Hem kızlarda hem de erkeklerde cinsel ilgi ve deneyimler ergenlik sürecinin doğal bir parçasıdır. Ergenlik dönemi cinsel hormonların ve dolayısıyla cinsel davranışların ayağa kalktığı dönemdir.
Cinsel denemeler veya tam bir cinsel ilişki birçok kişide ilk defa ergenlik döneminde yaşanır. Hatta ilk cinsel ilişkisini erken ergenlik döneminde yaşayanlar hiç de az değildir.
HAYAL DÜNYASINDA
Fantazilerin en yoğun olduğu dönemdir. Birçok ergen adeta bir hayal dünyasında yaşar gibidir.
Genellikle masturbasyona bu dönemde başlanır. Ergenlerin cinsel davranışlarını; cinsiyeti, kişiliği, kültürel ve dinsel kökeni ile ailesi büyük oranda etkiler.
Özellikle aile ve kültürel çevre çok daha önemlidir.
Kız ve erkek çocukları arasında farklar vardır. Aile ve toplumun da kız ve erkek çocuklarına yaklaşımı aynı değildir. Erkekleri egemen sınıf olarak gören feodal değer yargılarının geçerli olduğu toplumlarda kız ve erkek çocuklarının cinsel ilgileri farklı bir bakış açısıyla değerlendirilir.
TEPKİLER FARKLI
Erkek çocuklarının cinsel ilgilerine, kızlar ile flört etmesine ve hatta bir kadın ile cinsel beraberlik yaşamasına aileler pek ses çıkarmaz. Hatta böylesi durumlarda özellikle babalar birazcık da övünürler. Toplum erkeklerin evlenmeden önce cinsel deneyim sahibi olmasını bekler.
AMAN KIZIM DİKKAT ET!
Ancak kız çocuklarına genel yaklaşım tam tersidir. "Aman kızım dikkat et... Erkekler kötüdür... Erkeklere güven olmaz..." telkinleri çok yaygındır.
Bu telkinlerin etkisinde kalan genç kızların ilerde erkekler ile ne derece sağlıklı ilişki kurabileceğini tahmin edebilirsiniz.
Bazen de bu telkinler genç kızın tam tersini yapması için bir teşvik gibi de olabilir.
Anne babaların cinselliği ayıp, günah yani olumsuz bir şey olarak tanımlamaları elbette birçok genç kızın cinsel ilişkisine engel olamaz. Ama yanlış değer yargılarına ve sağlıksız ilişkilere neden olabilir.
Cinsel konularda olumsuz düşüncelere sahip olan kızlar ya da erkekler ileride nasıl karşı cinsle sağlıklı ilişkiler kuracaklar ki? Sanırım bazı anne-babalar için bunun çok da önemi yok. Oysa insan evladının mutlu olmasını istemez mi? Ama işte demek ki istemeyebiliyor bunun başka açıklaması yok..