• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Çalışmak istemeyen kadınlar

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 09.10.2015, 00:00
Toplumsal gelişmenin yolu kadınların da çalışmasından geçiyor ama gelin görün ki bunu istemeyen erkekler gibi kadınlar da var. Belli bir yaşa gelmiş ve hayatında hiç çalışmamış kadınları anlayabilirim. Bilirim ki fırsat verilseydi çalışmak isterlerdi. Ama henüz hayatının baharında yani yolun başında olan kadınların evin dışında çalışmaya karşı olmalarını anlamak mümkün değil. Hele ki kentli, şehirde doğup büyümüş, belli bir eğitim almış kadınların.

Çünkü evin dışında çalışmak demek, para kazanmak demek. Para kazanmak da kendine güven demek. Güç sahibi olmak demek. Çaresiz kalmamak, boyun eğmemek demek.

Bir kadın niye bunu istemez? Niye bir erkeğe her anlamda bağlı olmak ister? Onun vereceği paraya/sevgiye/ öneme mahkum olarak yaşamayı tercih eder?

Dizilerde bu tür kadın tiplemelerini görüyoruz. Tabii aslında dizilerde karakterler tam olarak bizi yansıtmıyor. Abartılı tipler var. Ve de en önemlisi farkında olarak veya olmayarak bir algı yaratılmaya çalışılıyor.

YARATILAN ALGI

Örneğin bizim dizilerimizde çalışan kadınların yüzde 90'u kötü kadınlardan oluşur. Kötü derken, kıskanç, gözünü para ve iktidar hırsı bürümüş, isteklerine ulaşmak için her yolun mübah olduğunu düşünen, art niyetli birinden söz ediyorum. Ve giderek karikatürize bir tipe dönüşürler.

Cinayet işlemeye bile göze alanlar çıkabiliyor. Bu kadar kötüler yani. Ki bu kadınlar, iyi eğitim görmüş, iyi üniversitelerde okumuş, meslek sahibi kadınlar. Paraya ihtiyaçları yok ama hırs gözlerini bürümüş. Şehirli ve okumuş kadın böyle yansıtılıyor topluma.

Diğer kadınlar, onlar iyi kadınlar oluyor, çalışmak zorunda kaldıkları için çalışıyorlar. Geçici olarak yani. Ya kocaları terk etmiştir onları, çocukları için para kazanmak zorundadırlar, ya kocaları ölmüştür, yine aynı sebepten dolayı çalışmak zorundadırlar. Ta ki karşılarına onları himaye edecek, koruyup gözetecek iyi niyetli bir erkek çıkıncaya kadar. Başlarında bir erkek olunca evlerine geri dönerler. Dönmeleri beklenir. Yaratılmaya çalışılan algı bu.

BABA VE KOCA PARASI

Bütün aşk filmlerinin de özeti bu. Bir erkek bir kadını seçer, ona aşık olur ve o kadın için her şeyi yapar. O çalışır, para kazanır. Çünkü erkeğin para kazanması gerekir. Nasıl kazandığı önemli değildir. Kara para bile kazanabilir. Yeter ki para kazansın ve kadının ihtiyaçlarını yerine getirsin. Evdeki kadın erkekten her şeyi bekler zira. En iyi evlerde oturtmasını ister, evi en pahalı eşyalarla döşemesini, en şık ve pahalı giysiler almasını, mücevherler hediye etmesini vs... Erkeğin asli görevi budur. Bunun için de çok para kazanması gerekir. Bu dönemde böyle para kazanmak da zordur. O yüzden kadınlar için bu paranın nereden geldiğinin hiç önemi yoktur!

Bu konuyu, ekranlarda yeni başlayan bir programa katılan gelin adaylarından birinin açık açık "ben çalışmak istemiyorum" demesi üzerine seçtim. Hiç çalışmadığını özellikle belirtip asla çalışmak istemeyeceğini söyledi. Damat adayları da benim gibi şaşırdılar işin ilginç ve hoş tarafı ve "nasıl geçiniyorsun?" diye sordular. Evleninceye kadar baba parası, sonra evlenmiş ve koca parası, boşanmış yine koca parası ve şimdi de anne ve dede parası yemekle meşgul. Darılıp gücenmesin ama asalak yani. Hiçbir işe yaramayan biri. Ve ne yazık ki toplumda böyle kadınların sayısı bir hayli fazla.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA