Kadın örgütünde erkekler

Yeni nesil genç oyuncuları seviyorum. Hem mesleklerinde çok başarılılar, oynadıkları rolün hakkını veriyorlar hem de toplumsal ve sosyal konulara duyarlılar. Bu isimlerden biri de Mert Fırat. Kadın örgütü Uçan Süpürge'nin düzenlediği bir etkinlikte "Erkekler soruyor: Biz kadınları nasıl seveceğiz?" başlıklı foruma katılmış.

Etkinliğin amacı, cinsiyet eşitsizliğine karşı erkek mücadelesinin önemine dikkat çekmek. Mert Fırat da konunun hakkını vermiş ve önemli şeyler söylemiş.

Bakın neler söylemiş:

. Erkekler sevmeyi bir zayıflık olarak değerlendiriyor. Çocuğuna, eşine, sertleşiyor ve bunu güç olarak görüyor.

. Kimlik arayışlarında sevmeyi bilmemek en temel problem. Ancak, bu durumla yeni yeni yüzleşiyoruz. 'Yavrum biz küçükken sizi hiç sevemedik' ifadesini kullanan babalar var.

. Babalarımızdan gördüğümüz modeller sayesinde biz de sevmeyi öğrenemedik.

KADIN-ERKEK BİRLİKTE

Bunların bilincinde olması ve itiraf etmesi çok önemli. Zaten bir sorunun giderilmesi için önce sorunun tespitini yapmak gerekir. Bugüne kadar bu yüzden cinsiyet eşitsizliğini gideremedik. Kadınları küçümsedik, sevmeyi, duygusallığı, romantizmi yerdik, kadın örgütlerini aşağıladık vs...

Gelinen nokta kadına yönelik şiddet ve toplumsal cinnet.

Neyse ki yeni nesil farklı. Bu farklılığı üniversitedeki öğrencilerimle de birebir gözlemliyorum. Mert Fırat da söyleşi sırasında söyledikleri ile gelecek adına bizi umutlandırıyor. "Cinsiyeti ve iktidarı kabul ettiğimiz sürece yenik başladığımız bir tartışmanın içine gireriz. Kadın meselesine değinen oyunlar sergiliyoruz ama birine bir saat bir şey anlatmak, bir oyun oynamak yeterli değil. İdeolojiniz, inancınız ne olursa olsun inandığınız kadın örgütü varsa girin içine çalışın" diyor mesela.

Ne kadar önemli bir konunun altını çiziyor. Birinci konu; bir sivil toplum örgütünde çalışmak, ikinci konu; kadınlarla beraber çalışmak.

SEVMENİN ÖNEMİ

Sorunların farkında olan biri Mert Fırat. Oynadığı dizi ve filmlerde, özellikle filmlerde bu tür konuların yer almasına da özen gösteriyor. Cinsiyet eşitliği hakkında farkındalık yaratmak gerektiğini savunuyor ve bunun için en küçük merkezden başlayarak hatta mahalle mahalle dolaşmak gerektiğini söylüyor.

Ki ben de buna inanıyorum. Bu etkinlikleri, bu farkındalık toplantılarını sadece kadınlara değil, erkeklere de yapmak gerekiyor ve kadınlar ve erkekler olarak birlikte düzenlemeliyiz.

Son sözü yine Mert Fırat'a bırakıyorum: "Karşımızdakini özgürlük alanlarını kısıtlamadan ve olduğu gibi kabul ederek sevmemiz gerekir. Bir ilişkide eğer yöneten varsa, o ilişkide bir de öteki var demektir... İnsanların sevme biçimleri çocuk yaşlardan başlayarak devlet eliyle düzenleniyor. Bu konuda birçok ülke çalışmalar yapıyor. Sadece Almanya'da, 4 bin merkezde yaratıcı drama çalışmaları ile çocuklara sevgi biçimleri gösteriliyor. Çocukların küçük yaşlarda kendilerini ifade etmeyi öğrenmeleri çok önemli."