• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ELİF AKTUĞ

Kürk Mantolu Madonna

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 18.10.2016, 00:00

Kelimesi kelimesine "Eh, öl madem" diye yazdı mesajı. Kız arkadaşım günlerce kendisine ulaşmaya çalışan ve ısrarla mesaj yollayarak bir randevu ayarlamaya çalışan adama yolladı bunu. Hayır arkadaşım çatlak değil. Erkekler ne istediğini bilmiyor, iletişim kuramıyor, net değil, ilişkiden zerre kadar anlamıyor. Detayları pek şart değil, hikaye şu: Adam günlerce ve onlarca mesajla asıldı, kız arkadaşım da nezaketen ve bir miktar benim de ısrarımla, önceden belirledikleri gün içinde öğlen 12'de bilmemne kafeye kahve içmeye davet etti.
Adam mesajı okudu, aradan on saat kadar geçti. Cevap yazmadı, kız arkadaşım da aramızda çok güldüğümüz şu mesajı yolladı;
"eh öl madem" ve elbette engelledi, iletişim engelli arkadaşı...

MEĞER SEVGİLİSİ VARMIŞ

Ertesi gün aynı yerdeyiz; kız arkadaşı olduğunu tahmin ettiğimiz bir kadınla önümüzden geçti! Dostça ve arkadaşça bir buluşma teklifi yaptığını düşünelim adamın; öyle ya, belki dertleşecek biri, bir kız arkadaş, sohbetleşeceği biri olarak gördü. Öyleyse madem cevap yazması gerekmez miydi, müsait olmadığını belirten, madem dostluk amacıyla yazmıştı mesajları kız arkadaşını da alıp geleydi ya! Biz de gelinlik katologlarına bakarak beklemiyorduk kendisini, öğlen kafeye kahveye çağırmıştık. Erkeklerin bu hali, bu hallenmeleri, bu dellenmeleri, bu mantıksızlıklarıyla ilk karşılaşan biz değiliz tabii.
Çoğu kadın benzer hikayeler anlatıyor bir araya geldiğimiz dost sohbetlerinde. Benim de başına geldi daha çok yeni. Buluşalım, buluşalım dedikten sonra ortadan kaybolan erkek portresi. Hatta kaybolmalarını o denli ileri götürdü ki adam, "Şu an gözaltındayım" diye mesaj yolladı. Ben cool tavrımı bozar mıyım, "Seni gözaltına alan ve elinden telefonu almayan ve hatta internet erişimine açık olduğun karakol/ mahkeme her neyse candır, kal orada yaşamaya devam et" demiştim...

ZAVALLI MARIA PUDER!

İletişim her şey, hele de bu yüzyılda. Beceremiyor olmak tam bir acizlik, ahmaklık hali. Sosyal medya ekranda yapılan bir gaftan ötürü iki gündür 'Kürk Mantolu Madonna'yı konuşuyor bir sebeple. Sebebi beni ilgilendirmiyor, okuyucuma şunu anlatmak istiyorum. Hikayenin kahramanı Raif Efendi, Almanya'da tanışıp aşık olduğu ve ülkesine döndükten sonra mektuplaşmaya başladığı kadından bir süre sonra cevap alamayınca darılıyor ve sevmediği bir kadınla evleniyor. Kitabın sonunda anlıyoruz ki, hikayenin kadın kahramanı Maria Puder, meğerse adamın çocuğunu doğurmuş ve ölmüştür... Sabahattin Ali, 1940'larda yazılan ve yayınlanan enfes romanında ciddi karakter analizleri yapar ve hiçbir şeyin aslında göründüğü gibi olmadığını anlatır. O yıllarda yaşanan iletişimsizliğin, birbirini anlamama ve anlaşamama hallerinin bu devirde devam etmesi sadece insanın salaklığıyla açıklanabilir... Salak birine de "eh öl madem" de denir ama, öyle değil mi?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA