• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Toplumsal bilinç asla unutmaz! HÜROL DAĞDELEN

Toplumsal bilinç asla unutmaz!

hurol.dagdelen@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 20.05.2014, 00:00
1995 yılında İspanya'nın Sevilla kentinde, gazeteci arkadaşlarımla madenleri geziyoruz. O dönem, altın madenleri tartışma konusuydu, Bergama'da protestolar ayyuka çıkmıştı. Tepkilerin en önemli nedeni ise, altının siyanürle ayrıştırılmasıydı.
İddia, bu bir zehirdi; hem işçi sağlığı hem de toplum sağlığı için bu yönteme son verilmeliydi.
İspanya'da gezdiğimiz madenlerde dikkatimizi çeken şey, siyanürle altın ayrıştırmanın kaçınılmaz olduğu gerçeğiydi.
Onlar da siyanürün tehlikesinin farkındaydı ama onlar işçi sağlığının herşeyin üstünde olduğunu biliyorlardı. Sadece nitelikli denetime vurgu yaptılar; "İki haftada bir denetlenir madenlerimiz. Hem Avrupa Birliği hem hükümet hem de sivil toplum örgütleri tarafından... Çevreye ve insan sağlığına zararlı olup olmadığı tespit edilir. Bir yanlış varsa, maden sahibine önce para, sonra kapatma cezası verilir. Zaten en önemli denetlemeyi biz madende çalışanlar yaparız. Sonuçta kendi sağlığımızı, eşlerimizi, çocuklarımızı da düşünmek zorundayız."
Bu son vurguya dikkatini çekmek istiyorum. Çalışanlar da denetliyor madeni... Yanlış yapıldığında tepkisini gösteriyor.
Bu bir toplumsal bilinçtir. Kadercilikten uzak, hayata gerçekçi bir bakış...
Bu sohbeti madencilerin sosyal tesislerinde yapıyoruz. Başbaşa, kimseye hesap vermeden...
***
Soma'ya çok kez gittim. Eşim Akhisarlı olduğu için, pek çok akrabası orada yaşıyor. Sık sık ziyarete gideriz. Sevdiğim bir yaşam merkezidir. Pek çok sorunu olmasına karşın, kendi yağıyla kavrulan bir maden kentidir Soma... Çağdaş yüzü de vardır, geleneksel yapısı da... Bu kentte yaşayanların buluştukları ortak nokta, aynı Zonguldak'ta olduğu gibi, hayatlarını kömür madenine bağlamalarıdır.
Onlar için varsa yoksa maden...
Bu yüzden en büyük acıyı verdi kente, 301 insanının madende hayatını kaybetmesi...
Umutlar bitmiş, gelecek kararmıştı.
Özelleştikten sonra, kafalarda bazı soru işaretleri oluşmuştu belki ama çalışacak, para kazanacak başka işyeri olmadığı için, madenin zor koşullarına boyun eğmişlerdi, para kazanmak için yerin yüzlerce kat altına iniyorlardı. Hayatları pahasına...
Şimdi acı kaplamıştı koca kenti, umutlarını hep daim taze tutan Soma insanını...
***
Bu facianın ana nedeni, aslında toplumsal aymazlığımızda gizli.
Hesap sormadığımız, hayatı balık hafızasıyla yaşadığımız için, prensipleri olan bir toplum olmadığınız için, hep acılar bizi buluyor.
Umarım bu son olur.
Ancak herşeyin başı, toplumsal bilince sahip olmamızda yatıyor. Yöneticilere, maden sahiplerine, hükümete hesap sormadığımız sürece sadece madende değil, her konuda bu felaketler yaşanacaktır ülkemizde...
Bunun için İspanyol madenciler gibi, hayatı kadere değil prensiplere bağlamak zorundayız.
Tek umudum, olayın sonrasında hükümetin Somalıları yalnız bırakmaması ve psikolojik destek projesini hayata geçirmesi... Bir de iş dünyasından sporculara, hatta yabancı futbolculara kadar her kesimden insanın maddi ve manevi destek vermesi, dünyanın yanımızda olduğunu hissettirmesi pozitif bir gelişmeydi.
Ancak bu, günübirlik değil, toplumun hücrelerine yayılırsa, insanlar faciaları unutmazsa, hesap sorulursa bir değer kazanır.
***
Sözün özü, hiç kimse, olayın içinde olanlar kadar gerçekleri bilemez, ben de... Ötesi ahkam kesmektir. Benim de amacım o değil.
Tek bildiğim 301 canın, yok yere toprak olması...
Patron sorumsuz olabilir, denetimler eksik yapabilir, bunlar insan hatası; yargıda hesap verirler ama toplum sorumluluktan kaçamaz.
Çok geçmeden maüden yine açılcak, işte bu süreçte Somalılar uyanık olmalı, hataların farkında olmalı.
Şimdilik hükümet sorumlularını belirledi, tutuklanmak üzere mahkemeye sevk etti. Arkası da gelecek. Ancak bu yetmez; toplum facianın gerçek sorumlularının yakalandığına tatmin olmalı...
Benim sözüm, hayatımızı başkalarının ellerine bırakmamak lazım. Yaşanan olayları unutmamak ve iş güvenliği konusunda toplumsal bilince sahip olmak gerekir.
Toplumsal bilince sahip olan insan, unutmaz, unutturmaz.
Çünkü toplum kendi gücüne sahip çıktığı ve hesap sorduğu sürece, hatalar azalır. Sorumluluk almazsa bu felaketler ne ilk ne de son olacaktır.




Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA