F.Bahçe'nin ağababaları Robin Van Persie, Nani, Kjaer, Ribas, Alves ve Josef.
Ama en kritik maçlarda maratonun sonunda takımı şampiyonluk yolunda iki genç yıldız Alper Potuk ve Volkan Şen sürüklüyor.
Hani, dahi (!) Pereira'nın kimi zaman oynattığı, çoğu kez kestiği kahramanlar.
Bakıyorsunuz ustaların ayağına prangalar bağlanırken onlar sahnede. Alper adam eksiltiyor, nefis şutlar, goller atıyor. Bir bakıyorsunuz kalesinin önünden tehlike savuşturmuş.
Volkan Şen'i ben ne RVP'ye, ne Fernandao'ya değişirim. Çünkü gözünü budaktan sakınmıyor, tekmelere karşı koyup yürüyor ve golleri sıralıyor. Trabzon'da kahramandı bu ikili. İlkinde Alper, Hasan Ali'nin asistinde kaleci Onur'a golü sadece izlettirdi. İkincisinde de Volkan Şen köşeye öyle bir plase bırakti ki Onur'u kıpırdatmadı bile. İddia ediyorum, Pereria sezon başından beri Alper ve Volkan Şen'i sürekli oynatsaydı, F.Bahçe çoktan şampiyon olmuştu bile. Nani de F.Bahçe'ye gelişinden beri en iyi futbolunu dün oynadı.
Harika asistlerine nefis bir gol ekleyerek alkışlandı.
F.Bahçe'de Simon Kjaer her tehlikeye dalgakıran kesildi. Tereddütsüz F.Bahçe'nin en iyi transferi. Trabzonspor'da sürekli F.Bahçe düşmanlığı pompalayan Hacıosmanoğlu'nun ayrılışından sonra Usta'nın verdiği olumlu mesajlar dostluk için meşale olur diye umutlandık.
Dünkü maç fırsattı. Ama gördük ki hiçbir şey değişmemiş. Korkunç olaylar ve çıktı, çok utandık.