Haftanın en saçma haberleri ve ipe sapa gelmez gündemine bakacağım, cumartesi eğlenelim biraz değil mi; kafamız dağılsın.
Canlı yayında Zuhal Topal'ın kucağına işeyen köpekle, Burcu Esmersoy'un kırlaşan saçları ve kırışan cildi arasında gidip geldim; ilk hangi şahane konudan bahsedeyim derken. 'Fekat' o da ne, magazincilerin kendi tarihlerine altın harflerle yazmaları gereken, dahice bir başlıkla verdikleri "Halit Ergenç Bergüzar Korel dudak dudağa" haberi hepsini ezdi geçti.
Öpüşürken bir fotoğraf koyarak, bu sahne olay yarattı diye başlık atmak, Türk magazin tarihinde eskimeyen ve bu başlığı atanların da asla sıkılmadığı berbat bir klişe.
Okuyan da yazan da sıkılmadığı için haberi tıkladım ve detaylara baktım tabii. aslında haksızlık da etmeyeyim köklü magazin geleneğini bozmayan sadık arkadaşlar bunlar.
GAZETECİLİKTE GELENEK BU MUDUR?
Ne diye başka yöntem kullansınlar ki! Elerinde mis gibi bin yıllık klişe başlıklar, türlü numaralar varken...
Hikaye 'Vatanım Sensin' dizisi fragmanı elbette.
Yoksa zaten evli olan ve evlerinde öpüşüp koklaştıkları aşikar Ergenç ve Korel, sokak ortasında dellenip, azıp kudurup birbirini öpmemiş. Güzel, etkileyici bir fragman izledim.
İkisi de iyi oyuncu, dekor, kostümler cillop gibi, hikaye de sıkıysa eğer; reyting dengelerini şöyle bir sallar.
Fragmanda büyük bir aşk var, sevdiğini savaşa yollayan bir kadın var, yaralanan ve ölüp ölmediği belli olmayan ama gözlerini kaparken karısının adını sayıklayan bir adam var.
Bir saniye kadar da öpüşüyorlar; bu yani... Haftanın en berbat başlığı seçtim; ellerine sağlık.
İŞEYEN KÖPEKTEN REYTİNG
Zuhal Topal çok antipatik geliyor bana ama ekran zaten ortalama insan sevmiyor.
Gıcık olanları da zevkle izliyoruz işte bir şekilde; canlı yayında kucağına aldığı köpecik işeyince, bu durumdan türlü şaka çıkarmaya çalışan ama asla espri yapamayan Topal'ın haberini, çok önemliymiş gibi "flaş flaş" anonsuyla veren sitelere selam olsun...
Burcu Esmersoy, hiçbir şey yapmadığı zaman yazacak cümleleri, edecek kelamları olmayan erkek zihniyeti bu defa, kırlaşan saçlara ve kırışan yüze odaklandı! Neden bilmiyorum. çünkü aynı zihniyet bıkıp usanmadan bu ablayı, dünyanın en güzel kadınıymış gibi sayfalarına taşımaktan sıkılmadı. diye dşünüyordum, güzelliği, müthiş yeteneği değil, dipleri çıkan boyasıyla da manşet yaparak bir nevi şaşırtmaca yaptılar. Burada haber kısmı iyi olsa da kadına bakış açısı yerlerde süründüğü için sinirlendim haliyle.
Esmersoy'un çirkin olduğunu düşündüğüm (çok kişi benimle hemfikir) ses tonuyla sunuculuk yapması, magazin basınımıza tuhaf gelmiyor ama..
SABAH EKRANI ŞİMDİ MESUT!
Survivor Nagihan'ın boşanma muhabbeti sabah ekranlarının en sıkıcı konusuydu hafta içinde.
Herhangi bir bilim haberine, buluşa, pozitif gelişmeye yer vermeyen dedikoducu medya, bayıldı yine ünsüz bir adamı ünlü yapma numarasına. Bize ne, kime ne; Nagihan'ın kocası kim?
Bunca abukluk içinde en sevindirici olan, Star TV'de başlayan ve hayatımda gördüğüm en kötü üçlüyü yan yana getiren dedikodu programından, aklı başında bir ayrılık yaşanması oldu.
Sabah ekranı, berbat; kirli ve manasız.
Sadece ağzı laf yapıyor diye ekrandan ahkam kesen ablalara bir yol versenize artık, yönetici abilerim.
Bu kadar mı çaresizsiniz ama bilin ki çare de sizsiniz. Azıcık beyin fırtınası, haydi zor değil...