Okan Buruk'la istediği hedefe ulaşamayan Göztepe, teknik direktörlüğe Yılmaz Vural'ı getirdi. Vural, Almanya'da esaslı bir futbol eğitimi gördükten sonra pek çok kulüpte hizmet verdi. Dileriz Göztepe'de de başarılı olur. Bu deneyimli futbol üstadı aynı zamanda sempatikliği ve insancıllığı ve de çok espritüelliği ile de tanınır. Manisaspor'u çalıştırırken anlattığı bir olay var ki dinleyenleri kahkahalara boğmuştu. Nakledeyim dedim;
Yılmaz Vural Antalyaspor'u çalıştırırken kulüp başkanının eşi kalp krizi geçirmiş, Vural da başkanla birlikte hastaneye koşmuş ziyarete gitmiş.
Doktorlar, "Hocam madem geldin, seni de bir kontrolden geçirelim" derler. Vural, "Ben hareketli adamım, her gün koşuyorum" dediyse de check-up'a girmiş.
Hayret edilecek bir sonuçla karşılaşılmış, doktorlar, "Hocam, bir damarın tıkalı. Hemen by-pass olmalısın" demişler.
Yılmaz Vural ameliyat olmayı kabul etmiş ama İstanbul'un bu konuda donanımlı hastanelerinden birinde çalışan çok samimi bir doktor arkadaşının ekibine ameliyat olmaya karar vermiş.
Gerisini kendi anlatıyor:
"Ameliyat masasına yattım.
Gözlerimi açtığımda, baktım yeşil kıyafetler içinde sakalları beline kadar bir adam yatağımın başucunda duruyor, Kur'an'dan dualar okuyor. "İçimden, 'Oğlum Yılmaz kesin öbür dünyadasın, gittin' dedim ama, sonradan da 'Hiç olmazsa cehennemde değilsin.
Cehennemde olsaydın başında dua okunmazdı' diye düşündüm.
O sırada hanımın sesi geldi, 'Çok şükür Yılmaz kendine geliyor...' İş sonradan anlaşıldı.
Bir Nakşibendi Şeyhi yan odada yatıyormuş, futbolu da beni de çok seviyormuş. 'Birkaç dua okuyayım Yılmaz hoca için' demiş ve başucumda dua okumaya başlamış. Anlayacağınız ben öteki tarafa gittim, geri döndüm..."
Sürekli: Meclis daha etkili olabilecek
Yeni hükümet sisteminde Cumhurbaşkanının attığı her imzadan sorumlu olacağını söyleyen AK Parti İzmir Milletvekili Kerem Ali Sürekli, "Cumhurbaşkanını yargılanabilir kılıyoruz" diye konuştu.
Kemalpaşa Atatürk Mahallesi'nde gerçekleştirdiği kahvehane ziyareti sırasında yönetimde çift başlılığın yıllarca Türkiye'yi zora soktuğunu dile getiren Sürekli, "Cumhurbaşkanı ve Başbakanın yetkileri birleştiriliyor ve Cumhurbaşkanı yürütmenin başı oluyor. Bu sayede Cumhurbaşkanları ve Başbakanlar arasında geçmişte yaşanan türden siyasi gerilim ve krizler tarihe karışıyor. Artık Milli Güvenlik Kurulu'nda anayasa fırlatma ve bunun gibi demokrasi dışı hareketler yaşanmayacak.
Daha istikrarlı olduğunu her maddesinden anlayabileceğimiz bu yönetim sistemi sayesinde karar mekanizması da hız kazanacak.
Hızlı karar demek hızlı icraat demek, reformlar yapan bir yönetim modeli demektir" diye konuştu.
Yeni sistemde Cumhurbaşkanına verilen yetkilerin gözü kapalı verilmediğini, Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar sorumlu tutulacağının altını çizen Sürekli, "Mevcut anayasada Cumhurbaşkanı denetlenemiyor ve soruşturulamıyor. Vatana ihanet suçu dışında yargılanamayan Cumhurbaşkanını yeni anayasa ile soruşturulabilir ve yargılanabilir kılıyoruz. Ayrıca verdiği her vaatten ve attığı her imzadan sorumlu olacak olan Cumhurbaşkanı hakkında soruşturma açıldığında erken seçim kararı alamıyor" dedi.
HERKES İŞİNİ YAPACAK'
Kuvvetler ayrılığı ilkesinin en yaşanabilir döneminin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle geleceğini söyleyen Sürekli, "Millet bir sandıkta iki iş yapıyor. Meclisi, vekilleri bir de ülkeyi yönetecek olanı seçiyor.
Ülkeyi yönetecek Cumhurbaşkanı, kanunları yapacak olan da milletvekilleridir. Seçilen Cumhurbaşkanını denetleyecek de yine milletin vekilleridir. Yapılacak bu değişiklikle yasama, yürütme ve yargı tam anlamıyla birbirinden ayrılacak ve herkes kendi işini yapacak. Meclis asıl işi olan yasama görevini yerine getirecek böylece daha etkili işlere imza atacak. Bunun yanında hükümet yürütme görevini icra edecek. Kısacası herkes kendi işini yapacak" diye konuştu.