• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Kadınların egemen olduğu topluluk

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 13.05.2015, 00:00
Anaerkil bir toplum hayal edin. Ailenin sorumlusu kadın, mal varlıkları kadınların üzerinde, soy kadının üzerinden yürüyor. Evlilik yok. Erkekler ast konumda ve yetkisiz.
Tuhaf mı geldi? Ama böyle bir toplum var. Çin'de. Loshui bölgesinde yaşayan Mosuo toplumu. Burada anaerkil bir düzen var ve söz sahibi olan kadınlar.
Kadınların "Kral" olduğu Loshui bölgesinden Arjantinli gazeteci Ricardo Coler sayesinde haberdar olduk. Onun Nemesis Kitap tarafından ülkemizde de yayınlanan "Kadın Krallığı" adlı kitabı anaerkil toplum yapısıyla ilgili bilgileri içeriyor. Yaklaşık 5 yıl önce yayınlanan kitabı o tarihlerde yayın hayatında olan Rengarenk Kırmızı Dergisi için incelemiştik.
Çin'in Tibet sınırına yakın Lunnan'da yaşayan Mosuolularla iki ay geçiren Coler izlenimlerini şöyle anlatıyor: "Burada yapbozun parçaları başka bir şekilde yerleştirilmiş. Erkekler ve kadınlar, bizlerin her zaman alışkın olduğumuzdan farklı konumdalar. Kadınların her şeyi var ve erkekler en alt seviyede yaşıyorlar ve sahip oldukları imtiyazları da onlara kadınlar sağlıyor.

LUNNAN'DAKİ MOSUOLULAR
Bu iyi bir şey mi? Hayır. Yani ne anaerkil ne de ataerkil düzen işin doğrusu. Doğru olan, iki cinsin de farklı ama eşit koşullarda yaşadığı bir dünya düzeni. Bu dip notu da paylaştıktan sonra gelelim anaerkil toplumdaki kadınların imkanlarına. Biraz önce değindiğim gibi erkeklerin hiçbir şeyi yok! Ne yaşadıkları evin, ne de bölgedeki herhangi bir malın sahibi olmaları mümkün değil. Sadece kadınlar için çalışabiliyorlar. Hemen belirteyim, ataerkil sistemin geçerli olduğu dünyada kadınların sahip olduğu mülklerin oranı yüzde 1. Yani kısasa kısas bir durum var.
Dünyanın büyük bir bölümünde karar verme ve iktidar pozisyonları erkekler tarafından işgal edilirken 'Mosuo'larda durum farklı. Burada mülkiyet her zaman kadınların elinde ve zamanı gelince de miras yoluyla sadece kız çocuklarına geçebiliyor. Kadınlar, istedikleri zaman yapma ve yıkma haklarına sahipler. Tanınmak ve toplumda var olmak için erkeğe ihtiyaç duymuyorlar. Ama erkeklerle ilişki yaşıyorlar elbette.

İMTİYAZLI KADINLAR
Ergenliğe geçtikten sonra her kadının kendine ait özel bir odası oluyor ve bu odada yaşıyorlar. Erkeklerin böyle bir hakkı yok. Onlar ortak kullanımlı odalarda, aileleri ve anneleri ile birlikte yaşıyorlar. Ve kadınlar odalarına istedikleri ereği alma hakkına sahipler.
Odanın kapısında tahtadan bir askı bulunuyor. Oraya o gece kendilerini ziyaret etmesi için seçtikleri erkeğin şapkasını asıyorlar. Kapıda asılı duran şapka, başka birinin gelip şansını denememesi için bir işaret. Rahatsız edilmemek istendiğinin de göstergesi. Aşk tabii ki var. Evlilik yok ama aşk birliğine yürüyen evlilik adını vermişler. Batı'daki evlilik kurumuna benziyor ama herkes kendi evinde yaşıyor. Ve hiçbir kadın bir erkeğin arkasından onun yaşadığı yere gitmiyor.
Yasal olarak kadınlar her türlü imtiyaza sahip.
'Mosuo'larda erkek hakları ne durumda bilinmez ama dünyadaki kadın hakları iç açıcı değil. Ne zaman ki kadın ve erkek cinsiyetinden ötürü özel ayrıcalıklara veya haksızlıklara uğramayacak, işte o zaman adaletli bir dünyada söz etmiş olacağız.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA