç, gasp, organize suçlar, kaçakçılık ve şiddet patladı.
* Göçle gelen kitleler şehirlerin sosyo-kültürel yapısına adapte olamadı. Kentle bütünleşmeyi reddederek kendi gettolarını oluşturdu.
* Yoğun göç alan Batı Anadolu kentlerinin ekonomisi geriledi, yaşam kalitesi düştü. Şehir kültürü yozlaştı, güven ve huzur ortamı bozuldu.
* Sınır boylarına ve teröristlerin geçiş güzergahlarına yerleştirilen milyonlarca mayın yüzünden, yüz binlerce hektarlık tarım arazisi üretime kapandı.
* Bölgede üretim yapan yerli ve yabancı sermayeye ait fabrikalar kapandı. İşsizler ordusuna yeni neferler katıldı.
* Tutuklanıp cezaevine konulan örgüt sempatizanları içerden yetişmiş militanlar olarak çıktı.
* Şiddet nedeniyle bölgede eğitim bitti. Kürt çocukları için dağa çıkmak ve terör örgütlerinin militanı olmak dışında fazlaca bir seçenek kalmadı. PKK, 164 öğretmeni şehit etti. Okulların yerini karakollar aldı.
* Terör nedeniyle köyler, kasabalar ve şehirler arasındaki ulaşım en aza indi. Yerleşim birimleri birbirinden koptu, insanların hareket özgürlüğü kısıtlandı, ticaret bitti. Bölgenin kentleri ve kasabaları açık cezaevleri haline geldi.
* 1983-2008 arasında Doğu'da ve Batı'da 47 bin orman yangını çıktı. Büyük bölümü terör örgütü tarafından çıkarılan bu yangınlarda yüz binlerce hektarlık ormanlık alan küle döndü. Ekolojik denge bozuldu, Türkiye çoraklaştı.
* Silahlanma korkunç şekilde arttı, her meseleyi silah ve şiddetle çözmeye meyilli bir toplum ortaya çıktı.
Tablo bu...
Sizce müziğin sesini duymayanlar mı, yoksa dans edenler mi deli?

MYK'ya kim girer

CHP'nin 4 Mayıs'ta toplanacak Parti Meclisi çok kritik.
Yenilikçi kanattan Gülseren Onanç'ın istifasının ardından ulusalcı Dilek Akagün Yılmaz'ın disipline sevki, partide zaten yüksek olan gerilime iyice tavan yaptırdı.
Cumartesi günkü toplantıda Onanç'tan boşalan MYK üyeliğine yeni bir isim atanacak.
MYK'da temsil edilmeyen İzmir'in yeniden CHP'nin üst yönetimine girmesi ihtimal dahilinde.
Ancak kulislerde İzmir'in yine MYK dışında kalacağı yorumları yapılıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun Onaç'ın yerine PM'nin vekil olmayan kadın üyelerinden birini ataması bekleniyor.
Ancak önümüzdeki 3 günde farklı gelişmeler olabilir ve İzmir yeniden potaya girebilir.
Bu durumda şansı en yüksek iki isim Alaattin Yüksel ve Aytun Çıray...
Kulislerdeki bir başka senaryoya göre MYK'da 4 ya da 5 üye değişecek.
Kendi adıma buna hiç ihtimal vermiyorum.
Kılıçdaroğlu'nun şu aşamada yönetimde büyük bir değişime gitmesi, partide yeni küskünlükler ve çatışmalar doğurur.
Böyle bir şeyi herhalde o da istemez...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA