• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
İçimizde her dönem bir fırtına kopuyor HÜROL DAĞDELEN

İçimizde her dönem bir fırtına kopuyor

hurol.dagdelen@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 03.05.2011, 00:00
Her dönemin bir "fırtına"sı var, şüpheye düşüren, yürekleri yakan...
Üniversite öğrencilerinin 1968 isyanının perde arkasında, "eşit hak" arayışı vardı, vatan aşkı ve fırsat eşitliği hep ön plandaydı.
Vatanı koruma, Amerikanlaşmanın önüne geçme ve ülkesini geleceğe taşıma kaygısı, beraberinde sıkıntıları da getirdi.
Ülke, kardeş kavgasına sürüklendi. Eskilerin deyimiyle "Sekizle dokuz" birbirine karıştı.
Hak arayışı yerini öfkeye bıraktı.
Çok geçmeden yasal boşluklar ihaneti, ihanet ispiyonculuğu, ispiyonculuk şerefsizliği taşıdı yüreklere...
Eskiden insan olmanın özü, "onur"du. Şimdi, sahtekarlık...
***
Düşünün bir kez, şu ÖSYM skandalı içinizde bir fırtına koparmıyor mu? Haktan yana, adaletten yana...
Bizler de 30 yıl önce üniversite sınavına girdik hem de Türkiye'nin çalkalandığı bir dönemde...
Başbakanın oğlu da aynı soruda takıldı, inşaat işçisinin kızı da...
Kimsenin birbirine üstünlüğü yoktu; hele şüphe, kaygı asla... Ufak tefek değerlendirme hataları olur, o da bir şekilde doğruya ulaşırdı.
Onca kıt imkana rağmen, ÖSYM'de düzen tıkır tıkır işlerdi, güvensizlik hiç yaşanmadı.
Oysa yaklaşık üç yıldır, ÖSYM'nin başında kara bulutlar dolaşıyor. Bir başkan beceriksizliği, bir yönetim zaafı olduğu apaçık...
Sorun şifre mifre değil, soruları hazırlayan kadro değişti sanırım, kopan fırtına ondan...
İş bilenlerin yerini, iş bilmezlik aldı; bilinçsizce yapılan kadro zaafiyeti, adam kayırmayı tırmaladı.
İşin özü budur.
***
Geçmişe bakın, inceleyin; fikir adamları, düşünürler, topluma hep şu vurguyu yapar; onurlu ol, güven ver.
Çünkü onlar toplumun, bu iki ana unsur üzerinde oturduğunda sağlam yükseldiğine, tatmin edici şekilde gelişeceğine inanırlardı.
Olmazsa olmaz koşuldu, kıçı-başı oynayamayan, dürüst insan.
Çünkü bilirlerdi ki, hakkını aramayan, başkasının gücü karşısında eğilen, ikiyüzlü davranan, gelen ağam giden paşam diyen insanların çoğaldığı bir toplum, kendi ayakları üzerinde duramaz, benliğini bulamaz.
Demek ki bir yerde yanlış yapıldı, işler ters gitti.
Şimdi onur yerlerde sürünüyor, sahtekarlık prim yapıyor.
İspiyonculuk ise geçer akçe...
Şu son iki yıldır yaşadıklarımıza bakınca, gerçek ortada.
***
İşin özü, eğitime dayanıyor aslında..
İspiyonculuk çocuk yaşlarda öğretilen bir davranış şekli... Örneğin büyükler, çocuklardan birine, diğerine göz kulak olmasını tembih eder. İşte bu çok büyük bir hata... 'Büyük çocuk' böylece arkadaşları veya kardeşleri hakkında sürekli bilgi paylaşımında bulunmaya teşvik edilir. "Seni babama söyleyeceğim" gibi çok sık duyduğumuz ihtar sözcükleri, aslında olumsuz gidişatın ilk meyveleridir.
İspiyonculuk okulda da devam eder. Sınıf başkanı ve yardımcısı genellikle bu tür görevler için öğretmenleri tarafından kullanılır. Konuşanların, yaramazlık yapanların isimlerinin tahtaya yazılması bunun açık bir örneğidir.
Çocuklukta başlayan ispiyonculuk mekanizması askerde, iş yerinde, bürokraside de devam eder. Piramidin en altından en tepesine kadar işleyiş hiç değişmez. Topluluk içinden yönetimle iş birliği yapan biri veya birkaç kişi sürekli diğerleri hakkında istihbarat paylaşımında bulunur.
Oysa herkesin birbirinden kuşkulandığı bir toplumda özgürlüğe yer yoktur.
***
Görüldüğü gibi, son yılların hastalığı ispiyonculuk, bilinçsizce yapılan bir eğitim yanlışı...
Masum görünen ama koca bir toplumu paranoyaya sürükleyen bir hata...

GÜNÜN SÖZÜ
Haksızlık önünde eğilmeyiniz, o zaman hakkınızla birlikte şerefinizi de kaybedersiniz.
Hz. Ali

Yaşar ağabey
Her insanın yaşamında, çok şey öğrendiği, ilham kaynağı olan isimler vardır.
Bu ressam olur, başbakan olur, şarkıcı olur, öğretmen olur.
Ama biri mutlaka vardır.
Benim için de, mesleğimin ilk basamaklarında böyle bir isim var; gazeteci Yaşar Aksoy...
***
Gazeteciliğin ince ayarı olan; mesleğe duyduğu titizliği, araştırmaya dayanan yazarlığı, gazeteciliğin ana unsuru kuşkuculuğu hep ondan öğrendim.
Gençleri korurdu, kollardı, mesleğe olumlu bakmasını sağlardı.
İlk yıllarımda, O'nun şefliğinde gazetenin pazar eki "Weekend" dergisini çıkarmıştık, bir yıl boyunca...
Bana çok güvendi, bunu hep belli etti. İlk sayılarda hep başımdaydı ama sonra olayı, hep perde arkasından izledi. Benim gün geçtikçe güçlenmemi izlemek ona keyif veriyordu sanırım.
Eksik kaldığımda tamamladı, hata yaptığımda kapattı. Bir gün olsun, kişiliğimi incitmedi.
***
İyi bir yazardı.
İzmir'in tarihini yazarken, o yitip giden zamanı, köşesinden bulup çıkarır, kentin simgesi olmuş insanlarla röportaj yapar, sonra da "Ege'de Zaman" köşesinde yazardı.
Babamı çok severdi, onunla özel bir dostluğu vardı, "Gerçek bir Karşıyakalı" derdi ona..
Bugün birçok isim onun sayesinde unutulmazlar arasında...
Örneğin bir Halikarnas Balıkçısı, örneğin bir Dario Moreno, örneğin Homeros, bugün İzmir için değerse, bir ölçüde bunu Yaşar Aksoy'a borçludur.
Yaşadığı kente özgün araştırma kitapları, İzmir ve Atatürk şiirleri benim için toplumsal birer değerdir.
***
O doğup büyüdüğü İzmir'i çok sevdi, fikirleriyle bunu vurguladı, yazılarıyla pekiştirdi, her köşesine anlam kattı.
Duygusal bir insandı. Bu yüzden "çekişmekten" hiç gocunmadı. Fikirleri doğrultusunda mücadele verdi. Meslektaşlarıyla, fikir adamlarıyla tartıştı, ters düştü, kimi zaman küstü onlara...
Ama İzmir'i terk etmeyi hiç düşünmedi, İstanbul'dan onca teklif geldi, hepsini geri çevirdi. Onun için varsa, yoksa İzmir'di.
Birçok insan yetiştirdi, örnek oldu.
***
Konak Belediyesi'nin, bu ay onun adına düzenlediği "Ustaya Saygı" törenine gidemedim.
Çok isterdim orada olmayı aslında, ama onun bana aşıladığı mesleki terbiye gereği, "Önce işimi bitirecektim"; neticede kısmet olmadı.
Ama haberin fotoğraflarını görünce, geçmişe şu gördüğünüz özel yolculuğu yaptım.
Emeğine sağlık Büyük Usta... Hem bizim gibi gençlere ve İzmir'e verdiğin değer hem de İzmirlilere kazandırdığın tarih bilinci için...
Yüreğin hiç susmasın.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA