En az altmış beş yıllık yoldaşıydı trompeti. Yanından ayırmazdı (Bir dönem küs kaldıklarını duymuştum). Her fırsatta üflerdi. Duygularını sözcüklerle değil, nefesini koyverip üç pistona dokunarak hükmettiği trompetiyle anlatırdı. En güzel de, sessizliği yani "Il Silenzio"yu çaldığında...
***
Yılların usta müzisyeni İlhan Feyman'ı iki gün önce kaybettik. Trompeti yetim kaldı. Kulaklarımızda da "Il Silenzio"nun melodisi... 80'li yaşlarında hala trompetini üfleyebilen, çocukluk yıllarımın spor programlarının jenerik müziği Cherry Pink'i çok güzel yorumlayan ender müzisyenlerimizden biriydi...
***
Altmışlarda İzmir'de müzikle ilgilenmeye başladığımda Ankaralı müzisyen, orkestra şefi olarak duymuştum adını. Bir dönem Ankara'nın en ünlü gece klübü "Feyman"ı işletmişti. 70'lerde tanışmıştık... Onunla ilgili hatırladığım en önemli anekdot eski eşi için evlilik yıldönümlerinde Bodrum Camisi'nin minaresine çıkıp trompet çalmasıdır. Bir de Abdi İpekçi'ye, suikaste kurban gitmeden bir gece önce "Il Silenzio"yu çaldığını anlatırdı. Şimdi belki de buluşmuşlardır bir yerlerde...
***
2002 yılında 40 yılını dolduran popüler müzik sanatçılarına, başkanlığını yaptığım Göksu Rotary Klübü adına meslek ödülleri vermiştik. O gece sanatçı abilerimiz birer ikişer şarkı söylerken o trompetiyle bir kez daha gönüllerimizi fethetmişti. O zaman 73 yaşındaydı ve trompetini kusursuz üflerken hepimizi şaşırtmıştı. Sonrasında yıllarca şaşırtmaya ve yerleştiği Bodrum'da enstrümanını çalmaya devam etti...
***
Ankara doğumlu olan ve Bursa Askeri Lisesi'nde okuyan İlhan Feyman ilk sahne çalışmasına 1953'te Yaşar Güvenir Orkestrası'na katılarak başlamıştı. (Yaşar Güvenir "Sensiz Saadet Neymiş" şarkısının bestecisi ve orkestra şefiydi. 1998'de kaybettik). Sonra Orhan Sezener Orkestrasıyla ve Şevket Yücesaz'la çalıştı. 1958'de kendi orkestrasını kurdu. Şu anda Almanya'da yaşamını sürdüren gitarist ve şarkıcı Kanat Gür yanlış hatırlamıyorsam ilk onun orkestrasında çalışmaya başlamıştı. Metin Ersoy da İlhan Feyman Orkestrası'nın solistlerinden biriydi. Şarkıcı Nejat Özyılmazel'e Neco adını veren de (1968 yılında bir radyo programında) İlhan Feyman'dı.
***
Feyman Kulüp bir çok ismin ilk kez sahne alıp şöhret olduğu klüp olarak da bilinir. 19 yaşındaki Bergen ilk kez o sahnede keşfedilmiş ve bir süre Klüp Feyman'da şarkı söylemişti (23 yaşında yüzüne kocası tarafından kezzap atıldı ve bir gözü kör oldu. 30 yaşında eski kocası tarafından kurşunlanarak öldürüldüğünde plakları satış rekorları kıran 'Acıların Kadını' olarak biliniyordu.)
***
İlhan Feyman yıllardır eşi Rüya Feyman'la Bodrum'un Göltürkbükü'nde yaşıyor ve yaz sezonlarında değişik restoran ve kulüplerde çalışmaya devam ediyordu. İki yıl önce akciğerlerinden rahatsızlandı. Tedavi için İstanbul'a getirildi. Aylardır tedavi görüyordu ve sonunda direnci kırıldı. Cenazesi cuma günü İstanbul Karacaahmet Şakirin Camiin'de kılınan ikindi namazı sonrası karayoluyla Bodrum'a gönderildi. Bodrum'a gömülmeyi vasiyet etmişti. Dün bu vasiyeti yerine getirildi. Eşine ve yeğeni Gülgün Feyman'a, tüm sevenlerine ve müzik camiamıza başsağlığı diliyorum...
***
Bu yılın 3 Mart'ında opera sanatçımız ve oyuncu Altan Günbay'ı kaybettik.
Geçtiğimiz yıl 3 Mart'ta Müslüm Gürses, 10 Mart'ta Metin Serezli aramızdan ayrılmışlardı.
Notlarıma baktığımda Mart aylarında yitirdiğimiz Fecri Ebcioğlu (6 Mart 1989), Salim Ağırbaş (9 Mart 1989), Özay Gönlüm (2 Mart 2000) ve Esmeray'da (25 Mart 2002) aklıma geldi ve sizlerle paylaşmak istedim.
Hepsi de sanat dünyamıza çizikler attılar ve iz bıraktılar. Umarım onları unutturmaz ve gelecek kuşaklara da tanıtabiliriz...