F.Bahçe'nin taktiği hemen belli oldu, "İlk devre gol yemeyelim, 2.yarı kıstırırsak atar, puan veya puanla döneriz. Dick Advocaat'ın, Şener'in yokluğunda Ozan Tufan yerine Hasan Ali'yi sağbek oynatması doğruydu, İsmail'i de solbeke çekmesi. Ama Quaresma, milli takım solbekini koridor yaptı, yerlere yatırdı, sürekli açık düşürdü ve sonunda da golü attırdı. Bu maçın F.Bahçe için kilit adamı Mehmet Topal'dı ve o en kritik sınavda cezalıydı. Sezon performansına baktım, keskin sirke küpüne zarar. 9 sarı, 1 kırmızı kart görmüş, 5 maç yok. O olmayınca tüm takım kurgusu bozuldu. Orta saha oynayan ve ileri çıkıp sürpriz goller atan Jozef mecburen ön libero oynadı, orta sahanın tüm yükü Alper'in üzerine kaldı. Sow-Van Persie ikilisini birarada oynatmak hataydı.
Mübarek; biliyorsun ki defansif futbol oynanacak, orta sahayı kalabalıklaştırmak gerekmez mi ? Birini feda et, yerine Aatif ya da Stoch'u oynat, takımın direncini artır. Orta sahadan top gelmeyince Van Persie ile Sow ne yapacaklarını, ne oynayacaklarını şaşırdılar.
AKILLARA ZARAR
Dick Advocaat ikinci devreye öyle bir 11'le çıktı ki akıllara zarar. Geçen hafta 7 aydır oynamayan Emenike'yi sahaya sürerek şaşırtmıştı. Dün de aylardır forma yüzü görmeyen Salih Uçan'ı , Neustadter'in yerine soktu, Ozan Tufan'ı da İsmail'le değiştirdi.
Bu tip maçlarda ilk yarı önemlidir.
F.Bahçe ilk yarıyı gol yemeden kapatabilseydi, Beşiktaş 2.yarıda telaşlanabilir, sarı-lacivertliler daha fazla kontratak ve gol bulma şansı yakalayabilirdi. Ama devre biterken yenilen gol Kartal'ı uçurdu, Fener'i bitirdi. Bir gerçek, Şenol Güneş takımını bu önemli sınava çok iyi hazırlamış.
Beşiktaş kazanmayı hakeden taraftı. Ama futbol şans oyunu. Fener Marcelo'nun kendi kalesine attığı golle muhteşem bir sürpriz puan kazandı. Şampiyonluk için de iddialı.