Bakıyorum, baştan ayağa uyduruk, içerikten yoksun, hiçbir yenilik ve heyecan getirmeden tiyatro yapmanın kolayına kaçan topluluklar türedi.
Popülist kültürün, 'halk bundan hoşlanıyor' mantığıyla körüklediği eğlencelik oyunlar, zevksiz dekorlar, eğitimsiz, ucuz kadrolar doldurmaya başladı sahnelerimizi... Özellikle de kimilerince 'hafife alınan' ama bana göre en ciddi emeği ve bilinci gerektiren çocuk tiyatrosu alanında.
***
Elbette iyi eserler ile seviyeyi düşüren işler arasındaki 'kalite farkı' rengini belli ediyor. Uzun yıllardır, bu alanda çizgisini bozmayan isimlerden biri de Haluk Işık ve onun kurduğu 'Yeryüzü Sahnesi, İzmir' tiyatrosudur.
Haluk Işık'ı öncelikle oyun yazarı kimliğiyle ayrıcalıklı kılan tarafı, ülkemizin politik yapısına, siyasal olayların yol açtığı sorunlara karşı toplumcu bir yaklaşım sergilemesidir. Savaşın, emperyalizmin, işkencenin, şiddetin ve çıkar güçlerinin çirkin yüzünü göstererek barışa, sevgiye, umuda 'ışık' tutmasıdır...
***
Işık'ın bu anlayış ve tiyatro tecrübesi üzerine iki yıl önce inşa ettiği 'Yeryüzü Sahnesi, İzmir', şimdiye dek 'Kurşun Askerin Utancı', 'Bir Arkadaş Aranıyor' ve 'Düşüne Taşına' adlı çocuk oyunları ile 'Ölü Kadınların Şarkısı' eserini değişik salonlarda, yüzlerce izleyiciyle buluşturdu, ayakta alkışlandı.
'Direklerarası Seyirci Topluluğu' tarafından "Ege'de Yılın Ümit Veren Profesyonel Tiyatrosu" ödülüne layık görülen 'Yeryüzü Sahnesi, İzmir', Türkiye'nin ağlanacak halini güldürünün diline dolayan mizah ustası Muzaffer İzgü'yü sahneye taşıdı geçtiğimiz hafta. Işık'ın, onun ibretlik öykülerinden yazıp yönettiği oyun, hem ülkemizin yakın tarihinde yaşananları ironik bir akışla gündeme getirdi hem de büyük ustayı 80'inci yaşında saygıyla anarak ona en güzel hediyeyi takdim etti.
***
Geçtiğimiz cumartesi akşamı, 'BÜTÜN BUNLAR BİZE ÖZGÜ, Yazan: MUZAFFER İZGÜ' adlı oyunun Karşıyaka Opera ve Tiyatro Sahnesi'ndeki dünya prömiyerine rahatsızlığım yüzünden katılamadım. Ama oyuna gösterilen yoğun ilgi ve izleyicilerin yaşadığı coşkuyu, tanıkları anlata anlata bitiremediler.
Türk edebiyatının güçlü kalemi Muzaffer İzgü'nün de salonda yerini aldığı ilk gösterimde durmak bilmeyen alkışlar, insanımızı olaylar karşısındaki halleriyle yüzleştirmedeki üstün yeteneğinin bir göstergesidir.
***
İzgü'nün yaşamından önemli kareler ile hikayelerinden seçmelerin yer aldığı 'BÜTÜN BUNLAR BİZE ÖZGÜ, Yazan: MUZAFFER İZGÜ' oyununda, Haluk Işık müzikal güldürü ve birçok değişik sahneleme tekniğiyle, ünlü yazarın mizahını tiyatral bir keyfe dönüştürmüş.
Müzikleri Engin Bayrak, dans düzeni Kuzey Vedat Korkmaz, dekor ve ışığı Hasan Dingeçoğlu, giysi ve afişi Aslıhan Işık, efektleri Tansu Liman tarafından hazırlanan oyunun yönetmen yardımcılığını ise Ebru Tuncer üstlenmiş.
***
Oyunda, tiyatro severlerin yıllardır sahnelerden aşina olduğu usta oyuncular Ali Rıza Özbilgiç, Yılmaz Tüzün, Şule Demirezen, Soner Günüç gibi isimlerin yanı sıra, Aslıhan Işık ve Serel Alpan, birçok renkli karakteri canlandırmak için kılıktan kıylığa giriyorlar.
Yazar ve yönetmen Haluk Işık, yakın geçmişimize damga vuran gelişmelerin toplumda yarattığı reflekslere yönelik göndermelerle yüklü oyunun, izleyiciyi kimi zaman gülme nöbetine, kimi zaman da hüzün koridoruna sürüklediğini vurguluyor.
***
Şu sıralarda Yunan yazar Dido Sotiriyu'nun "Benden Selam Söyle Anadolu'ya" romanını sahneye taşımanın çalışmalarını sürdüren Haluk Işık, İzmirlilere sitemde bulunarak, kentin tiyatro üretimlerine daha çok sahip çıkmaları konusunda çağrıda bulunuyor.
Bence de haklı. Oldukça güç şartlara göğüs gererek bizleri kaliteli oyunlarla buluşturan topluluklara dört elle sarılmalıyız.
Bu yüzden 25 Şubat'ta Kültürpark İsmet İnönü Kültür Merkezi'nde, 6 Mart'ta ise Narlıdere AKM'de tekrar sahnelenecek "BÜTÜN BUNLAR BİZE ÖZGÜ, Yazan: MUZAFFER İZGÜ"yü kaçırmayalım.