Herkesin zarar görmesine yol açacak işler yapan kimse, çok sert tepkilerle karşılaşır ve sonunda en büyük zarara kendisi uğrar.
İnsanlar çeşitli neden ve amaçlarla belli topluluklar içinde kötülük tohumları ekerlerse, sonunda hiç ummadıkları ölçüde büyük kötülüklerle karşılaşabilirler ve bunun da önüne geçemezler.
Şimdi kimse demokrasi havarisi filan kesilmesin. Sen ülkemin huzurunu bozacaksın, sokakları kan gölüne çevireceksin, polislerimizi, askerlerimizi haince şehit edeceksin, devlete isyana kalkacaksın, sonra devlet gücünü gösterince demokrasi diyeceksin yok öyle. Eğer vatana ihanet ediyorsan bedelini de ödeyeceksin ihanet çetesinin tetikçisi.
O çocuğa silahı kim verdi?
İzmir Basmane Meydanı'nda mendil satarken esnaf tarafından darp edildiği öne sürülen Suriyeli küçük Ahmed'in fotoğraflarının basına yansımasıyla Türkiye'nin ayağa kalktığını takip etmişsinizdir. Olayın ardından Ahmed ve ailesine adeta yardım yağdı. Ancak "Kaş yapayım derken, göz çıkarmakta" üstümüze yok maşallah.Sanırım birileri Ahmed ve kardeşlerine oyuncak yardımında bulunmuş, gazetelerde gördüğüm o fotoğrafı görünce ürperdim. Bir tarafta Ahmed diğer tarafta kardeşi sanırım gazetecilere poz vermiş. Hiç fotoğrafa dikkat ettiniz mi Ahmed'in yanındaki çocuğun elindeki oyuncak silaha. Savaşın göbeğinden gelmiş bu çocuğa oyuncak silah getirmek ve ona o şekilde poz verdirmek nasıl bir düşüncenin eseri anlamadım.
Büyükşehir ayrım yapıyor mu?
Bir konuyu çok merak ediyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi ilçe belediyelerine eşit hizmet götürüyor mu acaba? Mesela Foça ile Aliağa belediyelerine götürdüğü hizmetin miktarı aynı mı?
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu Bergama Belediyesi ile Dikili Belediyesi'ne yaptığı yatırımların eşit olduğu söyleyebilir mi?
Mesela Aziz Bey'in adaylığına karşı çıktığı Dikili Belediye Başkanı Mustafa Tosun'un ilçesine göreve geldiği günden bu yana ne kadarlık yatırım yaptığını merak ediyorum doğrusu.
Kiraz, Ödemiş, Menderes ve Kemalpaşa ilçelerini saymıyorum bile.
Abi benim durağa daha var mı?
Türkiye Beyaz Ay Derneği İzmir Şubesi Başkanı Salih Arıkan, otobüslerde görme engellilerin yaşadıkları sorunları dile getiren bir açıklama yapmış. Arıkan yaşadıkları sorunları şu şekilde dile getirmiş;
"Her gün yollardayız. Görmeyen biri olarak kendimizi geliştirerek hayatımıza yeni renkler katmaya çalışıyoruz. Ancak bizim hızımıza kent yaşamı ayak uyduramıyor. Otobüs durağına geliyoruz. Falanca otobüs gelince bana haber verir misiniz? O da ne! Benim sorduğum kişinin otobüsü gelmiş ve çoktan gitmiş. Belki benim otobüsüm de geldi ancak adam gidince biz de buralarda kalakaldık. Neyse zar zor yine birilerine soruyoruz ve otobüse biniyoruz, yeni bir sürpriz! Bir ara otobüsün nereye geldiğini söyleyen bir sistem vardı, şimdi o sistem benim bindiğim hiçbir otobüsde çalışmıyor. Bu sistem görmeyenler, şehre yeni gelmişler ya da okuma yazma bilmeyenler için çok güzeldi. Artık İzmir'de birçok otobüste bu sistem çalışmıyor. Neyse bindik otobüse şoföre kaptanım falanca durağa gelince bana haber verir misiniz? Kaptan sağolsun tabi abi veririm diyor. Adam birçok yolcuyla uğraşırken eyvah abi senin durağı geçmişiz diyor neyse beni ilk otobüse bindiriyor. Bu ve buna benzer birçok olayı yaşıyoruz. Bir gün falanca caminin önünde ineceğim demiştim yolcular da beni ilk gördükleri caminin önünde indirmeye kalkmışlardı. Neyse ben caminin adını sordum da yeni bir yol macerasından kurtuldum. Engelsiz İzmir diye yola çıkan belediyemizin otobüslerdeki sesli uyarı sistemini çözeceğine inanıyoruz."