İzmir bu seçimin sonucu en çok merak edilen illerinden biri.
Peki İzmir'de seçimin kaderini etkileyecek dinamikler neler olacak?
Bu sorunun cevabı rakamlarda gizli...
Rakamlara ulaşmanın yolu ise TUİK verileri ve geçmiş seçimlerin sonuçlarına göz atmaktan geçiyor.
Hemen belirteyim bu rakamları iyi okuyan seçimde rakibinin bir adım önündedir...
İşte meraklısı için İzmir'in rakamları:
-2009 yerel seçimlerinde CHP ve AK Parti arasındaki oy farkı 500 bin.
-2011 genel seçimlerinde iki parti arasındaki fark 175 bin.
- İzmir'de merkez sağ en son 1994 yerel seçimlerini kazandı. Bu seçimde ANAP-DYP-REFAH Partisi'nin toplam oyu yüzde 55.
- MHP 2009 yerel seçimlerinde 144 bin, 2011 genel seçimlerinde 281 bin oy aldı.
- 2011'de Saadet- DP- ANAP-BBP-Millet Partisi- Has Parti ve DYP'nin toplam oyu 55 bin.
- TUİK rakamlarına göre kentte yaşayanlardan 1 milyon 702 bin 301 kişi İzmir nüfusuna kayıtlı.
- İzmir'de Doğu ve Güneydoğu illerinin nüfuslarına kayıtlı yaklaşık 500 bin kişi yaşıyor.
- Göçle İzmir'e gelen Doğu-Güneydoğulular arasında en büyük grup 132 bin kişi ile Mardinliler. Onları 128 bin kişiyle Erzurumlular, 65 bin kişiyle Ağrılılar, 64 bin kişiyle Diyarbakırlılar izliyor. İzmir'de ayrıca 38 bin Urfalı, 25 bin Vanlı, 24 bin Iğdırlı, 5 bin Şırnaklı, 10 bin Bingöllü, 27 bin Bitlisli, 13 bin Antepli, 31 bin Malatyalı, 6 bin Muşlu, 9 bin Siirtli bulunuyor.
- İzmir'e göçle gelenler arasında en büyük grup 190 bin kişiyle Manisalılar.
- Kentte ayrıca 120 bin Konya nüfusuna kayıtlı kişi yaşıyor.
- AK Parti adayı Binali Yıldırım'ın memleketi Erzincan'ın nüfusuna kayıtlı olanların sayısı 25 bin.
- CHP adayı Aziz Kocaoğlu'nun memleketi Tokat'tan gelenler ise 37 bin kişiye ulaşmış durumda.
- İzmir nüfusunun yüzde 91'i şehirde, yüzde 9'u köy ve beldelerde yaşıyor.
- İzmir'de kadınların sayısı erkeklerden 7 bin 56, kadın seçmen sayısı ise erkek seçmen sayısından 63 bin 575 kişi daha fazla.
- İzmir seçmeninin yüzde 48'i 18-39 yaş aralığında. Her üç seçmenden biri 30 yaşın altında.
Sarıkamış'ta çakılan milliyetçiliğimiz
Lafa geldi mi dünyada bizden milliyetçisi yok...
Ama icraatta durumumuz içler acısı...
90 bin şehit verdiğimiz Sarıkamış Harekatının 99. yıldönümünde 10 bin kişi toplayabildik şehitlikte!
Hadi bu karda kışta Sarıkamış'a gitmek zor diyelim; ya o büyük dramı anlatan sinema filmini sadece 42 bin kişinin izlemesine ne diyeceğiz?.
2013 yılında vizyona giren Eve Dönüş: Sarıkamış 1915 adlı film gişede resmen çakıldı.
Sarıkamış'a ilgi göstermiyoruz da Çanakkale çok mu umurumuzda sanıyorsunuz?
2013'te büyük umutlarla vizyona giren 'Çanakkale Yolun Sonu' adlı filmi 650 bin kişi izledi.
Bu iki filmle aynı tarihlerde vizyona giren Şahan Gökbakar'ın 'Celal ile Ceren' adlı filmini izleyenlerin sayısı ise 2 milyon 853 bin!
Filmlerin gişe rakamları ile milliyetçilik test edilmez ama gerçekler de ayrıntılarda gizlidir.
Bu ülke insanına ne doğru düzgün tarih bilinci verilebildi ne de gerçek bir vatanseverlik duygusu aşılandı.
Sarıkamış'ta şehitliğe 100 binler yerine 10 bin kişilik toplama bir kalabalığın yürümesi hepimizin ayıbıdır.
Gerisi lafı-güzaf...
Engin Alan'a da özgürlük
Suçlu ya da suçsuz olması değil mesele...
CHP ve BDP'nin tutuklu vekilleri birer ikişer serbest bırakılırken, MHP'li Engin Alan'ın içeride tutulması ona ve partisine oy veren insanların iradesini hiçe saymaktır.
Hele BDP'liler Meclis'te yemin ettikten sonra Alan'ın içerde kalacağı her gün Türkiye'nin toplumsal barışı için ciddi risktir.
MHP'nin yaptığı son açıklama her şeyi anlatıyor aslında:
"BDP'nin vekilleri çıkar, Engin Alan içerde kalırsa büyük sıkıntılar hasıl olur..."
İnadın kimseye faydası yok...
Hazır Ergenekon ve Balyoz davalarında yeniden yargılama gündemdeyken Alan da özgürlüğüne kavuşmalı.