• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ZAFER ŞAHİN

Arınç'ın önerisi

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 25.07.2013, 00:00
Siyasetin karar mekanizmalarında söz sahibi olan herkesin çok iyi bildiği ama en yakınındakilere bile itiraf etmekten kaçındığı bir Türkiye gerçeği var. Bu seçim sistemi ve Siyasi Partiler Yasası olduğu sürece demokrasinin sağlıklı işlemesi mümkün değil. Yüzde 10'luk baraj belki yönetimde istikrarı sağlıyor ama temsilde adalet hak getire...
2002 seçimlerinde yüzde 10 barajını sadece iki parti aştığı için oyların yüzde 46'sı çöpe gitti. 2013'te milli irade yüzde 90 nispetinde Meclis'te temsil ediliyor ama bu da yeterli olmuyor. Olsaydı muhtemelen Gezi Parkı eylemleri diye bir gündemi hiç konuşmayacaktık.
Salı akşamı Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın gazetelerin Ankara temsilcilerine verdiği iftardaydık. Söz döndü dolaştı yüzde 10'luk seçim barajının düşürülmesi meselesine geldi.
Arınç, Türk siyasetinin en deneyimli ve önemli figürlerinden biri.
1991'den beri parlamentoda... O da mevcut sistemin yarattığı arızalarla Türkiye'nin artık devam etmemesi gerektiğini düşünüyor. Meclis Başkanı'yken hazırlattığı ancak o dönemin liderlerinin ilgi göstermediği bir çalışmayı hatırlattı. Daraltılmış bölgeli, tercihli oy kullanılmasına izin verilen bir seçim sisteminin Türkiye'ye faydalı olabileceğini vurguladı. Üzerinde durulması ve tartışılması gereken bir öneri bu.
Yüzde 10'luk barajın aynen korunması halinde bile tercihli oy ve daraltılmış bölgeli seçim sistemiyle lider sultası ve partilerdeki oligarşik yapı nispeten kırılabilir. Arınç'ın tartışılmasını istediği bir diğer önerisi de 450 milletvekilinin yüzde 10'luk barajla, kalan 100 milletvekilinin ise hiç baraj olmadan seçilmesi. 100 milletvekili partilerin aldığı oya göre dağıtılacak.
Yüzde 30 alana 30, yüzde 7 alana 7, yüzde 1 alana 1 milletvekilliği verilecek.
Böylece parlamento çatısı altında temsil edilmeyen siyasi düşünce kalmayacak. Meşhur 'yönetimde istikrar, temsilde adalet' ilkesi de gerçek manasıyla hayata geçirilmiş olacak. Aslında bu sistem daha önce de AK Parti'nin gündemine gelmiş ama sonradan rafa kaldırılmıştı.
Arınç, özellikle İstanbul başta olmak üzere çok sayıda milletvekili çıkaran illerdeki seçim bölgelerinin sayısının da artırılması görüşünü savunuyor.
İstanbul'un 10, Ankara ve İzmir'in 5'er, Manisa'nın 2 ya da 3 seçim bölgesine ayrılabileceğine işaret ediyor. Hazine yardımında adalet olmadığını ve yüzde 1'in üzerinde oy alan partilerin de bu yardımdan yararlanması gerektiğini belirten Arınç, seçim ittifaklarının önünü açacak düzenlemelerin de konuşulmasından yana.
Arınç'a bu önerilerin hükümetin gündeminde olup olmadığını da sorduk.
"Genel kanı barajın muhafazası yönünde, ama temsilde adaleti sağlamak için başka tedbirler alınabilir" dedi.

