• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
BESİM KAZADO

Broadway'deki çılgınlar kulübünde şova dahil olduk

besim.kazado@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 29.04.2010, 00:00
Broadway'de sokak aralarında dolaşmaya doyamıyorum. Hangi oyun başladı, hangisinde matine kaçta, çıkışta hangisine yetişebilirim?.. Hele alışverişten dönüp oralarda bir çay, kahve içmek ne güzel oluyor

'La Cage Aux Folles' Çılgınlar Kulübü'nün önü insan seli... Drake Queen'ler herkesle şakalaşıyor, resim çektiriyordu. Yerimiz sahneye yapışık masalardaydı. Yani oyunun içindeydik. Muhteşem bir gösteriydi


Hava şansımıza devamlı çok güzeldi. Bir tek gün yağmur yağdı. Hele gece dolu yağdı ki Fatih Ürek'i andım. Son gittiğimizde beraberdik ve kar yağıyordu. 'Ah bir daha geldiğimizde hava açık olsun bak kaç km yürüyeceğiz. Hava soğuk, taksiye binelim. Yoksa bir dahasına söz yürüyeceğim' diyordu. Onun mu ahıydı dermişim? İşte bu yağmurda yemekten döndük. Arkadaşlardan Orhan'ımızın Apple hastalığı ve gündüzleri çok kalabalık olduğundan, gece 24 civarı gittik Apple'a. Sanki i-pad'leri bedava dağıtıyorlar. Tıka basa doluydu. Oradan 6. Av.'nün köşesinde 'Rue 57' restoran-bar'a gittik. Özel yemek bölümleri, harika müziği ve de yağmurda nefis bir görüntüsü var, harika menüsü dışında.
Ve alışveriş... Her markanın sıra sıra dizildiği 5. Avenue haricinde, Maddison'da daha kaliteli isimleri dizili bilirsiniz. (Prada, Hermes, Tom Ford gibi) Soho, daha önce bahsettiğim gibi ana caddesi daha kaliteli ama ara sokakları en kaliteli butik ve kafelarle huzurlarınızda. Tüm dükkanları bir araya toplayan dev alışveriş merkezlerinin başında Sax Fifth Avenue gelse de Bergdorf Goodman'ı hele erkek mağazasının en üst katını es geçmemek gerekir. Hiçbir yerde emsali olmayan erkek koleksiyonunun yanısıra barında biraz dinlenip dj'inden cd tavsiyesi alın derim. Maddison'da "Barney's"e mutlak uğrayın. Hele yine en üst katında bir öğlen yemeğini hem ünlülerle hem de tanınmış iş hanımları ve iş adamlarıyla beraber yiyiniz.
Macy's evet Macy's... Her zaman uygun fiyatta her cins giyim eşyasını hatta çanta ayakkabı ve ev eşyasını bulabileceginiz dev bir alışveriş merkezi. "Macy's"e gidince halkla ilişkilere uğrayın, turistlere yapılan indirim kartınızı alın. Bu dev merkezden her geçişimde aklıma geçen seyahatimdeki olay gelir. Fatih'le gezerken yangını hissetmem ve Fatih'e 'çaktırma, yanıyoruz kapıya doğru yürü. Panik olursa yandıkkk...' demem gelir. Bir merkez daha Blumingdales, o da Lexington'da yine kat kat, marka marka bir alışveriş merkezi. Bu gittiğimde hele erkek bölümü çok daha iyi idi. Ucuz ve sağlam bir şeyler almak isterseniz mutlaka Park Av. üzerindeki Simms'e gidin. Calvin Klein erkek ceketini 99, Boss smokinini 290, Hillfiger şortu 30 dolara alabiliyorsunuz... Hem de yeni sezonun. Gelelim Burbries'e rakipsiz bir outlet. Timberland'dan Armani'ye, True Religiondan Nike'a, Ralph Lauren'den Samsonite'a hatta Bose marka ses ve ışık sistemlerine kadar her şeyi hatta her türlü mutfak eşyalarını bile bulabileceğiniz bir yer. Tüm markalar villalara yerleşmişler. Ziyarete değer...
Bir de Broadway... Oralarda sokak aralarında dolaşmaya doyamıyorum. Hangi oyun başladı, hangisinde matine kaçta, çıkışta hangisine yetişebilirim?.. Hele alışverişten dönüp oralarda bir çay, kahve içmek ne güzel oluyor?.. Frank Sinatra'nın vokalleriyle yapılmış sahneye yeni konan 'Come Fly Away', yine yeni bir oyunla Denzel Washington'un kendisi, Afrika müziğiyle dansları ve renklerinin inanılmaz gösterisi 'Fela' görülmeye değer süper gösteriler...
Ve son gecem... Birbirinden güzel geçti NY gündüzleri ve gecelerim ama son gecem ciddi finaldi. 18 de Ahu'mla Soho Ciprianni'de buluştuk. Yanımızdaki masa, devamlı yana doğru uzuyordu. Hepsini tanıdığınızı sandığım Las Vegas'tan dönmekte olan grup, bizim delikanlılarımızdan oluşuyordu. İftihar ettim. Pırıl pırıldılar. Yanlarına gelen NY'ta okuyan bizim kızlar dahil. Ciprianni'nin yakışıklı Türk müdürü bizi çok şık ağırladı. Erken kalkmak zorundaydık. Çünkü, bayıldığım, bittiğim
Broadway'e gidiyorduk. Ahum son gecemde yine dostluğun en güzelini yapmıştı. Yeniden sahnelenen 'La Cage Aux Folles' Çılgınlar Kulübü'ne gidiyorduk. Kapının önü insan seli... Drake Queen'ler herkesle şakalaşıyor, resim çektiriyordu. Yerimiz sahneye yapışık masalardaydı. Yani oyunun içindeydik. Muhteşem bir gösteri. Eminim bir kaç sene gidecektir . Sağol Ahummm... Hele oyundan çıkış başka bir güzellikte. Herkes dans ederek şarkıları söyleyerek çıkıyor. Bir şeycik eklemek istiyorum. Çok ama çok sevdiğim ve sanatını kimseyle mukayese edemediğim hatta bu oyunu sahneye koyduğunda bazı kostümlerin hazırlanmasını bana veren Ali Poyrazoğlu'ndan bu oyun ilk seyredildi ilk tanındı. Ama benim şu an çok kırılmış olduğum Huysuz Virjin geldi gözümün önüne. Bu oyun onda daha mı iyi olurdu. Broadway'de seyrettiğim Huysuz'du sanki. Hiçbir masraf ve zahmetten kaçınmamışlar. Size fazlasıyla güzellikler veriyorlar. Siz de deli gibi coşuyorsunuz. Güzeldi ya ama düşündüm ki biz güzelsek her şey de şahane...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA