• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
BESİM KAZADO

Nuray'ın ayakkabılarını musille aldım

besim.kazado@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 22.09.2009, 00:00
Şenay Düdek: "87 yılında Ziya Akelli ile ortak bir Avrupa turnesi tertiplemiştik. Kadroda Hülya Avşar, İbrahim Tatlıses, Pakize Suda, Bahar Öztan, Oya Aydoğan, Gökhan Güney ve Mezdeke grubu vardı. Her konser sonunda ücretler verilir, herkes teşekkür ederdik. Bayramımız ise Londra'ya isabet etti. Akşamüstü olduğunda "Saçmalama, bir tekiladan ne olur" diyerek; hayatında hiç tekila içmemiş kardeşine 7 tane tekila içirdiler. O akşam odaya, banyoya, küvete nasıl girdiğimi hala hatırlamam. Gece 24 civarı ayıldım. Birden şimşekler çaktı kafamda. O gece dağıtacağım pound dolu çanta odada meydandaydı. Ne helalmiş ki çanta ofisboyumun kolunda beni bekliyordu. Hemen bayramlıkları dağıtmak üzere bizimkilerin olduğu Türk restoranına uçtuk. Herkes önce beni sonra da çantayı görünce çok mutlu oldu."
Şenayım sonra bana "Çiçom, bayramda ayrıyız. Bayram ertesi bayram anılarımızı benim balkonda mı senin evde mi anlatacağız?" dedi. Ben de bir şartla birlikte kutlarız; annenle ve kızlarla ilgili bir şeyler anlat dedim. "Peki" dedi ve başladı anlatmaya..
"Babam 4 kızına da rengarenk kıyafetleri, arife günü alır gelirdi. Ben kırmızı hastasıydım. Babam elinde poşetlerle geldi ve bir de baktım ki Nuray'ın (Nuray Düdek benim canımdır) ayakkabıları kırmızı. Ama o ayakkabıları ben giymek istiyordum. Bayram sabahı son dakikada zekamı çalıştırdım, şerbetine musil ilacı koydum. Projem başarılı geçti ve Nuray o bayram yataktan çıkamadı. Ben de "Nuraycığım ayakkabılarını giyebilir miyim" dedim; cevap bile veremedi." Benim İzmir'de ailem kabul ettiğim Düdek Ailesi'ne buradan hepinize dilediğim gibi iyi bayramlar diliyorum.

Hiç olmazsa yarısını verseydiniz!
Hıncal Uluç: Hıncal Ağabeyim'de ne bayram ne yılbaşı ne seyahat hatıraları vardır. Bayram hatırası deyince "Memnuniyetle Besimciğim, hanutçuluk nasıl gidiyor" dedi. Bizim Çeşme hatıramızdır bu. Bir gün dolaşırken Çeşme Çarşısı'nda bütün sevdiğim dükkanlara sokmuştum Hıncal ağabeyi. O da her yerden bir şeyler aldı. Sonra paketlerin çokluğunu görünce birden "Hanutçu Besim, sen neler kazandın bakayım" diye espri yaptı; bununla da kalmadı ertesi gün sabah gazetesindeki yazısına Hanutçu Besim'i kapak etti 'Hanutçu Besim Çeşme'de' diye. Gelelim ağabeyimin hatırasına.
"Bayram sabahı ritüellerimiz ağabeyim Öcal'la babamızın tercih edip aldığı bayramlığı giymek, el öpmek ve en güzeli de el öperken ilk bayram sabah 1 lira, 2. ve 3. günler 25'er kuruş bayramlıklarımızı almaktı. Bir paşa dayımız vardı ki kendisi hem milletvekili (ki milletvekili olmak o dönem olaydı) hem komutandı. Ailenin 1 numarasıydı. Bahsettiğim bayram sabahı paşa dayımızın Bandırma'da bize geldiğini duyduk. Öcal ağabeyimle bayramlıklarımızı giyip salona indik. Büyük heyecanla yanına yürüdük. Önce ağabeyim öptü dayımızın elini ve dehşetle kaldık. Çünkü kağıt 10 TL bayramlık almıştı ağabeyim. O güne kadar 10 lirayı değil avucumuza almak, bizim yaştakiler hayal bile edemezdi. Öcal Ağabeyim parayı dayımın yanına koydu. "Hiç olmazsa yarısını verseydiniz efendim" dedi. Her bayram bir araya geldiğimizde bunu hatırlayıp güleriz."
Bu anı üzerine ben de "Eee peki size ne verdi bunun üzerine paşa dayınız" diye sordum. "Bu arada benimki 2 buçuk liraya indi" dedi Hıncal ağabeyim. İnşallah nice esprili bayramlar seni bekliyordur canım abicim.

"Ben ablayım"

Hülya Avşar: Çok sevdiğim sanatçı arkadaşım Hülya ile çok anılarımız olmuştur. Hepsi de komik, hepsi de çocuksudur. Bayram anısını sormak için Hülya yerine kız kardeşi Leyla'yı aradım. "Aman olmaz mı?" dedi ve devam etti: "Bayramda ailece alışverişe çıkardık. En frapan en alamode kıyafetleri kendine seçtiği gibi bizim seçtiklerimiz arasında hani şıkça bir şey olsa 'Ben ablayım, ben bir giyeyim, gelecek bayram siz giyersiniz' deyip elimizden alırdı. Bu yetmiyormuş gibi bayram sabahı 'Ben ablayım en önde benim olmam lazım' deyip en büyük bayram bahşişini kendi alır kimseye de ne kadar olduğunu belli etmezdi." Ailenin kemiği olan, benim güzel arkadaşım, Hülya'ma burdan iyi bayramlar diliyorum.

Kırmızı rugan ayakkabılar ve kirazlı çoraplarım
Gülben Ergen: Gülben Ergen'i arayıp bayram anısını istediğim zaman bana şunları anlattı: "Bayram deyince aklıma annemin bana aldığı kırmızı rugan ayakkabılarım ve kenarı kirazlı, süslü çoraplarım gelir. Bir de dedemin mendil içine sakladığı lokumlar... Harçlıkları saklar, önce sadece lokum verirdi. Pek bozulur ama belli etmezdim. Sonra ikinci safhaya geçilirdi. Sofradaki örtünün altında gizlenmiş harçlığı, örtüyü hangi taraftan kaldırıp harçlığı bulacağız telaşı..."


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI