Her bayram tatili öncesinde uyarılar yapılır: "Aman dikkat! Trafik kurallarına uyun. Kazalara sebep olmayın!" denir. Peki, uyarılar işe yarar mı? Yaramadığı dört günlük bilançodan belli. Ajanslara düşen haberlere göre Ramazan Bayramı tatilinin başladığı bayram öncesindeki 2 gün ile bayramın 1. ve 2'nci günü olmak üzere 4 günde 66 kişi öldü, 336 kişi de yaralandı.
4 gündeki kazalarda ölü ve yaralı sayıları şöyle:
- 15 Temmuz Çarşamba günü meydana gelen 17 kazada 16 kişi öldü, 145 kişi yaralandı.
- Arife Günü olan 16 Temmuz Perşembe günü ise 21 kazada, 23 kişi öldü, 76 kişi yaralandı.
- Ramazan Bayramı'nın 1'inci günü olan 17 Temmuz Cuma günü meydana gelen 18 kazada, 16 kişi öldü, 55 kişi de yaralandı.
- Ramazan Bayramı'nın ikinci günü olan 18 Temmuz Cumartesi günü saat 21.30 sıralarına kadar meydana gelen 12 kazada, 12 kişi öldü, 61 kişi de yaralandı.
SÜRÜCÜ HATALARI
Savaştan beter bir durum. En önemlisi de kazaların nedeninin yüzde 90'ının sürücü hatalarından dolayı meydana gelmesi. Nedir bu hatalar? Başta hatalı solama geliyor. Öndeki arabayı geçmek için karşı tarafı görmeden yani sollanmayacak yerde öndeki arabayı geçmeye çalışmak. İki dakika bir arabanın arkasından gitmeyi tahammülü yok bizim erkek sürücülerimizin. İlla geçecekler. Ne olacaksa artık öne geçince.
Mesela bu bir araştırma konusu olmalı. Nedir erkeklerimizdeki öndeki aracı geçme takıntısı?
Bayramın ikinci günü İstanbul-Şile'de bir köyden diğerine gitme gafletinde bulundum. Her zaman bomboş olan köy yolu çevre yolu trafiğine dönmüştü. Gel gör ki yol tek şerit. Ve de kavisli. Önünü görmediği halde sollama yapanlar mı, karşıdan gelen araçla burun buruna gelenler mi, hatalı olmasına rağmen bağırıp çağıranlar mı, sinyal vermeden aniden sağa veya sola dönenler mi? Sebep bir an önce gidilecek yere varmak, plajda veya piknik alanında daha iyi yer kapmak. Ha bu arada yüzme bilmemelerine ve tüm uyarılara rağmen dip akıntılı denize girmek ve açılmak da bizim insanımıza mahsus bir özellik. Boğulanlara yardıma giden ambulansları da saymıyorum.
UYARILARI ÖNEMSEMEME
Niye böyleyiz? Niye uyarıları dikkate almıyoruz? Hiçbir işimize yaramayacak bilgiler ekranda bir kez duysak veya gazetelerde bir kez okusak aklımızın bir köşesinde yer ederken, hayatımızı ilgilendiren uyarıları dikkat almıyoruz?
Mesela çocukları ön koltukta ve kucakta oturtmamak.
Sürekli bu konuyla ilgili haberler yapılır. Yapılır ama kimse dinlemez? Her trafiğe çıktığımda en az 5 tane ön koltukta oturan çocuk görürüm. Yanına gidip sorsan, "Yakın mesafedeyiz, bir şey olmaz" derler. Ama uzun mesafede olsa yine çocuklarını kucaklarına oturturlar ve kemer de bağlamazlar.
"Bize bir şey olmaz" mantığı. Ama oluyor işte. 15 Temmuz Çarşamba günü Bolu'da, Niğde'de, Bursa'da, Çorum'da, Yozgat'ta, Uşak'ta, İzmir'de ve Konya'daki kazalarda 16 kişi öldü. Balıkesir'de meydana gelen kazada ise 18 kişi yaralandı. Ayrıca Elazığ'da 7, Karabük'te 6, Antalya'da iki kazada 5, Siirt'te 3, Sivas'ta 3, Van'da 2, Bursa'da 1 kişi de yaralandı.
Bütün uyarılara rağmen kazalar olmaya devam edecek. Umarız bilanço daha hafif olur.