• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Yemek yapmayı bilmek şart mı?

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 07.12.2016, 00:00

Gerek damat adayları, gerekse erkek tarafının bir gelin adayından beklediği kriterlerin başında "yemek yapmayı bilmesi" geliyor. Hangi televizyon kanalını açarsanız açın, karşınıza çıkan her programda altı çizilen konu bu.
Bir kadında olması istenen en önemli özellik bu! Sarma yapmayı bilecek, hamur yoğuracak, yufka açacak, dolma dolduracak vs... İster aniden gelsin, ister davetli, "misafire mükellef bir sofra hazırlayabilecek misin?" diye soruluyor evlilik programlarında gelin adaylarına.
Bence her kadın ve erkek yemek yapmayı bilmeli. Usta bir aşçı olmaları gerekmez ama hem kendilerinin hem de sevdiklerinin karnını doyurabilmeli.
Yani en basitinden bir çorba veya makarna yapayı veya yumurta kırmayı bilmeli. Bilse iyi olur, diyelim.
Bana göre aklı başında herkes bunu becerebilir. Sevgi ile yapıyorsa da usta bir aşçınınkinden daha lezzetli olur yaptığı yemek.

VİCDANLI OLMAK MI?

Ama bir insanda olması gereken en önemli kriter bu olmamalı. Başka değerler aranmalı. İyi bir insan olması mesela. Vicdan sahibi olması, kimsenin kötülüğünü istememesi, kimseye kötülük yapmaması...
Oysa herkes kötülükten besleniyor.
Günümüzde geçerli olan kural bu.
Önünden, arkasından konuşmak, hakaret etmek, nefret etmek vs...
Geçenlerde bir programda rastladım; yarışmacılardan biri rakiplerinden biri için "senden nefret ediyorum" dedi.
Tanışalı bir hafta olmuş, hadi bir ay olsun, ne ara birbirinizden nefret eder hale geldiniz. Bir moda programı için bir araya gelmişsiniz. Amaç birinci olup para kazanmak, kendini göstermek, yeni iş kapılarının açılmasını sağlamak veya koca bulmak vs...
İşte orada kalabilmenin yolu da "kötü" olmaktan geçiyor. Ona buna hakaret etmekten, açıklarını ortaya çıkarmaktan.
Sırf popüler olmak veya birinci olmak adına.
Her yerde geçerliliğini yitiren liyakat buralarda da aranmıyor. Tarz olmak veya iyi şarkı söylemek veya yarışları kazanmak yetmiyor birinci olmak için, jüriler de oy verenler de iyi olanları değil, kötüleri seçiyor.

KÖTÜ OLMAK MI?

Dizilerin de en sevilen tipleri kötü olanlar. Seyredenler onların entrikalarından etkileniyor olmalı ki, katıldıkları programlarda "kim daha kötü olacak" yarışına giriyorlar.
İyi olmanın göstergesi de "yemek yapmayı bilmek"ten geçiyor. Ya da erkeğin sözünün üstüne söz söylememekten.
Sen istediğin kadar iyi yemek yap, mükellef sofralar hazırla, vicdanlı değilsen ne işe yarar.
Bu konu da en güzel yorumlardan birini bir kayınvalide adayı yapt ekranlarda. Ve dedi ki kendisine yemek yapmadığı için kız arkadaşını eleştiren oğluna:
"Her şeyi makine yapıyor günümüzde oğlum. Bana ve misafirlerime sevgi göstermedikten, kapıyı güler yüzle açmadıktan sonra, usta aşçı olsa neye yarar." İşte aranması gereken kriter de bu.
Bir erkekte ve kadında olması gereken tek özellik vicdanlı olması. İyi niyet taşıması.
Kendisine yapılmasını istemediği şeyi bir başkasına yapmaması.
Hep "ben, ben" dememesi. Kendisi kadar karşısındakini de düşünmesi.
Erkek diyor ki "ben böyle istiyorum." Peki, kadın ne istiyor, hiç kulak verdin mi?
Ekranlarımız hiç bu kadar ataerkil söyleme, toplusal cinsiyet eşitsizliğine başka bir deyişle kadınların aşağılanmasına maruz kalmamıştı.
Bence günümüzün en önemli sorunlarından biri de bu.
Unutmayalım ki kadınlığın yok olduğu yerde erkeklik de yitirilir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA