• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Merkez Bankası’nın dikkat çektiği konular CAHİT SÖNMEZ

Merkez Bankası'nın dikkat çektiği konular

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 13.03.2015, 00:00
İç dinamiklerle gerilen piyasaların, özellikle kurların önlenemez yükselişi sonrası güven tesisini sağlayacak bir uzlaşı zeminine şiddetle ihtiyaçları vardı. Gerek hükümet cephesinden yapılan ılımlı açıklamalar gerekse zirve toplantısı sonrası "güven ve istikrara" yapılan vurgu bir nebze de olsa piyasaların tansiyonunun düşmesine neden oldu.
Ekonomi ile bağlantılı bakanların Merkez Bankası'nın bağımsızlığının önemine dikkat çekmeleri ile başlayan süreç dün Başkan Başçı'nın zirve toplantısında yaptığı sunum ile devam etti. İki gün önce Merkez Bankası web sitesinde yayımlanan sunum her zaman olduğu gibi çok titizlikle ve özenle hazırlanmış, tüm gerçekleri açıklıkla yansıtan bir formata sahipti.
Gerginliğe neden olan faizlerin neden yeterince inmediği, enflasyonun mu faizlere yoksa faizlerin mi enflasyona neden olduğu, faizlerin indirilmesinin yatırımlar için yeterli olup olmayacağı gibi kritik soruların yanıtların yer aldığı sunuma kısaca değinelim.
* Neden yüzde 7.5'ler seviyesinde politika faiz oranı uygulanıyor?
Geçen yılı yüzde 8.17 seviyesinde kapatan enflasyon Şubat ayı itibariyle yüzde 7.55 düzeyine geldi. Dolayısıyla, Merkez Bankası diğer gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi politika faiz oranını enflasyon oranına benzer sevilerde belirlemeye çalışıyor. Tabii, bu noktada piyasa faiz oranlarını da gözetiyor. Özellikle cari açığı olan ülkeler, yani tasarruf oranı yetersiz ülkelerde piyasa faiz oranlarının reel seviyeleri pozitif olması gerekiyor. Aksi takdirde açığı finanse etmek zorlaşıyor. Örneklerle bu argümanını destekliyor Başkan Başçı. Brezilya'da politika faiz oranı yüzde 12.25 iken piyasa faizleri yüzde 12.25'lerde.
* Gelişmiş ülke merkez bankaları nasıl sıfır seviyelerinde faiz uygulayabiliyorlar?
Gelişmiş ülkelerde ya sıfırlara yakın enflasyon ya da deflasyon sorunu var. Amerika ve İngiltere'de enflasyon yüzde 1.5 düzeylerinde. Euro bölgesi ve Japonya'da ise negatif oranlarda... Dolayısıyla, bu ülke merkez bankaları sıfırlara yakın politika faiz oranlarına sahipler. Ama yine de piyasa faiz oranları politika faiz oranlarının üzerinde bir patika izliyor. FED fonlama oranı yüzde 0.25... Buna karşın 10 yıl vadeli tahvillerin faizleri yüzde 2'nin üzerinde kalıyor.
* Piyasa faiz oranlarını hangi faktörler belirliyor?
Tabii ki enflasyon daha doğrusu beklenen enflasyon, beklenen denge reel faizi ve risk primi... Tasarruf sahiplerinin tahvil almak ya da banka mevduat hesabına parasını yatırmak için enflasyon sonrası getiri beklentileri vardır. Diğer taraftan ekonomiye ve piyasaya yönelik risk algılarına göre bir prim talep ederler. Daha açık bir ifadeyle, üstlendiklerini düşündükleri riskin mükafatını almak isterler. Sonuçta arzu edilen değil, paranın sahibinin saydığımız koşullar çerçevesinde belirlediği faiz oranı geçerli olur piyasalarda.
* Yatırımın belirleyicileri nelerdir?
Sadece faizlerin düşürülmesi değil, güven, istikrar ve belirsizlik olguları en kritik rolü oynuyor sağlıklı yatırım zeminin oluşumunda.
Son cümle ile sanırım sözün özünü de yazmış oldum.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA