Peki, bu sonucu MHP açısından nasıl okumak lazım?
Öncelikle MHP, Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin her teklife 'Hayır' demesinin faturasını çok ağır ödedi. Seçim tablosuna baktığımızda MHP'nin birinci olduğu hiçbir il yok. Öyle ki MHP lideri Devlet Bahçeli'nin il olan Osmaniye'de bile partisi AK Parti'nin gerisinde kaldı. Yani MHP Türkiye haritasından ağır bir yenilgi ile silindi.
Her şeye 'Hayır' diyen Devlet Bahçeli'ye de MHP'li seçmen 'Hayır' diyerek gerekli dersi verdi.
KAYBEDENLERE ÜZÜLÜYORUM
MHP'nin Türkiye'de yaşadığı ağır yenilgisinin faturası bakalım kime kesilecek merak ediyorum. Seçimler öncesinde birçok MHP'li arkadaşlarımla konuştuğumda teşkilatların gerektiği gibi çalışmadığından dert yanıyordu. Biliyorsunuz MHP İzmir eski İl Başkanı Müsavat Dervişoğlu düzenlediği basın toplasında Genel Merkez ve İl teşkilatına bazı uyarılarda bulunmuştu. Ortaya çıkan bu tabloya göre Dervişoğlu'nun uyarısında haksız olmadığı da ortaya çıktı. Dervişoğlu seçim sonuçlarının ortaya çıkmasının artından sosyal paylaşım sitesinden takipçilerine şu mesajı verdi;
"Ben, testi kırılmadan konuştum!
Keşke haksız çıksaydım...
Şimdi susuyorum ve herkesten kendine yakışan açıklamaları bekliyorum!"
Teşkilatın tüm engellemelerine inat saha çalışmalarını sürdüren Neslihan Çelik, Senem Kılıç, bir önceki seçimde milletvekili seçilen Murat Koç ve Aslan Savaşan'ın bu sonucu hak etmediğinin altını çizmek istiyorum.
Şehitlere saygı göstermeyerek konser üstüne konser düzenleyen Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, partiye aday adaylığı müracaatında bulunanlara çeşitli yakıştırmalarda bulunan MHP'li yöneticiler, kendisini arayan gazeteciyi azarlayan İl Başkanı bakalım şimdi ne söyleyecek?
MHP'nin bundan sonra yapması gereken, en kısa zamanda kongreye gidip, gerek teşkilatlarını, gerekse genel merkeze çöreklenmiş, "Dediğim dedik, çaldığım dilli düdük" diyen zihniyeti partiden uzaklaştırmak olmalıdır. MHP'nin kendisini yenileme dönemi geldi ve geçiyor bile.
MHP'nin Türkiye'de yaşadığı ağır yenilgisinin faturası bakalım kime kesilecek merak ediyorum. Seçimler öncesinde birçok MHP'li arkadaşlarımla konuştuğumda teşkilatların gerektiği gibi çalışmadığından dert yanıyordu. Biliyorsunuz MHP İzmir eski İl Başkanı Müsavat Dervişoğlu düzenlediği basın toplasında Genel Merkez ve İl teşkilatına bazı uyarılarda bulunmuştu. Ortaya çıkan bu tabloya göre Dervişoğlu'nun uyarısında haksız olmadığı da ortaya çıktı. Dervişoğlu seçim sonuçlarının ortaya çıkmasının artından sosyal paylaşım sitesinden takipçilerine şu mesajı verdi;
"Ben, testi kırılmadan konuştum!
Keşke haksız çıksaydım...
Şimdi susuyorum ve herkesten kendine yakışan açıklamaları bekliyorum!"
Teşkilatın tüm engellemelerine inat saha çalışmalarını sürdüren Neslihan Çelik, Senem Kılıç, bir önceki seçimde milletvekili seçilen Murat Koç ve Aslan Savaşan'ın bu sonucu hak etmediğinin altını çizmek istiyorum.
Şehitlere saygı göstermeyerek konser üstüne konser düzenleyen Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, partiye aday adaylığı müracaatında bulunanlara çeşitli yakıştırmalarda bulunan MHP'li yöneticiler, kendisini arayan gazeteciyi azarlayan İl Başkanı bakalım şimdi ne söyleyecek?
MHP'nin bundan sonra yapması gereken, en kısa zamanda kongreye gidip, gerek teşkilatlarını, gerekse genel merkeze çöreklenmiş, "Dediğim dedik, çaldığım dilli düdük" diyen zihniyeti partiden uzaklaştırmak olmalıdır. MHP'nin kendisini yenileme dönemi geldi ve geçiyor bile.
DOĞDUĞUNA İNANAN ÖLDÜĞÜNE DE İNANIR
Son olarak bu seçim sonuçlarının ardından AK Parti'ye karşı algı operasyonlarını sürdürmeye devam edenlere bir sözüm var. 7 Haziran seçimlerinde AK Parti'nin yenilgisine inanıyordunuz da 1 Kasım zaferine neden inanmıyorsunuz.
Tıpkı Nasrettin Hoca'nın "Kazan Doğurdu" hikayesindeki gibisiniz.
Sizin Kazan Doğurdu
Hoca komşusundan ödünç bir kazan alır, kazanı verirken içine bir kazan yerleştirir. Komşusu sorar: -Bu ne? -Senin kazan doğurdu der, hoca... Komşu çok sevinir. Aradan birkaç gün geçer. Hoca yine komşusuna gider 1-2 gün kullanmak için kazanı ister Komşusu: - Hay hay baş üstüne der, kazanı sevinerek hocaya verir. Aradan oldukça uzun bir zaman geçer. Komşu kazanı geri gelmeyince Hoca'nın evine gider, sorar: -Bizim kazan ne oldu? -Sizin kazan mı, sizlere ömür der Hoca. Komşu şaşırır: -Aman hocam kazan bu nasıl ölür? -Komşum yine saçmaladın, kazanın doğurduğuna inanıyorsun da, öldüğüne niye inanmıyorsun.
Son olarak bu seçim sonuçlarının ardından AK Parti'ye karşı algı operasyonlarını sürdürmeye devam edenlere bir sözüm var. 7 Haziran seçimlerinde AK Parti'nin yenilgisine inanıyordunuz da 1 Kasım zaferine neden inanmıyorsunuz.
Tıpkı Nasrettin Hoca'nın "Kazan Doğurdu" hikayesindeki gibisiniz.
Sizin Kazan Doğurdu
Hoca komşusundan ödünç bir kazan alır, kazanı verirken içine bir kazan yerleştirir. Komşusu sorar: -Bu ne? -Senin kazan doğurdu der, hoca... Komşu çok sevinir. Aradan birkaç gün geçer. Hoca yine komşusuna gider 1-2 gün kullanmak için kazanı ister Komşusu: - Hay hay baş üstüne der, kazanı sevinerek hocaya verir. Aradan oldukça uzun bir zaman geçer. Komşu kazanı geri gelmeyince Hoca'nın evine gider, sorar: -Bizim kazan ne oldu? -Sizin kazan mı, sizlere ömür der Hoca. Komşu şaşırır: -Aman hocam kazan bu nasıl ölür? -Komşum yine saçmaladın, kazanın doğurduğuna inanıyorsun da, öldüğüne niye inanmıyorsun.