• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ELİF AKTUĞ

AK Parti’nin erkekleri ve kadınları

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 24.05.2016, 00:00
Yaşasın; İzmir'in uzun yıllardır bu kadar şanslı olduğunu hatırlamıyorum.
Ama konum başka; Başbakan Binali Yıldırım'ın sesi kısılınca, Ahmet Davutoğlu'nun eşi Sare Hanım, özel bir çay hazırlatarak duruma müdahale etti. Ne güzel değil mi, ne kadar pozitif, olumlu ve herkesi mutlu edecek/etmesi gereken bir olay. Eski Başbakan yeni Başbakan bir arada, eşleri yanlarında ve beklenenin aksine bir gerilim, bir sıkıntı yaşanmıyor. Deli gibi "bir olay çıksın" diye bekleyenler şaştı tabii; partide kaos yaşanması, iç işlerinde yaşanacak sorunların belirmesi üzerine bir siyasi gelecek kuranlar şaştı kaldı. Haberciliklerini de aynı sistem üzerine kuranlar, ne yazacaklar bilemediler. Bir cin fikirli gazete, Ahmet Davutoğlu'nun gergin, Binali Yıldırım'ın neşeli olduğunu yazmış! Çok eğlenceli bir yaklaşımdı, bayıldım doğrusu. Eski Başbakan gergin, sıkıntılı, üzgün olabilir; olamaz mı? İnsanlık hali değil midir, ulvi bir görevin devir tesliminde farklı bir ruh hali yaşanamaz mı? Görevini son derece başarılı bir şekilde icra eden Ahmet Davutoğlu, hüzünlü olamaz mı?
Kıytırık bir iş yerinde çalışıp ayrılırken üzülüyor insan, "O kadar anılarım var, o kadar emek verdim" diyor. Sıradan, 3 bloklu bir sitede müdürlük yapıyordu bir tanıdığım ve ayrılırken gözyaşlarını tutamamıştı.
Biz böyle bir ülkenin evlatları değil miyiz?
Duygusalız, heyecanlıyız; dünyanın imrendiği bir ülkenin başbakanısınız ve görev tesliminde robot gibi olacaksınız! Hadi canım, olabilir mi? Cin fikirli medyacıların beklentisi başka; onlar sürekli olarak gerginlik beklentisi içindeler çünkü kendileri öyleler. Birilerinin tökezlemesi, yere kapaklanması, siyasi konjonktürün yerle bir olması dışında beklentileri yok. Düşünseniz varlıklarının sebebi, başkasının başarısızlığı olan bir muhalefet var ülkede, elbette onun destekçisi bir de topallayan medya düzeni.

BAYRAK YARIŞI NEDİR BİLMİYORLAR

AK Parti'nin ileri gelenlerinden bir dostum şöyle dedi: "Anlamadıkları bir şey var, bizim partide herkes birdir, bir görevi üstlenir, süremizi doldurur ve yeni arkadaşımıza devrederiz, biz birer neferiz; önemli olan bayrak yarışını layıkıyla tamamlayabilmek..." Aslında bu açıklama elbette partinin kurucusu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın söylemlerini hatırlattı.
Bunda da şaşacak bir şey yok, ilk günden beri partide sistem aynı. Bayrak yarışı nedir bilmeyen için gerçekten içinden çıkılması zor bir durum.
Bir dönem ülkenin siyasi iktidarına sahip olan Anavatan Partisi'nin kurucusu ve Genel Başkanı; Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak da görev yapan Turgut Özal'dan sonra partinin yerle bir olmasına amma sevinmişlerdi.
Özal aleyhinde sayfa sayfa yazan, manşetler atanlar o dönem bir şekilde başarılı olmuşlardı. Sosyal medya ve internet de yoktu o dönem, eğer bugünkü şartlar olsaydı Anavatan döneminde, Özal'dan çok farklı şekilde bahsedilecekti emin olun.
Kendi ülkesinin kötülüğünü isteyen, hatta "Kan çıksın" beklentisinde olan sözüm ona sosyal demokrat zihniyet pusuda bekliyor. AK Parti tökezlesin, gerekirse gerçekten kan aksın! Sare Hanım, en güzel cevabı hazırladığı çayla verdi, aklından türlü kötülük geçenlere.
Ahmet Davutoğlu son derece başarılı bir siyasetçidir ve anlaşılan o ki, başarısında en büyük destekçisi ve yardımcısı eşidir. AK Parti'nin erkekleri kadar kadınları da güçlüdür, anlamadıkları en ciddi konulardan biri de bu. Anlamamaya devam etsinler aslında, partideki kadınlar eksikleri tamamlamaya, kapatmaya ve yaralara merhem olmaya devam edecekler.
Hiçbir başarı tesadüf değildir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA