Son günlerde beni en çok sevindiren olay Karşıyaka Erkek Basketbol Takımı'nın, Türkiye Kupası'nı kazanması... Çünkü İstanbul dükalığına karşı savaşmanın ne kadar güç olduğunu, ne zorlu yollardan geçtiğini iyi bilirim.
Bu kupa, kulübün sporda İzmir'e kazandırdığı ikinci büyük başarı... Daha önce üniversitede okuduğum yıllarda, 1987 yılında basketbol şampiyonu olmuştu Karşıyaka...
O günlerde de ülkem büyük sorunlar yaşıyor, insanlar çıkış yolunu sporda arıyordu. İzmirli, ilk kez bir başarıya böyle sevinmiş, gurur duymuştu.
Türkiye Kupası'nı kazanmak da şimdi aynı değeri taşıyor benim için...
Zira bu başarı, bir direncin dile gelmesidir, yürek işidir. Karşıyaka ruhunun şaha kalkması, kimi basketbol yazarları tarafından atfedilen "oyunbozan" kimliğinin başarı kazanmasıdır.
***
Karşıyaka'da doğup büyüdüm. Bu nedenle Karşıyaka'nın bu başarısının değerini çok iyi bilirim.
Neden İzmir'de farklı bir kimlik olduğunu, toplumsal inadını, bağımsızlığa, Atatürk'e düşkünlüğünü, her seçimde yaşattığı şaşırtıcı sonuçları ve kimi zaman benim de kızdığım "35,5" sloganına ölümüne bağlılığını çok iyi anlatır bu başarı...
Karşıyaka, İzmir'in aydınlık bir yüzü, çağdaşlık yüreği, azimli ferdidir.
Ne İzmir'den kopabilir ne de söz söyletir.
Başarılarını da paylaşır, gurrulandırır.
Karşıyaka'nın bu büyük başarısını yürekten kutluyor, bir çocuk gibi seviniyor ve aynı zaferi futbol takımından bekliyorum.
Basketbolun açtığı bu yol, futbolu da beslemeli...
Karşıyaka kimliğini yüreğinde hisseden koç Ufuk Sarıca ve öğrencileri futbola da örnek olmaya devma etmeli...
***
Bu arada CHP'nin Karşıyaka Belediye Başkan adayı seçilen Hüseyin Mutlu Akpınar'ın da, kentin ve kulübünün bu inanç yolculuğunda, en başta yer alacağına inanıyorum.
Çünkü kendisini çok yakından tanıdım; ideallerini biliyorum, Karşıyaka'ya da çok yakışacağına inanıyorum.
Akpınar'a, kısa bir süre önce köşemde de yer verdim, projelerini sevmiştim, fikirlerini, düşüncelerini de...
Sanırım Karşıyaka'ya da iyi gelecek.
Çünkü genç, dinamik, yaratıcı bir isim Akpınar... Karşıyaka'ya da çok yararlı olacaktır.
İnanmak başarmanın yarısıdır, yaşayıp göreceğiz.
Tıpkı Karşıyaka Basketbol Takımı'nın başarıları gibi...
GÜNÜN SÖZÜ
Zenginliği olmayan adamı, adamlığı olmayan zengine yeğ tutarım.
Plutarch
Muslera'nın isyanı
Son yıllarda Türkiye'ye gelmiş en katileli yapancı sporulardan Galatasaray kalecisi Muslera...
Uruguay asıllı file bekçisi, hem efendiliği, hem sporcu kişiliği hem de bebek yüzüyle özellikle kadınların gözdesi...
Ancak benim bildiğim, birine hayranlık duyuyorsan, değerlerine de hürmet edeceksin.
Annesine, babasına, sevgilisine...
Ancak bizde tem tersi olduğu, okuduğum bir haberde ortaya çıktı.
***
Galatasaray'ın başarılı kalecisi, kadın hayranları sevginin dozunu abartınca, mikroblog sitesi olan twitterdan isyan etmiş...
Muslera, kız arkadaşı Patricia Callero'ya twitterda takipçisi olan Türk kadın hayranlarının hoş olmayan mesajlar atmaları üzerine bu duruma tavrını koymuş ve eklemiş: "Bazı takipçilerimin kız arkadaşımı twitter ve facebook'undan taciz etmeleri gerçekten çok iğrenç ve çok saygısızca."
Çok üzüldüm, inanın. Bu kadar mı yoldan çıktık!
Bir insanın değerlerine, sevgi dünyasına, sevdiklerine "alçakça" saldırmak, insanlığımız adına utanç vericidir.
Yazıklar olsun.