• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Hazımsızlık ve şişkinliğe karşı 5’i 1 arada çayı FİLİZ İÇKE ÖNAL

Hazımsızlık ve şişkinliğe karşı 5'i 1 arada çayı

filizicke@hotmail.com Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 04.11.2009, 00:00
Diyetisyen Aslı Kınsız'ın önerdiği bitki çayı karışımı; funda yaprağı, sinameki, mate, rezene ve biberiyeden oluşuyor

Şişkinlik ve hazımsızlık, yoğun iş temposuna sahip, sağlıklı besinlere her zaman kolayca ulaşamayan, çoğunlukla öğünlerini alelacele ve ayaküstü geçiştirmek zorunda kalanların yaygın yaşadığı sorunlar.
Kilo sorunu olsun olmasın pek çok kişinin yaşadığı bu problemin önerdiği "5'i bir arada çayı" ile aşılabileceğini belirten Diyetisyen Aslı Kınsız, "Bu karışımı sabah aç karnına ve akşam yemekten sonra günde iki kez içerek kabızlık ve şişlikten kurtulabilirsiniz" diyor.
5'i bir arada çayının içeriği ve hazırlanışı:
* Funda yaprağı, sinameki, mate, rezene ve biberiyeden 50'şer gram alın.
* Tüm malzemeleri rondodan geçirerek toz haline getirin.
* Bir su bardağı taze kaynamış suya bir tatlı kaşığı karışım ilave edin ve bardağın ağzını kapatarak 5 dakika demlendirin.
* Bekletmeden sabahları aç karnına ve akşam yemeğinden sonra birer bardak için.

TEMBELLİK YAPMIYOR
Uzmanların genellikle bu tür karışımların barsak tembelliğine yol açabileceği konusunda uyardığını, ancak 5'i 1 arada çayının böyle bir olumsuzluk yaşatmayacağını belirten Diyetisyen Aslı Kınsız, "Çayımızdaki sinameki az oranda olduğu için barsak tembelliğine yol açmaz. Bu günde iki bardağı aşmadığınız sürece sürekli içmenizde bir sakınca yok. Hazımsızlık şikayetiniz yağsız yediğiniz, kuru beslendiğiniz, et ağırlıklı yemekler tükettiğiniz belli dönemlerde artabilir. Normalde bu tür şikayetleriniz olmadığı halde dönemsel sıkıntılar yaşayabilirsiniz. 5'i 1 arada çayı böyle günlerde de rahatlıkla tüketilebilir" diye konuştu.

MEYVE TAKVİYESİ
Kabızlığa karşı bazı meyvelerden de yararlanılabileceğini dile getiren Aslı Kınsız, "İncir, erik, kayısı gibi meyvelerin tazesi de kurusu da kabızlığa iyi gelir. Ayva, şeftali ve nar ise kabızlığa yol açar.
Yaygın inanışın aksine muz kabızlık yapmaz" dedi.


Lahananın suyunu tonik olarak kullanın

Kışın sevilen sebzelerinden lahananın en önemli özelliği idrar söktürerek ödemden doğan şişkinlikleri gidermesi. Diyet yaparken kilo vermeye de bu şekilde dolaylı bir katkı sağlıyor. Kanı temizleyici özelliği bulunan lahana, bol miktarda B vitamini içerdiği için sinirleri yatıştırıyor. Magnezyum ve karoten içeriği ile de cildi güzelleştiriyor. Lahananın küçüğü değil, büyüğü ve beyaz yapraklı olanı makbul. Vitaminini kaybetmemesi için yapraklarının bıçak değdirmeden tek tek ayrılarak bol su ile yıkanması ve kapağı kapalı bir tencerede, çok az su ile kısık ateşte kendi buğusuyla pişirilmesi gerekiyor. Vitamin ve madensel tuzlar bakımından son derece zengin olan lahana suyunu çorbalarda değerlendirebileceğiniz gibi cilt temizliği için tonik olarak da rahatlıkla kullanabilirsiniz.


C vitamini ama nasıl?

Havaların soğuması ile, C vitamini de hastalıklardan korunma listemizde baş köşedeki yerini aldı. Peki C vitaminini ihtiyacımızı kış aylarında en iyi karşılayabileceğimiz kaynaklar hangileri ve C vitamininden en iyi şekilde nasıl faydalanabiliriz? Önce kaynaklarına bir göz atalım:
* Portakal
* Mandalina
* Greyfurt
* Limon
* Acı veya tatlı biber
* Maydanoz
* Domates
* Kuşburnu
* Lahana
* Kivi
* Tüm yeşil yapraklı sebzeler

FAZLASI ZARAR VERMEZ
Tüketirken "Aşırıya kaçarsam sağlığıma zarar verir miyim?" diye endişelenmenize gerek yok çünkü; C vitamininin fazlası vücutta zarar verecek şekilde birikmiyor ve böbrekler yolu ile atılıyor.

KIRMIZI ETLE YİYİN
C vitamini ayrıca yiyeceklerden aldığımız demir ve kalsiyumun emilimini artırıyor. Örneğin kırmızı eti maydonozla, biber gibi C vitamini açısından zengin sebzelerle tüketmek, etteki demirden vücudumuzun daha iyi yararlanmasını sağlıyor. Etin yanında özellikle çiğ sebze tüketmek, ayrıca hazmı da kolaylaştırıyor. Isıtma ile C vitamini kayba uğradığı için C vitamini kaynakları mümkün olduğunca çiğ tüketilmeli ve hazırlama sırasında bıçak kullanılmamalı. Örneğin maydonoz iyice yıkandıktan sonra sofraya bütün halde konulmalı ve bekletmeden tüketilmeli. Portakal ve mandalina, kabukları ile iyice yıkandıktan sonra elle soyulup yenmeli.


İyi uyku için önce mutfağa girmelisiniz

Uykuya dalmakta ve gece boyu kaliteli uyku uyumakta zorlanıyorsanız bu konuda bazı yiyeceklerden yardım alabilirsiniz. Ortak özellikleri mutluluk veren serotonin ve melatonin hormonlarının salınımını artırmak ve kasları gevşetip rahatlatmak olan bu yiyecekler, derin ve kaliteli uyku vaatleri ile denemeye değer görünüyor:
Muz: Seratonin ve melatonin hormonlarının salınımını artırmak dışında içerdiği magnezyumla da kasları gevşetip kişiyi rahatlatıyor.
Papatya Çayı: Sakinleştirici özelliği sayesinde, kaygılı ve sinirli bir bünyenin en iyi panzehirlerinden biri olarak biliniyor.
Ilık Süt: Zihni yatıştırıyor ve daha sağlıklı bir uykuya dalmayı kolaylaştırıyr.
Bal: Bitki çayı veya ılık sütün içine atılacak bir çay kaşığı kadar bal içindeki şekerle beyni olumlu etkiliyor.
Badem: Bir avuç badem kasları rahatlatıp gevşemeye yardımcı oluyor.


Bebekler her zaman dik pozisyonda beslenmeli

Annelerin en sık yaptığı yanlışlardan biri de bebeği yatar pozisyonda beslemeye çalışmak. Bu şekilde çocuğun nefes borusuna bir şey kaçabileceğine dikkat çeken uzmanlar, "Bebek beslenirken her zaman dik pozisyonda tutulmalı. Çok küçükken bile iki yastıkla desteklenerek oturur pozisyona getirilmeli ve beslemeye öyle başlanmalı.
Bebeği biberonla beslerken de yine dik pozisyonda tutmak ve hava yutup gaz sorunu yaşamaması için biberonun ağız kısmının tamamen mama veya sütle dolu olmasına ve emziğin bebek tarafından tam kavranmasına dikkat etmek gerekiyor.


Bir saati aşan egzersiz kas kaybettiriyor

Kısa sürede vücudunu şekillendirmek ve forma girmek isteyenler, diyetin yanı sıra spora da gereğinden fazla yüklenebiliyor. Ancak "Ne kadar çok, o kadar iyi" mantığı sporda geçerli değil. Antrenör Ertuğ Akgüner, "Antrenman bir saatin üzerine çıkarsa bu sürenin sonunda yağ yakımı durur ve vücutta yağdan sonra yanan proteinler devreye girer. Protein kaybı ise kas kaybına sebep olur" diyor. Akgüner, yağ yakımını en yüksek seviyede tutmanın formülünü ise şöyle açıklıyor: "Yağ yakımı için egzersizin süresi önemlidir. Bu süre 12 dakikadan başlar ve 20 dakika ile 35 dakika arasında maksimum seviyelere çıkar."

Yeni başlayanlara haftada 3-4 gün

Uzmanlar, egzersize yeni başlayanlar için haftada 3-4 gün sıklığın ideal. olduğunu söylüyor. Antrenman yaparken kalori kaybı ve enerji düşüşü meydana geldiğinden kas hücrelerinde de bir yıpranma oluyor. Yıpranan kas hücrelerinin kendini yenileyebilmesi için ise mutlaka düzenli beslenmeye ve belli bir zaman aralığında dinlenmeye dikkat edilmese gerekiyor.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA