Dün TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in, davetlisi olarak Meclis'teydik...
2 saate yakın süren sohbet toplantısında tecrübeli bir devlet adamından beklendiği üzere çok önemli mesajlar verdi...
Ben en çok 'Uzlaşmaya oksijen kadar ihtiyacımız var' sözünü tuttum.
Diğerleri de en az onun kadar dikkat çekiciydi:
- Hukuk ve hukuku uygulayan kurumlar gündelik siyasetin parçası olamaz.
- Hepimizin bir özeleştiri yapmaya ihtiyacı var, siyaset olarak bunu çok yaptığımızı söyleyemem.
- Yasama, yargı ve yürütme kendi işini yapacak. Biri diğerinin alanına müdahale etmeyecek.
- Hukuk siyasi bir enstrüman değildir...
- Yolsuzluklara karşı toplumsal bir mücadele başlatmalıyız.
Ve tutuklu milletvekillerinin durumu...
Çiçek'e göre bu sorunu bizzat siyaset kurumunun kendisi çıkardı.
Anayasanın ilgili maddeleri öylece dururken sorunun çözümü de pek mümkün görünmüyor.
Çiçek'i bu konuda çok dertli gördüm.
"Herkes 'Meclis Başkanı ne yapacak' diye soruyor. Şapkadan tavşan çıkaracak halimiz yok. Hukuka uygun davranacağız."
Bu sözlerinden HDP'li Sebahat Tuncel'in mahkumiyet kararını Meclis Genel Kurulu'nda okutacağı anlamını çıkarmak mümkün.
Ancak kapıyı da kapatmadı...
"Gelin şu kuralları değiştirelim, bu bizim elimizde" sözlerini bir köşeye not edin...
Tutuklu vekiller konusunda önümüzdeki hafta sürpriz gelişmeler yaşanabilir...