• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Dolar mı? Euro mu? CAHİT SÖNMEZ

Dolar mı? Euro mu?

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 25.10.2016, 00:00

Yanıt net aslında; tabii ki dolar... Doların emisyon ve likiditesini kontrol eden FED ile eurounun emisyon ve likiditesini kontrol eden Avrupa Merkez Bankaları'nın (AMB) uyguladığı asimetrik para politikalarına göre rahatlıkla başlığımızdaki sorunun yanıtını verebiliyoruz. Biraz derinlemesine analiz yapalım, önümüzdeki dönemde de dolar hegemonyası devam eder mi ve Türkiye ekonomisini nasıl etkiler sorularını yanıtlamaya çalışalım.
2008 küresel krizi sonrası gelişmiş ülke merkez bankalarının genişleyici para politikası yarışları sonrası küresel piyasalar tam anlamıyla likiditeye boğulmuştu. FED üç kez parasal genişleme politikası ile 3 trilyon dolar civarında dolar enjekte etti. AMB hiç durur mu? Aynı şekilde AMB de 2 trilyona yakın euro enjeksiyonu yaptı karşı hamle olarak... Amaç durma noktasına gelmiş olan hem kendi ekonomilerini hem de küresel ekonomiyi yeniden canlandırmaktı. Piyasalara çıkan dolarlar Amerika'dan çok diğer coğrafyalara yöneldi.
Çünkü gelişmekte olan ülkelerde faiz oranları ve getiriler daha cazipti.
Dolayısıyla getiri farkı "carry trade'i" artırdı. Şu an itibarıyla FED'in bilanço büyüklüğü 4 trilyon 473 milyar dolar, AMB'nın ki 3 trilyon 751 milyar dolar...

HANGİ GEREKÇELER?

Birinci farklılık şu; FED uzun süre önce miktarsal genişleme politikalarını sonlandırdı. Ancak AMB geçen yıl Eylül ayında başladığı ve büyük olasılıkla gelecek yıl Mart ayında tamamlayacağı aylık 40 milyar euro büyüklüğünde miktarsal genişleme politikası uyguluyor.
Kısaca piyasadaki dolar miktarı sabit kalırken euro miktarı artıyor.
İkincisi, politika faiz oranları arasındaki fark... FED'in bankaları fonlarken uyguladığı "federal fonlama oranı" yüzde 0,25-0,50 aralığında iken AMB'nin politika faiz oranı sıfır seviyesinde...
Aralık ayında çok büyük olasılıkla FED yüzde 0,50- 0,75 aralığına yükseltecek faiz oranını... 20 Ekim toplantısı sonrası AMB'den uzun süre düşük faiz oranları korunacaktır açıklaması gelmişti.
Üçüncüsü... Amerikan ekonomisinin büyüme ve işsizlik oranları gibi temel makroekonomik verileri euro bölgesine nazaran daha iyi durumda...
Dördüncüsü ise euro bölgesinin Brexit ile başlayan siyasi belirsizlik algısı ve bu gelişmenin yaratabileceği "eurodan çıkma furyası" olasılığı.

ABD SEÇİMİ

Beşinci ve sonuncusu Amerika'da gelecek ay yapılacak başkanlık seçimleri...
İki seçenek yönlendirecek bu süreci.
Trump kazanırsa dolardan kaçış olabilir, Clinton'ın galip gelmesi durumunda ise doların koltuğunu euro karşısında korumaya devam edebileceğini söyleyebiliriz.
Gelelim Türkiye ekonomisine etkilerine...
Doların euro karşısında değer kazanması dış ticaretimizi olumsuz etkiler.
Çünkü ithalatı dolarla, ihracatın neredeyse yarısını euro ile yaptığımızdan değer anlamında kısmen de olsa bir kayıp söz konusu olur.
Doların euro karşısında değer kazanması TL karşısında da değer kazanması anlamına gelir.
Bu durumda 100 milyar dolar kısa vadeli dış borçların ödenmesi baskısı yaşayabiliriz.
FED diğer gelişmiş ülke merkez bankalarına karşı avantajlı durumda olsa da doların belli bir seviyenin üzerinde değer kazanması işine pek gelmeyecektir.
Dış ticaret açığı yüzünden...
Sonuç olarak daha önce tanık olduğumuz 1,05-1,15 bandında dalgalanan euro dolar paritesini izleyeceğiz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA