• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
AHMET VELİ OLGUNDENİZ

Müdürüm bana kafayı taktı

ahmet.olgundeniz@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 01.05.2011, 00:00
Soru: Yaklaşık 10 yıldır aynı işyerinde çalışıyorum. İşimi ve ortamımı seviyorum. Arkadaşlarımla iyi bir diyaloğum var. Patronun getirdiği yeni müdür galiba bana taktı. Sürekli gözü üstümde ve bir hatamı kolluyor gibi. Yalnız ben değil, diğer arkadaşlarım da yeni müdürden hoşlaşmıyor. Tek umudumuz burada kalıcı olmaması. Eğer kalırsa sanıyorum kendime başka bir iş aramaya başlamam gerekecek. Bu sterese ve baskı ortamına dayanmam çok zor. Ekonominin durumu da malum. Bu kadar çok işsizin olduğu bir ortamda işi bırakmak da istemiyorum. Sizce ne yapmalıyım?
A.K Denizli
***
Cevap: Anlattığın kadarıyla yeni bir iş aramaya başlamak en uygun çözüm gibi görünüyor. Ancak sakın yapma! Öncelikle bu durumun sebeplerini muhtemel iletişim sorunlarına kafa yormalı çözüm aramalısın. Eğer iş aramaya başlarsan bu haber sandığından çok daha çabuk duyulacak ve bir süre sonra üzerinde görünmez bir baskı oluşacak, kendini dönülmez bir yola sokmuş olacaksın. Dolayısıyla şu aşamada işten ayrılma düşüncesini aklına getirme.
Diyelim ki kolaylıkla yeni bir iş buldun. Gittiğin yerde de pek çok problem seni bekliyor olacak. Yeni olacağın için daha çok çalışman, kendini ispat etmen ve hak ettiğin saygınlığı kazanmak için mücadele vermen gerekecek. Ayrıca oradaki müdürle de sorun yaşamayacağın ne malum?
Ya da sen işten ayrıldıktan bir ay sonra müdürün de işten ayrılırsa nasıl hissedeceksin?

SORUNUN KAYNAĞI
Şimdi gelelim müdürün sana kafayı takması meselesine.
Öncelikle hepimiz duygusal yaratıklarız. Uzun süre bir işyerinde çalıştığımızda orayı kendi malımızmış gibi sahiplenir, kendi kurallarımızı bakış açımızı ve iktidar alanlarımızı oluştururuz. Bu iş bazen o kadar ileriye gider ki iş akışının bizim çalışma keyfiyetimize uygun olmasını ister, olmadığında da arıza çıkarırız. Şirketin menfaatlerini en iyi kendimizin bildiğine inanırız. Oysa hiç kimse bir işyerini patrondan daha çok düşünemez.
Öncelikle kendi pozisyonunu iyi tanımlamalısın. Şu konuda anlaşalım sen şirketin ortağı değilsin, hizmetini kiralayan ve karşılığını da son kuruşuna kadar alan bir personelsin. İşyerinde sana 'emredileni', istenen şekilde, zamanda ve güleryüzle (tavır göstermeden) yapmak durumundasın.
Sen bu tablonun neresindesin?
Gelelim karşı tarafa. Unutma! Yöneticiler de insandır ve yeni bir yöneticinin önceliği personeline kendini saydırma ve hak ettiği saygıyı görmektir. Eğer takımdan birisinin kendine meydan okuduğu veya tehdit ettiği hissine kapılırsa onu kara listeye alacak ve üzerine oynamaya başlayacaktır. Bence sen de bilerek veya bilmeyerek onu irite etmişsin.
Şimdi, müdürünle aranı düzeltmek istiyorsan;
1- Onunla samimi bir şekilde konuş.
2- Onun neyi beğendiğini, neyi beğenmediğini, değer yargılarının neler olduğunu, iyi bir çalışanı nasıl tarif ettiğini öğrenmeye çalış. Bunları kendine hedef olarak koy. Unutma bir kızıldereli kabile reisinin dilini konuşmak zorundadır.
3- Çalışmalarını beğenip beğenmediğini, bir önerisinin olup olmadığını sor. Sık sık ondan fikir al.
4- Beden dilinle ve konuşmanla ona tabii olduğunu hissettir.
Bence tutum ve davranış değişikliğine gidersen karşı tarafın da sana karşı değişeceğini garanti ederim.
Son olarak sakın müdürün hakkında sağda solda konuşma. En yakın arkadaşlarınla bile... Ve asla müdürünü patrona şikayet etmeye kalkma. Bu idam fermanını imzalamak olur. Şunu unutma, patron senin fikirlerine daha çok değer verseydi onu değil seni müdür yapardı. Öyle değil mi?
İyilikle kalın



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA