• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Bir fotoğrafta aslında ne anılar saklıdır... HÜROL DAĞDELEN

Bir fotoğrafta aslında ne anılar saklıdır...

hurol.dagdelen@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 04.04.2012, 00:00
Dostluğumuz yıllar öncesine dayanan bir gazeteci arkadaşım var. Aynı kurumda yıllarca çalıştığımız, aynı kaderi paylaştığımız, aynı sıkıntılara göğüs gerdiğimiz bir deli yürektir o...
Alaattin Gürırmak bu arkadaşım...
Bir Simav aşığıdır. Doğup büyüdüğü kent üzerine sayısız makalesi, araştırması ve kitabı vardır, hatta bu yüzden mahkemelik bile olmuştur...
Aynı zamanda sıkı bir İzmir fanatiğidir. Yazdığı son kitabı "Çavez'den Pagos'a İzmir" adını taşır. Elindeki İzmir arşivi, çok az kişide bulunur; kimileri gibi saklamaz o, paylaşır. Paylaşmayı sever.
Örneğin hemen her gün Facebook'a eski bir İzmir resmi atar, tepkileri bekler; yorumları, beklentileri...
Yaptığı aynı zamanda bizim anılara geri dönüşümüzdür. Çocukluğa, gençliğe, o mücadele yıllarına...
***
İşte yine onun gönderdiği iki fotoğraf... Anıları bir daha yaşadım onları görünce... Biri 70'li yıllara dayanıyor, diğeri ise günümüze...
Mekan, Karataş... Ve benim bildiğim ve çocukken teker teker saydığım 99 merdiven...
Çok inip çıktım bu merdivenlerden, Halilrıfat'a, Üçyol'a... Halilrıfat'ta anneannemin evi vardı, Üçyol'da da sevgili çocukluk arkadaşım Tamer Hakerler'in...
Anneannem Bedriye Özdemir'i çok severdim, bu yüzden çok sık yanına gelirdim. Çok şey paylaştım onunla, acıları, sevinçleri, sıkıntıları... Ondan öğrendim ilk dualarımı... Allah sevgisini... Akşamları gece yatmadan önce sütle ıslattığımız peksimet yiyişimizi...
Hocaydı anneannem ama laik bir insandı. Çevresinde çok sevilirdi, güzel bir sesi vardı; Kuran okurdu, mevlitlerin baş konuğu olurdu. Evi, Şehit Nihat Bey Caddesi'nin üzerindeydi. Buradan Asansör'e ve Karantina'ya da çıkılırdı. Orada kaldığım sürece, çok arkadaş edindim kendime... Çünkü her gelişimde; bir hafta on gün kalırdım yanında...
***
Tamer'le de çok şey paylaştım burada... O yıllarda sevgili arkadaşımla hemen her gün bu merdivenlerden iner, Konak'a yürür, Pasaport'a varmadan geri dönerdik...
Çok şey konuşurduk bu süreçte; ailedeki sıkıntılar, gençlik sorunları, kişisel problemler, sevdalar daha neler neler...
Daha çok ben konuşurdum, o dinlerdi.
Düşünün artık, her gün defalarca inip çıkmışım o merdivenlerden... Oyun oynarken, gezerken, kısa sürelerle çalışırken...
O zamanlar fotoğrafta görüldüğü gibi yıkık döküktü 99 merdiven... Ama başka bir nostaljisi vardı.
Değerini ancak yaşayan bilir.
***
Geçenlerde, bir kültürel etkinliğe katılmak için gittiğim Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi'nden çıktıktan sonra, Alaattin'in gönderdiği fotoğrafın da etkisiyle kalıp şöyle bir anıları dolaşmak istedim.
Az değil 10 yıldır yürümemiştim bu güzergahtan...
Bayramyeri, Altıntaş, Üçyol derken, ara sokaklardan ver elini Halilrıfatpaşa Caddesi ve Karataş...
Hayatımın en anlamlı ama en sıkıntılı yıllarını geçirdiğim anneannemin evinin önünden geçerken, hüzün kapladı yüreğimi...
Yaşadıklarım şöyle bir film şeridi gibi geçti gözlerimin önünden... Şimdi o evde başkaları oturuyordu, annneannemden kalan ise, belleğimdeki hatıralardı.
Oysa, Yunanlıların Müslümanlara yaptığı zülmü yaşayan, Atatürk'ün İzmir'e gelişini gören, elleri kızarırcasına alkışlayan, gözyaşlarına boğulan koca bir tarih yaşamıştı orada...
Şimdi ise anılarda yaşıyordu o pamuk anne...
***
2000'li yılların Karataş'ı ve 99 merdiveni ise şimdi daha çağdaş, daha insanca, daha temiz, derlitoplu... Üçyol'dan başlayıp Karataş'a, kah yokuş kah merdivenle inip çıkılan bu bölgede, Konak Belediyesi çok güzel bir çalışma yapmış...
Merdivenleri yenilemiş, çukurları kapatmış ve tutamaklar yapmış... Özellikle yaşlı insanları düşünerek, daha çağdaş bir çizgisi olmuş 99 merdivenin...
Değişen tek şey Halilrıfatpaşa Caddesi'ne ulaşan merdiven sayısı... Eskiden 99'du, şimdi olmuş 82... Yanılmamak için, tek tek saydım; merdiven sayısı azalmış belki ama daha güvenli olmuş...
İnsan inip çıkarken kaymıyor, ayak bileğini incitmiyor. İşte bu, İzmir'in kültürel geçmişine sahip çıkmanın, sağduyunun eseridir. Konak Belediyesi, sadece burayı değil, Asansör'deki, Karantina'daki merdivenleri de yenilemiş...
İşte bir fotoğraf neler yazdırdı bana gördünüz, kimbilir sizin de aklınıza neler geldi. Sanat işte böyle bir şey... Fotoğraf da, yaşanan hayatın bir kanıtı...
Anıları ve özlemleriyle...

Hasan Hüseyin'i anmak, anlamak...

Türk Edebiyat tarihinin en mücadeleci şairlerinden biridir Hasan Hüseyin Korkmazgil... Ben onunla, biraz geç de olsa üniversite yıllarında tanıştım.
Onun hasret satırlarıyla "Acılara tutundum"...
Verdiği özgürlük mesajıyla "Acıyı bal eyledim"
"Bir oğlum olacak adı Temmuz" da geleceğimi hissettim.
***
Hasan Hüseyin'in şiirleri, sorunlarla yüklü yılların kurtuluş reçetesiydi benim için, Türk insanı için...
Özgürlüğü onunla hissettik, bağımsızlığın tadına vardık, insanca yaşama isteğinin umutları yeşerttik, hatta sevdalandık.
Hasan Hüseyin işte bu nedenle, onu ve şiirlerini çok iyi bilenler için bir ışıktır, dingin bir gelecektir.
1984 yılında hayatını kaybettiğinde öğrenciydim, iki gün şiirlerini dinleyerek yas tuttum. O dönem Ahmet Kaya'nın şarkı yaptığı şiirleri, dillerimizde marş olmuştu adeta...
"Acılara Tutunmak" gibi, "Kızılırmak" gibi...
***
Foça Belediyesi, Hasan Hüseyin'i anma günü düzenliyor 6 Nisan Cuma günü... Bu özel güne konuk olarak da benim çok sevdiğim ve saydığım bir yazar-şair olan Hüseyin Yurttaş ve Berin Taşan'la, ünlü şairin eşi Azime Korkmazgil katılacak.
Anılar dile gelecek, şiirler ustaların yorumuyla yeniden vücut bulacak, türküler söylenecek.
Hasan Hüseyin'i anmak ve yaşamak için bundan güzel fırsat olmaz dostlarım. Hele bu özel insanın, sizde özel bir yeri varsa...
Bu özel saatler, 6 Nisan'da, saat 17.30'da Reha Midilli Kültür Merkezi'nde...

GÜNÜN SÖZÜ

Duydum ki kapıma gelmiş, tokmak olmadığı için kapıya vurmadan geri dönmüşsün.
Bilmez misin, kalp kapısının tokmağa ihtiyacı yoktur; o ancak içeriden açılır.
Mevlana

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI