Etkisi Mart ayına kadar devam eder mi bilmem ama Gezi eylemleri özellikle İzmir'de CHP'ye olumlu yansıdı.
En azından anket sonuçları bunu gösteriyor.
14 yıllık iktidar ve onca çözüm bekleyen soruna rağmen partinin oylarında ciddi bir düşüş yok.
Kısacası CHP'nin eli İzmir'de kuvvetli.
Siyasetle ucundan kıyısından ilgisi olan herkes bilir ki, ortada bir risk görünmüyorsa değişim ihtimali daha yüksektir.
Her ne kadar elimizde bunu ispatlayacak somut bir delil yoksa da Kemal Kılıçdaroğlu için Aziz Kocaoğlu'nun vazgeçilmez olmadığı görülüyor.
Öyle olsaydı şimdiye kadar çoktan 'Adayım Kocaoğlu' der tartışmaları bitirirdi.
Dün tam bu yazıyı yazarken, CHP Genel Merkezi'nin İzmir'de 3 ayrı araştırma şirketine 5 ismi kapsayan bir anket yaptırdığı bilgisi geldi.
'Hüseyin Aslan, Cevat Durak, Tunç Soyer, Hakan Tartan ve Aziz Kocaoğlu'ndan hangisini büyükşehir adayı olarak görmek istiyorsunuz?' diye sorduruyor CHP Genel Merkezi.
Tek başına bu bilgi bile Kocaoğlu'nun durumunun belirsiz olduğunu anlatmaya yeter.
2009 yerel seçimlerinde AK Parti'nin adayı Taha Aksoy, birlikte katıldıkları bir TV programında 'Aziz Bey'e kendi kasamı emanet edecek kadar güvenirim' demişti.
Rivayet odur ki, İzmir'e Aksoy'un kampanyasını yürütmek üzere gelen ünlü bir reklamcı bu sözleri duyunca öfkeden deliye döner.
Hemen ekibini toplar ve 'Bu iş bitmiştir, İstanbul'a dönüyoruz' der.
2014'te bu olayın değişik bir versiyonu CHP'de yaşanıyor.
Kocaoğlu'nun 'İZBAN projesine katkılarından dolayı Başbakan Erdoğan ve Binali Yıldırım'a 'sonsuz teşekkür ediyorum' ifadesini kullanması CHP içinde ciddi bir rahatsızlık yaratmış.
Bazı CHP'lilere göre bu teşekkürün Taha Aksoy'un sözlerinden bir farkı yok.
Diyarbakır seyahati nedeniyle Kocaoğlu'na tepkili olan ulusalcı kanat da bu teşekküre hayli bozuk.
Belli ki tüm bu etkenler CHP Genel Merkezi'nin İzmir konusundaki kararını vermesini geciktiriyor.
Hatta farklı arayışlara yönelmesine neden oluyor...
Seçimde bunları konuşacağız
Ne Gezi Parkı, ne de çözüm süreci, Meclis bir kapansın gündem tamamen yerel seçime odaklanacak.
Gerçi İzmir seçim sath-ı mailine geçtiğimiz hafta sonu itibariyle zaten girdi.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, hafta sonu İzmir'in bir türlü bitmeyen metrosu üzerinden verdiği mesajlarla fitili ateşledi.
Belli ki, AK Parti 2014 yerel seçimlerinde İzmir'de CHP'yi metro ve büyükşehrin bir türlü aşamadığı ulaşım sorunları üzerinden vuracak.
Büyükşehrin 'En ucuz metroyu biz yapıyoruz' kozu son keşif artışlarından sonra miadını doldurdu.
İstanbul ve Ankara metrolarından daha ucuza yapılıyor olsa bile AK Partililer seçim döneminde 'Bitmeyen metronun maliyeti mi olur' sorusunu muhakkak soracaklardır.
Bu işin icraat bölümü...
Bir de asıl can alıcı nokta olan ideolojik boyut üzerine çalışacaklar.
'CHP eşittir Atatürk' algısını kıracak bir strateji izleyecekler.
AK Parti'nin önde gelen kurmayları bir süredir "Bu CHP'nin Atatürk'ün CHP'siyle bir alakası yok" tezini işliyor.
Seçim yaklaştıkça sahil kentlerinde bu tezi daha bir sık duyacaksınız.
CHP ise hükümete muhtemelen yatırımlar üzerinden yüklenecek.
Artık bir klasik haline gelen 'İzmir kamu yatırımlarından hak ettiği payı alamıyor' iddiasını bu seçimde de sıkça duyacağız.
Aslında CHP'nin kendisini kasmasına gerek yok.
Şartlar ne olursa olsun CHP'ye oy verecek yüzde 30'luk bir kitle arkasında.
O nedenle seçim kampanyasını muhtemelen yine yaşam tarzına müdahale ve ideolojik kamplaşmalar çerçevesinde şekillendirecektir.
İzmirlinin işi zor.
Bir tarafta çok istediği yatırımlar ve hizmetler, diğer tarafta ya elimden giderse kaygısıyla sıkı sıkı sarıldığı yaşam tarzı...
Yok mu bu ikisini aynı anda İzmir'e sunmayı vaat eden?
Kim bu ORC
İzmir üzerine düzenli olarak çalışan araştırma şirketlerinden biri de ORC.
Zaman zaman Yeni Asır'da biz de anketlerini okuyucularımızla paylaşıyoruz.
İlginçtir ne zaman bir ORC anketi yayınlasak bazı belediye başkanları ve CHP il yöneticilerinden tepki alıyoruz.
Özellikle büyükşehir anketlerinde Hakan Tartan'ın adının çıkmasına amiyane tabirle ayar olan çok.
İtiraf edeyim gelen tepkilerden bir ara bende etkilendim.
Ancak AK Parti'nin BUPAR araştırma şirketine yaptırdığı anketin sonuçlarını görünce ORC'ye haksızlık yaptığımı anladım.
BUPAR'ın İzmir anketiyle 10 gün önce Yeni Asır'da yayınladığımız anket neredeyse bire bir aynı.
'ORC anketleri taraflı' diyen CHP'liler, şu soruyu kendilerine muhakkak sormalı.
'Acaba bu anketleri CHP Genel Merkezi yaptırıyor olamaz mı?'
Belki de çıkan sonuçlardan birilerinin ders almasını istiyorlardır.
Kim bilir?
Biri Erkan Akçay'ı durdursun
TBMM uzun bir maratonunun ardından bu hafta sonu kapanıyor. Haklarını teslim edelim vekiller bu yıl sıkı çalıştı. İçlerinden bazıları diğerlerine göre iki kat fazla yoruldu. Onlardan biri de MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay. Meclisin en çalışkan vekillerinden Akçay'ın parlamento performansı göz kamaştırıyor. TBMM'nin 24 üncü yasama döneminde başladığı 28 Haziran 2011 tarihinden 10 Temmuz 2013'e kadar geçen sürede 31 kanun teklifi, 20 meclis araştırma komisyonu önergesi, 670 soru önergesi vermiş. Meclis Genel Kurulu'nda tam 130 defa konuşmuş. Akçay'ın verdiği araştırma önergelerinden 9'u, 670 soru önergesinden 342'si seçim bölgesi Manisa'yla ilgili. MHP'li vekil aynı zamanda Meclis'in en yoğun komisyonu olan Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görevli. Orada da durmamış, koşturmuş. Komisyonda 2012 ve 2013 bütçeleri üzerine 63, diğer kanunlarda 202 kez olmak üzere toplam 265 adet konuşma yapmış. Meclis Genel Kurulu'nda ve Plan-Bütçe'de 465 değişiklik önergesi vermiş. Nasıl becermiş bilmiyorum ama bu kadar yoğunluk içinde Manisa'yı da ihmal etmemiş. Bu performansı görmemek ve hakkını teslim etmemek olmaz.
Tebrikler Erkan Akçay...