ÇÖZÜM SÜRECİ
İftar davetinde sadece seçim sistemi konuşulmadı. Çözüm sürecine yönelik önemli açıklamalar yaptı Arınç. Sürecin başlatılmasından ve ilerlemesinden rahatsız olan dış ve iç mihraklara dikkat çekti, "Çok zor ve neticesinden yüzde yüz emin olamayacağımız bir işe girdik" dedi.
Ve şöyle devam etti:
"Bugüne kadar kimsenin cesaret edemediği bir adım attık. Yüzde 50 oyla iktidar olan bir parti sadece büyüme hızı ve ihracat rakamlarıyla övünmekle yetinemez. Kimileri baldıran zehri içmek gibi trajik benzetmeler yapsa da bu süreci tamamlamak zorundayız. Tüm engelleme çalışmalarına rağmen sürece destek devam ediyor. Az zamanda çok yol aldık, belki çekilme istenilen seviyede olmayabilir ama önemli gelişmeler sağlandı. Artık karakollar basılmıyor, şehirlerde bombalar patlamıyor. BDP'liler de örgüt yöneticileri de itiraf etti; bu işte iddia edildiği gibi bir al- ver yok. Öcalan bile silahlı dönemin bittiğini söylüyor. 1 yıl önce bunlar konuşulmuyordu, 29 yıl önce de konuşulmuyordu."

GEZİ OLAYLARI

Ve Gezi olayları... Arınç, "Bütün ülke def gibi gerildik" sözleriyle özetliyor Gezi olaylarını. Bayrak sattığı için gözaltına alındığı iddia edilen Ali Sarıçiçek'le ilgili söyledikleri dikkat çekici:
"Bayrak sattığı için ceza isteniyorsa, insan 'Batsın bu dünya' der. Ama işin içinde başka şeyler, belki örgüt bağı olabilir."
Sıcak ve samimi bir ortamda geçen iftarda Arınç'a, Gezi olayları sırasında Başbakan Erdoğan ile ters düştüğü iddiaları da soruldu. Son derece net ve açık bir cevap verdi bu soruya da...
"Bizim rahmetli Erbakan Hocamızdan öğrendiğimiz bir kural var. Herkes doğru bildiğini söyler ama alınan karara uyar. Hazreti Peygamber'in yanındakilerin de huyu ve karakteri farklıydı. Biz de bir avuç arkadaşız. Hepimizin farklı özellikleri olabilir. Ama bu birbirimizi sevmediğimiz anlamına gelmez."

CHP'de Soner Yalçın bombası
Hep İzmir'i yazacak değiliz ya, bugün de İstanbul'la ilgili bir kulis paylaşalım... Malum, 2014 yerel seçimlerinin kaderini İstanbul belirleyecek. AK Parti kadar CHP'de iddialı İstanbul'da. Öne çıkan iki aday adayı Mustafa Sarıgül ve Gürsel Tekin...
Yaygın kanaat bu iki isimden birinin aday gösterileceği yönünde. Ancak kulislerde sürpriz bir isim de dolaşmaya başladı. Kelimenin tam manasıyla sürpriz bir isimden bahsediyorum. Gazeteci Soner Yalçın...
Evet yanlış duymadınız, Yalçın'ın CHP'nin İstanbul adayı olarak gösterilmesi için Kemal Kılıçdaroğlu'na yoğun bir baskı olduğu rivayet ediliyor. Bu rivayetler kendiliğinden ortaya çıkmıyor...
Geçtiğimiz hafta Kılıçdaroğlu'nun eşiyle beraber Yalçın'ın evine yemeğe gitmesinden sonra iyice hız kazandı. Hatırlayacaksınız, Yalçın tutuklandığında kendisine en büyük desteği veren, cezaevinden çıktıktan sonra yine evine giderek ziyaret eden de Kılıçdaroğlu'ydu.
Yalçın önümüzdeki günlerde CHP'ye üye olursa hiç şaşırmam.
İstanbul'la ilgili AK Parti'den de bir kulis aktaralım ve yazıyı noktalayalım.
AK Parti'de İstanbul için en güçlü iki aday Binali Yıldırım ve Numan Kurtulmuş olarak gösteriliyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA