• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ŞEBNEM BURSALI

YENİKAPI RUHU SİZE 3 BEDEN DAR GELİR

sebnem.bursali@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 03.09.2016, 00:00

Böyle bir yazıyı yazmak istemezdim sizlere bugün. 15 Temmuz'daki fırtına gecesinden muhteşem bir bahar havasının estiği siyaset dünyasına yeniden sonbahar havası hakim olmaya başladı çünkü.
Oysa biz bu yeni durumu sevmiştik.
Hatta ismine Yenikapı Ruhu adını verdiğimiz bu birlik ve beraberliğin, uzun süredir özlediğimiz sıcaklığı, sadece siyasete değil, toplumun hemen tüm kesimlerine de etkisi olmuştu. Ama dedim ya; bu olumlu gidişat birileri tarafından bozulmaya yüz tuttu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ne demişti darbe girişiminin hemen ardından: "Hiçbirşey artık 15 Temmuz'dan önceki gibi olmayacak." Oysa şu birkaç günkü gelişmeye bakınca görüyoruz ki; artık bundan sonra da pek çok şey 15 Temmuz sonrası gibi olmayacak.
Çünkü; ana muhalefet CHP böyle istiyor.
Önce; parti sözcüsü tekrar "Kaçak Saray" terminolojisine sarılıp temcit pilavı türüne çevirdi partinin siyasetini.
E, bu da yetmedi "Saray Rejimi" safsatalarıyla da süsledi bu jargonu.
E bu da yetmedi; FETÖ Komisyon üyeleri üzerinden saçma sapan saldırıya geçtiler.

15 TEMMUZ'DA OYLARI DÜŞENLERİN PANİĞİ

Peki, neden bunu yaptılar? Neden şimdi yaptılar? Hemen söylüyorum sizi daha fazla merakta bırakmamak için:
CHP Genel Merkezi'nin yaptırdığı ve Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun masasında duran kamuoyu anketine göre CHP'nin oy oranı 15 Temmuz'dan sonra yüzde 5 düştü çünkü.
Birlik beraberliğe, millet ve devlet yanında olmaya sahip çıkan hükümete güvenin yüzde 96'ları bulduğu, MHP'nin oy oranının yüzde 8'ler civarında arttığının görüldüğü anketlerin tersine, ana muhalefetin oyları düştü. Siyasette ve ülkede ne zaman bir uzlaşma var ise; CHP eriyor.
Ama şunu hemen belirtmek isterim ki; halkla siyaset yapmaktansa, halka rağmen ve halka karşı ne kadar grup var ise onunla siyaset yapmayı tercih etmenin sonucudur bu aslında. Yani; sorun partinin kurumsalında değil, yönetimsel yani kişiseldir.O zaman ne yapmak lazım; öncelikle Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinden saldırı siyasetine geri dönmek lazım.
Evet dostlar; Eylül sonbaharın adı aynı zamanda. Biraz hazan, biraz hüzün.
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında oluşan Yenikapı Ruhu, birilerine fena dar geldi. Hazanı da hüznü de yaşamaya başlayınca; bu ruhu bozmaya karar verdiler. Ama size bir şey söyleyeyim mi hanımlar beyler, ne yapsanız boş.
Ne kolkola girdiğiniz ülke düşmanları ne hainlerin size verdiği gaz, gelmek istediğiniz, yapmak istediğiniz kaos ortamının gerçekleşmesine bu millet izin vermeyecek.
Öyle bir duvara çarpacak, öyle bir iklime varacaksınız ki; bu güzelim ülkeye ve herşeyin en iyisini hakeden bu büyük millete hep yaz olacak ama siz hep kışta kalacaksınız.

SOYLU SİYASET ALÇAKLARI KORKUTSUN

Ankara'da gazetecilik yaptığım yıllardan bu yana yani 20 yılı aşkın süredir tanıyorum Süleyman Soylu'yu. Merkez sağda siyasetin parlayan yıldızı idi şimdi AK Parti içinde, merkez siyasetin en parıltılı isimlerinden. Çalışkanlığı ve dava adamlığını hiçbir insanoğlu tartışamaz.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile birlikte çıktığı yolda, parti yönetiminin ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda gösterdiği kısa süredeki performans, ben bu işlerin uzmanıyım diyen onca siyasetçiye parmak ısırttı. Şimdi İçişleri Bakanlığı koltuğunda bu genç ama dur durak bilmeyen siyasetçi Soylu. FETÖ'nun paralel yapılanmasıyla devlet içinde kurduğu bu alçak yapıyı, tavizsiz ve ama'sız temizlemeye geldi. 3 yıldır bu görevi yürüten Efkan Ala'nın ani gidişinden kafaları karışanlar merak etmesinler.
Efkan Ala'nın gidişi, Süleyman Soylu'nun gelişini daha basit bir okumayla anlatayım sizlere. Mülkiye kökenli ve uzun süredir bürokrasi ve devlet içinden gelen Ala, çok başarılı bir İçişleri Bakanlığı süreci yaşadı ancak, bundan sonra devlet içindeki temizlik daha da sertleşecek. Ala'nın davaya bağlılığı, liyakatı ile ilgili bir sorun ve kaygı yok. Gösterilen gerekçe "performans". Ve yerine gelen kişi, hem siyaset yapma biçimi ile hem siyasi davaya inancı ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'a en çok benzeyen kişilerden biri olması kadar, Mülkiye kökenli olmadığı ve İçişleri Bakanlığı ile kurumsal hiçbir geçmişi olmadığından, önümüzdeki dönemde FETÖ ile mücadelede bakanlık kadrolarında yapılacak temizlikte "sıfır taviz"i de beraberinde getirecektir.
Bundan sonra valilik atamalarında yanlışlıklar olmayacağı gibi kimi emniyet ve valilerin korunması gibi "geçmişe dönük" bağa güvenenler, bundan sonra artık bunu unutsunlar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA