Osmanlı'ya vergi ve asker yetiştiremeyen Anadolu Türkleri'nin kullandığı meşhur bir deyim vardır: 'Osmanlı'da oyun bitmez...'
21. yüzyılın Türkiye'sinde ise devlet içinde yuvalanmış bir çetenin bitmek bilmeyen oyunlarını izliyoruz.
Gerçi onların ki artık oyun boyutundan çıkmış...
Çevirdikleri dolaplar için 'Organize işler' deyimini kullanmak daha doğru.
Ailecek Dubai'ye tatile giden meşhur savcının marifetleri ortaya çıkınca yeniden düğmeye bastılar.
Haklarını teslim etmek lazım, bu gündem değiştirme işinde çok ustalar.
Savcının, dolayısıyla seçim ayarlı kalkışmalarının itibarını kurtarmak için 5 ili kapsayan yeni bir operasyon başlattılar.
'Büyük Liman Operasyonu!'
Koparılan yaygaraya, çıkarılan gürültüye bakınca 'Birileri memleketin bütün limanlarını peşkeş çekmiş, bizim haberimiz olmamış' diye düşünmekten kendine alamıyor insan.
Sonra öğreniyoruz ki, operasyon 2011 yılında bir şikayet üzerine İzmir Limanı'nda yapılan yükleme boşaltma işiyle ilgili soruşturma nedeniyle başlatılmış!
Dikkatinizi çekerim, şikayet 2011'de, soruşturma 3 yıl sonra 2014'te...
Adaletin ağır işlemesine alışığız ama bu kadarı bizim için bile fazla...
Adamlar resmen zekamızla alay ediyor.
Liman, İzmir, TCDD kelimelerini yan yana dizdiğinizde birilerinin Binali Yıldırım'ı ve dolayısıyla hükümeti hedef aldığını görmemek için kör olmak lazım.
Ya da bakar kör...
Zaten Yıldırım da ilk açıklamasında bu konuya dikkat çekiyor:
"2011 geçmiş, 2012 de bitmiş ardından 2013 ve 2014 geliyor. Halkımızın takdirine sunuyorum. Hepimizin ortak arzusu yanlışların ortaya çıkmasıdır. Niye üç yıl beklediniz? Neden seçimin başlangıcında yapıldı?"
Aslında bu soruların cevabı belli...
Zekeriya Öz'ün bir inşaat firması tarafından finanse edildiği açıklanan lüks tatilini kamufle etmek için gündem saptırmaya çalışıyorlar.
'Biz de oyun bitmez' mesajı veriyorlar.
Ama unuttukları bir şey var:
Millet artık bu oyunları yemiyor...