• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Uyuz olduklarım HAKAN URGANCI

Uyuz olduklarım

hakan.urganci@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 04.12.2016, 00:00

Hem otomobillere, hem de tabelalara çarşaf çarşaf yapıştırılan, yüzlerinde porselen gülümsemelerle 'sizin emlakçınız' posterlerine... (Belki ABD'den ithal bu gelenek moda oldu, üstelik dostlarım da bu işi yapıyor ama ne yapayım ben emlakçıların film artisti gibi poz vermesine alışamadım.) Sanki memlekette on iki ay boyu yapay indirimler yokmuş gibi ; 'yılbaşı, babalar günü, analar günü, öğretmenler günü, sevgililer günü, bayrama özel, kapatıyoruz maliyetine' gibi indirimler yokmuş gibi bir de bizimle hiç ilgisi olmayan Black Friday diye bir indirim günü icat edilmesi. Normal etiket fiyatları şişirilerek yüzde elli indirim adı altında normal fiyatına satış yapılmasına...
İnsanların yemeklerini sosyal medyada sergilemesine... (Buna mukabil yüksek hesap ödenen yerlerin faturasının fotoğrafının internette sergilenmesi görgüsüzlük mü yoksa işletmeye iyi bir kapak mı, orasına henüz karar veremedim.) Belki bazı hasta yakınları bıktırıyor ama doktorunuzun, siz sormadan hiçbir izahat vermemesine, ameliyatlı hastanızla ilgili sorulara ya yanıt vermemesi ya da yüzünüze anlamlı anlamlı bakıp gülümsemesine...
Gerçekten de sevmesi son derece zor olan kişilerin o anda en çok ihtiyaç duyduğun kişiler olmasına...
Kamuya açık bir yerde, hatta belki de misafirliğe geldikleri sizin evinizde, ailenin şımarık çocuğunun her terbiyesizliğe yapmasına, kırıp dökmesine, etrafı rahatsız etmesine ve ailelerinin 'dur-çüş- dememesine...
Telefonda ortak bir tanıdıkla konuşan arkadaşına sesle-kaşla-gözle-elle 'Selam söyle' mesajını vermene rağmen arkadaşının selam söylemeden telefonu kapatmasına, sonra da 'ha söyledin mi, ben hiç görmedim doğrusu' diyerek pişkin pişkin sırıtmasına...
Spor salonundaki erkek soyunma odalarında aynada kendini seyreden, telefona poz verenlerin saçını tararken bile sanki ağırlık kaldırıyormuş gibi dişlerinin arasından ağğhhh diye nefes vermesine...
ÖTV'den KDV alınırken, bu oranlarla hala yolların otomobil kaynamasına...
Bu kadar kar oranıyla hala neden yerli otomobil yok diye tatava yapanlara...
Neden olsun kardeşim?
Hangi otomotiv şirketi bu karlılıkta çalışıyor?
Düzgün diksiyonlu ama robotik sesli bir kadın telefonu açar açmaz adımı söyleyince 'Ulan yine ne ketenpereye getiriliyoruz?' heyecanıyla kalbimin çarpmasına...
Yer bildirimi yaptığımız cep telefonu uygulamasında işeyerek alanını işaretleyen köpek gibi hissetmeye: 'Bobi buradaydı!'...
Kendi adetine sahip çıkıp özdeğerlerini yaşadığında yobaz sayılmamak için Halloween kutlamaya...
Yok mu len bu işin bir ortası?
Olaylara sürekli bir şeylerin parantezinden baktığı için gördüğü şeyler parantezden ibaret olanlara; parmağa bakıp ayı göremeyenlere...
Her haltı yiyip de bacaklarını kapalı tutabildiğinde ahlaklı kabul edilme durumuna...
Bu ülkede bazen acı öyle büyük oluyor ki, serde yazarlık da olsa, kelimeler yetmiyor!
İşte böyle anlarda harf satın alma isteğine...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA