Güzellikle kafayı bozduk. Net... Bir genç kızı ağır eleştirilerle ve hatta dalga geçerek yerin dibine batırmaya çalışmaları nasıl açıklanabilir ki? Utanmadan, sıkılmadan, bir insana "çirkin" diyebilmek nasıl izah edilir?
Ecem Uzgör, Ağustos'ta yapılan Miss Model yarışmasına katılmış bir genç kız, İngiltere'de yaşayan ve hayatını müzikle iç içe yaşamak isteyen, üç dil bilen bir genç kız... Modellik de yapıyor, her nasılsa fotoğraflar ve haberler yeni düştü gündeme. Ecem'in fotoğraflarını gören şaka yapmaya, şaka yapan şakanın dozunu kaçırmaya, dozu kaçıran da fazlasıyla ayıp etmeye başladı. Sosyal medya hesapları, "sıra bende", "bu katılıyorsa ben de katılırım", "özgüven patlaması" gibi berbat cümlelerle doldu taştı.
KIM KARDASHIAN GÜZELİ
Ben de bir arkadaşımın twitter hesabında gördüm. Ecem'in fotoğrafı vardı ve yukarıda söylediklerime benzer bir yorum yağılmıştı.
Güzelliğin tarifini yapan ve yıllardır "güzel kadın" diye bir takım fotoğraflar kullanan yazılı basın, bu tuhaf algının oluşmasında en büyük etken. Gazete yayın yönetmenleri kendi güzellik kriterlerine (daha doğrusu kendi zevklerine) uyan kadınları gazetelerin ilk sayfasında sağ üst köşeye veya arka sayfaya yerleştirerek, bir yol haritası belirlediler. Güzellik tarifini oluşturacak bir yol haritasıydı bu. Dünyada da durum böyleydi. Erkek egemen medya, hiç düşünmeden kadını malzeme olarak kullandı, satış grafiğine katkısı olur diye.
Kadınlar da duruma ses etmedi işin tuhafı.
Trendler, moda akımları derken, her yılın farklı bir 'güzeli' oldu. Düşünsenize Twiggy'den Kate Moss'a, Kim Basinger'dan Kim Kardashian'a gelindi. Mesela Hürriyet'te Ertuğrul Özkök yayın yönetmeniyken Monica Bellucci, on bin defa haber olmuştur. Kadın kendi ülkesinde bu kadar haber oldu mu bilemem!
AYNILAŞMAK ÇABASI
Ecem, klasik güzel anlayışına uymuyor, yani dolguyla desteklenmiş göğüsleri, çenesi ve dudakları yok, saçları normal, yüzü, gözü henüz botoksla tanışmamış.
Sıradan bir genç kız diyeceğim ama büyük şehirlerdeki birbirinin aynı genç kızlara da benzemiyor. Sıradanlık kavramı da değişti ya! Ecem çok doğal ve artık doğal güzellik, güzellik kabul edilmiyor. Baygın baygın bakmıyor, dudaklarını büzmüyorsan, ne akla hizmet güzellik yarışmalarına giriyorsun? Kaldı ki, Ecem modellik yarışmasına girmiş!
Ekrana bakın şöyle alıcı gözle, İsveç'te bizdeki kadar sarışın kadın yoktur!
Dizilere bakın, orada da artık adlarını ve fiziklerini ayıramadığımız, birbirinin aynı onlarca genç kız var. Klişe... Hayat gibi, davranışlar gibi, görünüşler de klişeleşti.
Milyonlarca insan, milyonlarca parmak izi var ama insanoğlu inatla aynılaşmak çabasında.
Bu biraz korkutuyor beni. Biraz değil bir hayli korkutuyor. Kendi iradesiyle farklı değil, aynı olmaya çalışmak ancak uzmanların açıklayabileceği bir ruh hali. Adım gibi bildiğim şeyse, bunun sadece insana özgü, acınası bir zaaf olduğu. Ecem çirkin, sen güzelsin öyle mi? Zavallılıktan öte değil, bir insana bir varlığa çirkin demek. Çirkinlik bakanın gözündedir, tıpkı güzelliğin bakanın gözünde olduğu gibi.