Mersin'de cenazeden dönerken önümüzdeki bir spor arabayı fark ettim, etmemek imkansızdı zaten. Arabanın arka camı açıktı ve dışarıya onlarca kırmızı kalpli balon süzülüyordu. Sevdiğini balonlara boğmuştu bir adam muhtemelen. Aşkın sembolü neden kırmızı, acaba bu çift ilerleyen günlerde neler yaşayacak diye düşündüm. Aşkını kırmızı balonlarla anlatan erkek devamında neler yapabilir, aşkını başka hangi sembollerle anlatabilir acaba? Aşkın neden bir sembole ihtiyacı var? İnsanlar kendini ifade etmekte zorlandıkları için mi cisimlere anlamlar yüklüyorlar?
YÜZÜK DEĞİL ELMA ALIN!
Çok sevdiğim dostum, başarılı kişisel gelişim uzmanı ve yazar Aynur Tümen, geçtiğimiz hafta yeni kitabı 'Aşkın Gizli Bahçesi'ni yayınlandı. Aynur'a sordum hemen, "Aşkın sembolleri nelerdir?" diye. Bakın nasıl anlattı aşkın yani en yüce duygunun sembollerini:
"En çok sevdiğim gülden başlayalım. Aşıklar çoğu zaman sevdiklerine sevgilerini rengarenk güllerle sundular. Bazen farklı renkler ve farklı adet sayıları ile başka başka mesajlar vermek için kullandılar gülleri."
Sayıların nasıl bir önemi var diye sordum; Aynur şöyle izah etti: "Bir gül, size odaklanmış özel sevgi ve hayranlık ifadesidir. İki gül, karşılıklı ve derin bir aşk ile birbirimizi seviyoruz demektir. Altı gül, seninle birlikte olmak istiyorum anlamını taşır. Dokuz gül genelde özel günlerde gönderilir. Evlilik yıldönümü, doğum günü gibi ve anlamı; birbirimizi sonsuza dek seveceğizdir."
Aşkı elma sembolize eder mi? Öyle ya bütün kutsal kitaplarda elmadan bahsedilir. Havva Adem'e elma ile yaklaşır... Aynur, elmanın cennetten kovulmaya sebep olduğunu hatırlarttı ve şöyle dedi; "Aslında bu süreçte kendi cinselliklerini fark etmelerine, utanma duyusuyla tanışmalarına sebep olmuştur elma. Aşk da elmayla başlar sonucunu çıkarabiliriz buradan. Eğer birinden çok hoşlanıyor ve dile getiremiyorsanız muhteşem kırmızı bir elmayı bütün olarak o insana ikram edin derim."
Harika fikir bence, tek taştan daha etkili olur, bir sepet kırmızı kocaman elma ile gidin bakalım sevdiceğinizin kapısına... Bağılılık sembolü de yüzüktür mesela, seni seviyorum ve sana bağlıyım demektir her kültürde. iki kişinin birbirine sözüdür, "Yüzük takmam ben, parmaklarımı rahatsız ediyor" diyen erkeklerin parmaklarını koparasım gelir, hiçbir kadından da duymadım mesela "Evlenince yüzük takmayacağım" sözünü.
Mersin'de otele rahatsızlık verdik!
Mersin'de en seçkin otellerden birinde kaldık, büyük bir gruba ait olan. Akşam üzeri odaya girince 'housekeeping'in uğramadığını gördük. Olabilir, elbette unutulabilir ama hemen toparlasınlar, en azından havlular değişsin diyerek resepsiyona indim ve durumu anlattım. Ön büroda yetkili olduğunu anladığım görevli, "Tamam yarım saate kadar halledilir" dedi, ne bir "Kusura bakmayın" ne bir "Buyrun bir çay ikram edelim, o sırada hızlıca temizlenir odanız"... Öyle bir tavırları var ki, ben özür dilemeliyim "Ay size de iş çıkardık valla" diyerek... Zaten turist kaçtı, sektör kan ağlıyor, yaz nasıl çıkacak bilen yok; bir de bu tarz elemanlar. İzmir bu konuda en iyilerden, ama Mersin çok şaşırttı beni...
Mersin'de en seçkin otellerden birinde kaldık, büyük bir gruba ait olan. Akşam üzeri odaya girince 'housekeeping'in uğramadığını gördük. Olabilir, elbette unutulabilir ama hemen toparlasınlar, en azından havlular değişsin diyerek resepsiyona indim ve durumu anlattım. Ön büroda yetkili olduğunu anladığım görevli, "Tamam yarım saate kadar halledilir" dedi, ne bir "Kusura bakmayın" ne bir "Buyrun bir çay ikram edelim, o sırada hızlıca temizlenir odanız"... Öyle bir tavırları var ki, ben özür dilemeliyim "Ay size de iş çıkardık valla" diyerek... Zaten turist kaçtı, sektör kan ağlıyor, yaz nasıl çıkacak bilen yok; bir de bu tarz elemanlar. İzmir bu konuda en iyilerden, ama Mersin çok şaşırttı beni...