Geçen yıl yazacaktım, yaz bitti yazamadım! Bu yıl da 'Yunanistan Adaları' çılgınlığı devam ediyor madem, ilk kez gidecek olanlar için bazı bilgiler vereyim istedim. Ama önce turizmci Ender Alkoçlar'ın geçen hafta sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamanın üzerinde duracağım! Kısmen haklı buluyorum kendisini. Nedir bu Yunanistan adaları tutkusu kuzum? Televizyonlar, gazeteler, hafta içi ve hafta sonu ekleri, seyahat ekleri, sanki dünyada başka bir yer kalmamışçasına, birkaç yıldır elbirliğiyle, anlatıyorlar da anlatıyorlar. Alkoçlar, gazetelerin bu tutumunu eleştiriyor ve devam etmesi durumunda ülkemizde çok fazla tesisin yara alacağını söylüyor. İnsanların rotayı Ege adalarına çevirmesinin birinci sebebinin fiyat politikası olduğunu unutmuş gibi Alkoçlar. Gemi turları hesaplı, Avrupa'ya uçakla gitmekten daha cazip, deniz ve güneş var işin ucunda, ayrıca bizim jenerasyonun hafızasına kazınan 'aşk gemisi' imajına ne demeli? Havaalanı ve uçak stresi yok, birinci dakikadan itibaren tatilin havasına gidiyorsun. Birkaç adayı birkaç gün içinde gezebiliyor, her anın keyfini çıkarabiliyor, nefis yemekler yiyebiliyor, hem denizde hem karada çılgınlar gibi eğleniyor ve bronz bir tenle memlekete ulaşabiliyorsun.
DENİZSİZ ALAÇATI DAHA MI İYİ?
Elbette nefis tesislerimiz var memlekette, tatil köylerimiz, Bodrumumuz ve denizsiz Alaçatımız var. Yine de insanların ulaşabileceği bir lüks olan Yunanistan Adaları gezisinin cazibesini unutmamak lazım. Bir moda, bir trend bugün Yunanistan adalarına gitmek. Güzel de bir trend açıkçası. Ender Alkoçlar gibi başarılı, deneyimli ve girişimci ruhlu, üstelik ülkesini çok seven turizmcilerimizden de atılımlar bekliyoruz o halde. Bize eğlenceli, hesaplı, dertsiz tasasız, insana kendini iyi hissettirecek, lüks yaşatıyormuş gibi yapıp ucundan gösterecek alternatifler sunabilir misiniz, bize mutluluğun başka bir tarifini verebilir misiniz acaba? Efharisto parapoli...
Adalara giderken dikkat
* Mutlaka spor ayakkabı alın yanınıza. Elbette Mykonos'ta gece hayatına akarken şık olmak isteyeceksiniz ama sakın ola iğne topuk falan giymeyin. Gladyatör sandalet candır.
* Hava serin olabiliyor Ege akşamlarında, ince hırka, triko ince bir kazak olsun yanınızda.
* Rodos diğer adalardan ucuz. Çarşısı düz ayak, pazarlık da yapmalısınız. Magnetler, biblolar, şövalye heykelcikleri en ucuz Rodos'ta. Mykonos için daha ciddi bir bütçeniz olmalı eğer alışveriş yapacaksınız. En tarz butikler, en pahalı markalar Mykonos'ta çünkü. Mykonos'ta eğlenin bana kalırsa, ıvır zıvıra para harcamayın.
* Keçi gibi tırmanmak gerekiyor Santorini'de. En iyisi kafelerin ve manzaranın tadını çıkarmak. Tatlılar, kahveler muhteşem.
* Varsa fotoğraf makineninizi yanınıza alın.
* Adalarda yemek fiyatları üç aşağı beş yukarı aynı, en güzel manzaralı ve şık restorana girin.
* Bir öneri de firmalara; kamaralardaki televizyonlarda rotayı gösteren, gidilecek yerlerde yapılacakları anlatan interaktif bir kanal olmalı. "Neredeyiz şu anda, adaya inince ne yapacağız" diye merak ettiğinizde, ekrana bakıp anlayabilmelisiniz.
* Ekonomik kriz sebebiyle, Yunanistan'da her yerde indirim yaptıklarını duydum, siz de bir sorun bakalım "Peşin ödeyeceğim, indirim yapar mısınız" diye..