Bu tespit Başbakan Erdoğan'a ait...
Partisinin milletvekilleriyle çarşamba günü gerçekleştirdiği toplantıda devlet içindeki paralel yapıdan ilk kez 7 Şubat 2012'deki MİT krizinde şüphelendiğini anlatmıştı.
Dünkü toplantıda ise Fethullah Gülen'le ilgili çarpıcı bir değerlendirmede bulundu:
"İzmir Kestanepazarı'ndaki Fethullah Gülen ile Pensilvanya'daki Fethullah Gülen aynı kişi değil..."
Erdoğan'ın Kestanepazarı örneğini vermesi boşa değil.
Kestanepazarı, 11 Mart 1966'da Kırklareli'nden İzmir merkez vaizliğine tayin edilen Fethullah Gülen'in uzun yıllar gönüllü olarak öğreticilik ve belletmenlik yaptığı Kuran Kursu Derneği'nin bulunduğu yer.
Gülen, Kestanepazarı Camii'nde her cuma vaaz verdi.
Pensilvanya günleri ile Kestanepazarı günleri arasında gece ile gündüz kadar fark var.
Erdoğan bu tespitiyle hizmet hareketinin dünü ve bugünü arasındaki derin çelişkilere işaret ediyor.
Kestanepazarı'na bir nokta koyalım ve Erdoğan'ın milletvekilleriyle buluşmasından kulislere yansıyan diğer notları aktaralım.
Erdoğan, paralel yapının üzerine gitmeye ve devletten temizlemeye kararlı olduğunu her iki görüşmede de net bir şekilde dile getirdi:
- Meğer büyük bir takiyye içindelermiş. Mümin, mümine bunu yapar mı? Resmen hançerlenmişiz.
- Odama böcek koyanlar yurtdışına kaçtı, izlerini sürüyoruz.
- Kayıp dinleme cihazları da henüz ortada yok, onları da takip ediyoruz.
- Yerel seçim çok önemli. 30 Mart'ta bizi aşağı çekmek istiyorlar.
- Dershaneler onlar için büyük bir rant kapısı. Bunu kaybetmek istemiyorlar. Şimdi dershanelerde ve evlerde AK Parti aleyhine propaganda yapıyorlar. 'Eğer yüzde 40'ın altında oy alırlarsa bunlar dershaneleri getiremez' diyorlar. Ama merak etmeyin biz çok iyi durumdayız. Millet bizimle beraber.
- Bize şimdiye kadar bilgi ve belge gelmiyordu. Çünkü bir korku imparatorluğu vardı. Ama bu olaylardan sonra kurumlardan yağmur gibi bilgi ve belge yağıyor. Adam KPSS sınavına girmiş, karısı ile beraber aynı cevapları vermiş.
Yedek milletvekilliği
Erdoğan'ın toplantılarından yansıyan ilginç ayrıntılardan biri de Meclis'teki devamsız milletvekillerinin durumuyla ilgili.
Hemen belirteyim AK Parti'de Meclis çalışmalarına düzenli olarak katılmayan vekillerin bir sonraki dönemde listeye girmeleri çok zor.
Çünkü Başbakan Erdoğan, Meclis çalışmalarına aksatan vekilleri affetmiyor.
5 kez üst üste Meclis'e gelmeyenin vekilliğinin düşmesi gerektiğini düşünüyor.
"Belediye meclislerinde 5 kez üst üste gelmeyince üyelik düşüyor da burada niye yok? Ben çok getirmek istedim bu sistemi ama bana 'Bunun için Anadolu'da adam vururlar' dediler. Böyle şey mi olur? Milletvekili olmak için yapmadıkları kalmıyor, sonra seçilince Meclis'e uğramıyorlar."
Erdoğan devamsız vekillerle ilgili işte bu kadar net.
Meclis'e arada bir gelenlere duyurulur...
CHP'nin Manisa umudu
Yerel seçim ateşinin belki de en kuvvetli yandığı Ege ili Manisa.
İzmir'dekinin aksine yarış 3 parti arasında geçiyor Manisa'da.
Böyle olunca heyecan da rekabet de artıyor doğal olarak.
Anketlere göre şu anda AK Partili Hüseyin Tanrıverdi, 3 puan farkla rakipleri CHP'li Özgür Özel ve MHP'li Cengiz Ergün'ün önünde.
Ancak seçime daha 40 gün var.
Üstelik 2009'da MHP ile örtülü bir ittifak yapan CHP bu kez daha önce hiç olmadığı kadar iddialı Manisa'da.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da bu iddianın gereğini yerine getirdi ve partinin en çalışkan vekillerinden Özgür Özel'i aday gösterdi.
Henüz 39 yaşındaki Eczacı Özel'in amacı bir ilki başarmak ve Manisa'da CHP'ye seçim kazandırmak.
Partinin kıdemli vekillerinden Hasan Ören ve Sakine Öz de Meclis çalışmalarından fırsat buldukça yalnız bırakmıyor genç adayı.
Dün Ankara'dan tam 20 CHP milletvekilini toplayıp Manisa'ya getirdiler.
Kimler yoktu ki içlerinde...
Veli Ağbaba, Candan Yüceer, Kamer Genç, Alaattin Yüksel, Erdal Aksünger, Mustafa Moroğlu, Kadir Gökmen Öğüt, Mahmut Tanal, Aytuğ Atıcı ve diğerleri...
İlçe ilçe, belde belde dolaştılar Manisa'yı.
Mesaj açık:
CHP, bu kez Manisa'da şeytanın bacağını kırmayı ve ilk kez seçim kazanmayı çok istiyor.
Sadece büyükşehir değil ilçe adayları da kuvvetli.
Turgutlu'da Dr. Cengiz Ulman'ın dengeleri değiştirme potansiyeli yüksek.
Uzun yıllardır ilçede hekimlik yapan Ulman'dan çok şeyler bekliyor CHP...
Manisa'da seçimi bu kadar ilginç ve çekişmeli hale getiren faktörlerden biri de seçmenin stratejik oy vermedeki ustalığı...
2009 seçimlerinde MHP adayı Cengiz Ergün, CHP'lilerin oylarıyla belediye başkanı seçildi.
AK Parti, İl Genel Meclisi'nde çoğunluğu sağlamasına rağmen belediyeyi alamadı.
2011 genel seçimlerinde ise AK Parti'ye oy vermeyen seçmenin adresi CHP oldu.
CHP'liler 2009 yerel seçimlerinde MHP'de birleşen oyların bu kez kendilerine geleceğini düşünüyor.
30 Mart'a bir şey kalmadı.
Bakalım sandıktan çıkan sonuç kimi sevindirecek, kimleri üzecek...