Tebrikler bombacı

Göztepe Samsun'u Manisa'da mağlup etti ya değmeyin keyfimize... Göztepe iyi oynamış, kötü oynamış kime ne? Penaltı, penaltı mıydı veya Gosso kırmızı kart görmeli miydi bana ne? Göztepe kazandı ya gerisi hikaye... Zaten kim iyi oynuyor ki bu ligde... Zirvedeki takımlara bir bakın, bir hafta öyle bir hafta böyle. Sapır sapır dökülüyorlar. İşte ortada. Elazığ mı, Karabük mü, Samsunspor mu? Soruyorum hangi takım Samsun'dan daha kötü ki... Burası böyle bir lig. Öyle ya da böyle puanı alacaksın, işine bakacaksın. Öyle ya bazen futbolun bittiği anlar yaşarsınız... Kırılma anlarıdır bunlar. Yıkıldığınızda bir daha ayağa kalkmakta zorlanırsınız. Göztepe için de dünkü mücadele aynen ayağa kalkma anlamı taşıyordu. Aksi durum çöküşün başlangıcı olurdu. Göz-Göz ne yapıp ne edip bu maçı kazanmalıydı ve de kazandı. Şimdi oturup 'Neden Vleminckx'i kestin hocam?', 'Keşke Fushc ile Ertuğrul'u kadro dışı bırakmasaydın' demenin anlamı yok. Veya 'Şu Altınordu'ya, Adana Demir'e, Karşıyaka'ya yenilmeseydik' bugün zirvedeydik deyip geçmişe dem vurmanın da anlamı yok. Sonuçta iyisiyle kötüsüyle bugünlere gelindi. İlk 12 haftada alınan 18 puan fena değil, evet iyi de değil, daha fazla olabilirdi. Ama dediğim gibi daha çok sular geçecek bu köprünün altından. İlk yarının bitimine kalmış 5 maç. Liderle aranda var 4 puan. Bunu nasıl kapatırıma bakacaksın. Vallahi olur billahi olur. Bu takımla da, bu futbolla da bu Göztepe şampiyon olur, neden olmasın?. Yeterki umudu yitirmeyelim. Dün günlerden 22 Kasım 2015'ti... Atletico Madrid zaferinin yaşandığı 22 Kasım 1967'nin 48. zafer yıldönümü. O maçın kahramanı Bombacı Halil'i hatırladım maçı izlerken... Ve Avrupa'da destanlar yazan Gürsel'leri, Nevzat'ları, Nihat'ları, Fevzi'leri... O gün bugündür konuşuyoruz zaferleri. Hadi arkadaşlar sizin de konuşacak bir şeyleriniz olsun, bu galibiyet bir başlangıç olsun.