İnsanlara, daha doğrusu erkeklere güvenmekle alakalı sıkıntısı olduğunu söyledi arkadaşım.
Yeni bir kalp kırıklığı, bir kandırılma durumu yaşamakta. Anlattıkları üzerine uzun uzun konuştuk ve biz dört kadın, kendisine hak verdik. Evet, kimseye güven olmuyor, güvenmemeyi öğrenmeliyiz diye. Neden sonra aklımız başımıza geldi. Hayır dedik, biz güvenmemeyi öğrenmeyeceğiz, insanlar dürüst, ahlaklı ve güvenilir olmayı öğrenecek...
ERKEKLERİN GERÇEĞİ
Erkeklerin yaşı, statüsü, konumu, medeni durumu ne olursa olsun, kendini farklı anlatma ve kendini gerçek dünyasının dışında yaşıyormuş gibi gösterme durumu var. Kadınlar iyi bilir, aldatılmayan, kandırılmayan yok ki aramızda.
Dünyanın en kötü şeyi kalp kırmak, bilerek ve isteyerek birini üzmek. Erkekler, kızmayın ama neredeyse tamamı, çıkarları, özellikle kadın erkek ilişkileri söz konusu olunca, bambaşka bir kişiliğe bürünüyor. Çok zararlı olmadığı zaman, kendi aramızda erkek şapşallıklarını konuşup gülüyoruz ama kimi zaman hayal kırıklığına yol açabiliyor tavırları. Arkadaşım şunu sordu, "bir erkek neden yaşı konusunda yalan söyler?
Tamam kadınların yaşını sakladığını az çok biliriz ama bir erkek neden kendini 7 yaş küçük gösterir kadına?" Muhtemelen kadını kafalamak için, cevabı hepimiz biliyorduk. Zaten arkadaşım da kısa süre önce yaşadığı, iki aylık ilişkisinin ardından, o ilk günkü heyecanı geçince durumu kavramıştı.
"Bu adam bal gibi kandırdı beni" dedi. Adam kendisinden 16 yaş büyük olduğunu söylese, arkadaşımı bir ilişki konusunda ikna edemeyecek, belli. Adam kompleksli, zaten yalanı ortaya çıkınca, "Gerçekleri söylesem beni istemezsin diye korktum" diyerek itirafta bulunmuş.
Kadınla birlikte olduktan, türlü gelecek vaadiyle kandırdıktan ve bir hayat kurabileceklerine inandırdıktan sonra ama...
58 DEĞİL 65 YAŞINDAYMIŞ!
Adam medeni durumunu, karımla kağıt üzerinde evliyiz ama 6 yıldır ayrıyız, eli elime değmedi, şeklinde açıklamış. Boşanma niyetini, arkadaşımla bir hayat kurma niyetini sözleriyle, mesajlarıyla, emailleriyle belli etmiş. Boşanmak için bir süreye ihtiyacı olduğunu, o süre içinde karısı yokken arkadaşımla birlikte olabileceğini söylemiş sonra. Mal varlığının karısının üzerinde olduğunu, bışanırsa her şeyini kaybedeceğini ve zamana ihtiyacı olduğunu da eklemiş. Arkadaşım, önce 58 yaşında bekar bir adam olarak tanıdığı, bir zaman sonra karısıyla hala birlikte olduğunu öğrendiği ve son olarak da yaşının 65 olduğunu öğrendiği adama resti çekmiş.
Ben senin metresin olmam, yarı zamanlı sevgilin olmam, karının boşluklarını doldurmam demiş...
Kıyamet kopmuş bundan sonra karşılıklı hakaretler, tehditler, aşağılamalar....
GÜVEN EN BÜYÜK SORUN
Biz kadınların, hepimizin olmasa da bir çoğumuzun karşısındakine ve söylenene güvenmesi, inanması; bana hala dünyanın en saf duygusu gibi geliyor. İnsan olmakla alakalı bir şey çünkü, insan güvenir muhatabına. Güvenilir olmamayı becermek ayıp olan, yalan söylemek, kandırmak, çıkar için, işi bitene kadar kullanmak; işte tüm bunların insanlıkla da erkeklikle de alakası yok. Yaşadığımız tem rezillikleri bile birbirimize anlatalım ki, utanaması gereken kim belli olsun.
Paylaşalım ki, artık kimseye güvenmeyeceğim diye bir cümle kurmayalım bundan böyle. Çünkü işin doğrusu güvenilir olmayı öğrenmek...
Yalan söylememek, hele de saçı sakalı ağırmış, dede olmuş bir adamın yalanlarına şahit olmamak...
Benim de yeğenlerim var, onları da geleceğin kadınları, anneleri olarak kim bilir ne günler bekliyor. Sizin de kızınız, kız kardeşiniz var, kim bilir belki bir kız çocuğu doğurmak üzeresinizdir...
Kimsenin canı yakılmasın artık, sadece üç beş saniyelik zevk uğruna hiçbir kadının kalbi kırılmasın. Bakalım evreni keşfeden, tanrı parçacığını bulan, kara deliğin sırrını çözen insanoğlu, yalanlarıyla baş etmeyi ve dürüst olmayı başaracak mı? Bugün olmasa da bir gün...