• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Bireysel emeklilikte yeni düzenleme CAHİT SÖNMEZ

Bireysel emeklilikte yeni düzenleme

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 05.08.2016, 00:00
Daha önce kamuoyuna duyurulduğu gibi belli yaş grubu için bireysel emeklilik sistemi zorunlu hale geliyor yapılacak yasa değişikliği ile... Kısacası zorunlu tasarrufa yöneltilecek çalışanlar.
Zorunlu kelimesini pek sevmediğimiz için ilk başta böyle bir "dayatma" kulağa hoş gelmeyebiliyor. Ancak tasarruf oranımızın göreceli olarak gelişmekte olan ülke ortalamasının hatta OECD ortalamasının çok altında olduğu gerçeğini dikkate aldığımızda hem çalışanlar hem de ülke ekonomisi açısından faydalı olacağı sonucuna varabiliyoruz.
Nedenleri ile bu noktayı açacağız.
Ama tasarı neler getiriyor sorusunu yanıtlayalım öncesinde....

YILBAŞI İTİBARIYLA BAŞLIYOR

Gelecek yılbaşı itibarıyla uygulamaya girecek olan düzenlemeye göre 45 yaşından gün almamış çalışanlar sisteme dahil olacaklar. Tam 45 yaşında olanlar en az 10 yıl katkı yapmak zorunda. Çünkü mevcut yasada emekliliğe hak kazanmak için iki temel koşul yer alıyor.
Birincisi 56 yaş diğeri de 10 yıl katkı yapmış olmak. Tabiki sistem içindeki birisi bu koşulları yerine getirmeden de çıkabilir.
Ne yazık ki bu durumda devlet katkı payının bir kısmını alabilirken aynı zamanda vergi avantajından yararlanamıyor.
Parantez açalım; devlet katılımcıların yaptığı katkının yüzde 25'i kadar fazla tutarı katılımcı adına emeklilik şirketine yolluyor. Yani 100 lira aylık ödeme yapan bir katılımcı için devlette 25 lira katkı payı yapıyor.
Bu arada devlet katkısı asgari ücret brüt tutarını geçemiyor.
Parantezi kapatalım.
Eğer 10 yılı tamamlamış yaşı tutturamamışsa devlet katkı payının yüzde 60'ını alıyor ve o güne kadarki kazançlarının da yüzde 10'u kadar gelir vergisi ödüyor.
Tasarıya göre zorunlu katılımcılar prime esas kazançlarının yüzde 3'ü oranında bir katkı yapacaklar. Düşük ücretle çalışıp kıt kanaat geçinenleri etkileyebilir.
Ancak genel olarak değerlendirdiğimizde, çalışanlar, küçük bir meblağı tüketimden tasarrufa kaydırmalarının yararını emekli olduktan sonra hissedecekler. Katkıları hem risk dağıtım ilkesine göre yönetilen fonlarda değerlenecek hem de yaptıkları her katkıya yüzde 25 oranında devletten de katkı gelecek. Ayrıca cayma hakkı kullanılmadığında bir kereye mahsus bin lira ek bir devlet katkısı da söz konusu.

FENA SAYILMAZ!

Basit bir hesap yapalım. Zorunlu katılımcı maaşından her ay 100 lira kesilsin ve emeklilik fonlarına gitsin.
Her yıl yüzde 12 kazanacağını varsayarsak 10 yıl sonra 23 bin lirası birikiyor. Devletten gelecek katkıyı da her aya eklersek tutar 28 bin 754 lira oluyor. 15 yıl kalırsa 49 bin 858 lirası devlet katkıyla da 62 bin 447 liraya çıkıyor birikimi... Enflasyon arındırılmamış rakamlar olduğunu ihmal etmeyelim.
Yine de fena sayılmaz.
Bir avantajı daha ekleyelim.
Zorunlu katılımcılara 3 yasal kesintinin sadece 1 tanesi uygulanacak.
Bu bağlamda fon işletim gideri dışında başka bir maliyet üstlenmeyecek katılımcılar...
Sistemin esnekliği korunmuş.
Bakanlar Kurulu'na katkı payları oranı ve bazı uygulamalarla ilgili değişiklik yetkisi veriyor kanun...
Örneğin yüzde 3 olan katkı payı yüzde 1'e kadar çekilebiliyor Bakanlar Kurulu tarafından...
Yazımın başında da vurguladığım gibi tasarruf oranımız oldukça düşük seviyelerde.
Yüzde 14-15 aralığında... Oysa gelişmekte olan ülkelerde bu oran yüzde 20'lerin üzerine çıkıyor.
Tasarruf oranının düşük olması da cari açığı kalıcı olarak düşmesini engelliyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA