FED'in ne yapacağını bilmez tavrı ve açıklamaları piyasaların normal çizgiden uzaklaşmasına neden oluyor. Bakıyoruz, piyasa aktörleri deyim yerinde ise "sarhoş yürüyüşü" yapan FED'i göz ardı edip kendi bildiklerine ve sahip oldukları verilere göre pozisyonlarını değerlendirmek istiyorlar. Ancak, FED'den öyle bir açıklama geliyor ki ya da FED toplantısından öyle bir karar çıkıyor ki, piyasa aktörleri yeniden FED'i ciddiye almak zorunda kalıyorlar. Bunun sonucunda doğal olarak FED'in peşinden yalpalayan ne yöne gideceğini bilmeyen piyasalar çıkıyor ortaya...
Geçen hafta ortalarından beri dolar belirgin bir şekilde diğer para birimleri karşısında değer yitiriyor. Çünkü FED Aralık ayında verdiği faiz artırım kararı ile faiz kararında dikkate aldığı parametrelerinin mevcut durumları uyuşmadı. Yani objektif kriterlere göre değil, piyasa aktörlerinin beklentilerini yönetmeye yönelik psikolojik amaçlı verdi kararını... Yeni verilerin gelmesiyle bu gerçek daha da su üstüne çıktı ve piyasalar erken faiz artırım kararının bir sonraki artırım kararının geciktirilmesi yoluyla telafi edileceğine inanmaya başladılar. Geçen hafta Amerika'da iken Wall Street'de fon yöneticisi birkaç arkadaşımla görüştüm. Onlarda benzer görüşü paylaşıyorlar. Sonuçta Mart ayını kesin Nisan'ı büyük olasılıkla pas geçecek beklentisi ağır basıyor.
VERİLERDE BOZULMA
Gelen yeni verilere kısaca göz atalım, gecikecek faiz artırım kararına bizim piyasaların nasıl tepki vereceğini değerlendirelim...
ISM tarafından açıklanan Amerikan ekonomisinin performansını yansıtan endeksin Ocak ayı değeri 53,2 puan ile son iki yılın en düşük seviyesine geriledi. Bir küçük parantez açalım... ISM, Tedarik Yönetimi Enstitüsü'nün İngilizce karşılığı olan Institute for Supply Management'ın kısaltılmışı... ISM tarafından hazırlanan endeks PMI olarak tanımlanıyor ve imalat ve imalat dışı olmak üzere aylık iş dünyasının ve ekonominin performansını ölçmeyi amaçlıyor. Endeks değerinin 50'nin altında olması ekonominin yavaşladığını ya da durgunluğa girdiğini, 50'nin üzerinde olması ise ekonominin büyüyebildiğini gösteriyor. Parantezi kapatalım...
PMI'daki düşüşün yanı sıra kritik kriterlerden tarım dışı istihdamda da bozulma başladı. Aynı zamanda istihdam edilenlerin tatminkar olmayan gelirleri de hane halkının iç tüketimlerinin zaman içinde azalacağına işaret ediyor.
Son veriler böyle...
YİNE DE DİKKAT!
Tahmin ettiğimiz gibi FED Mart ve Nisan aylarında faiz oranlarını değiştirmezse ve bu beklenti bugünden ağırlık kazanırsa yaz başına kadar zayıf dolara tanık oluruz.
Zayıf dolar hisse senetlerinin ve tahvillerin değer kazanmasına katkı yapar. Daha açık ifade ile ciddi kan kaybına uğramış borsaların toparlanması hızlanır, diğer ülke hazine kağıtları faiz oranları üzerindeki yukarı yönlü baskı azalır.
Peki, bu genel sonuç Türkiye piyasalarına nasıl yansır?
Tabii ki BIST 100 endeksindeki yükseliş sürer. 75.200 ve 76.500 dirençler. Eğer endeks bu seviyeleri aşarsa güçlü direnç 77.300'de...
Dolar ise şimdilik 2,90'larda dalgalanacak. Faiz ise enflasyon oranına da bağlı olarak sınırlı düzeyde düşer. Tek haneler şimdilik zor.
Bir çekincemi dile getirerek yazımı sonlandırayım; doların güçlenme momentumunu kaydettiğini düşünmeyin. Şu an ki hareketleri kalıcı değil...