• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
EGEBAM’ın kaderini ÇEMATEM yaşamasın! HÜROL DAĞDELEN

EGEBAM'ın kaderini ÇEMATEM yaşamasın!

hurol.dagdelen@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 15.08.2014, 00:00
Son günlerde bir Bonzai'dir gidiyor. Gençliğin yeni uyuşturucu belası... Okullar tatil olunca, sahil bandına akan mafya, gençliği zehirlemenin burada da bir yolunu bulmuş...
Kolay ve tatlı kazanç... Genç yaşı da, "Eh iyisini ben bilirim" dolayında olunca, eğlence mekanlarında satışlar patlamış...
Bodrum ve Çeşme son günlerde "uyuşturulmuş" durumda... Sıkıntı büyük. Güvenlik güçleri alarmda, üst düzey yöneticiler çare arayışında...
İzmir Valisi Mustafa Toprak, gençliği hedef alan bu belanın üstesinden gelebilmek için elini taşın altına koymuş... İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya ile birlikte çalışıyor. Emniyet güçleri baskın üzerine baskın yapıyor.
Ancak bu bile, uyuşturucu belasından kurtulmak için yeterli değil... Köküne inmek gerek... Vali Toprak da bunu çok iyi biliyor ve bir projeyi hayata geçiriyor; Çocuk ve Ergen Madde Bağımlıları Tedavi Merkezi (ÇEMATEM)...
Yani gençleri bağımlılıktan korumak ve tedavi etmek, birinci amacı...
***
Oysa İzmir'de böyle bir merkez var, yıllardır da ayakta kalmak için mücadele ediyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin rahmetli başkanı Ahmet Piriştina, Ege Üniversitesi ve sivil toplum kuruluşlarının öncülüğünde kurulmuş olan EGEBAM...
Ancak dünyaya örnek olan, projesi birçok ülkede uygulanan bu özel kurum öyle sorunlar yaşadı ki, tam evlere şenlik...
2000'li yıllarda Soğukkuyu'da hizmete giren, sadece İzmir'den değil Türkiye'nin birçok ilinden gelen bağımlı gençlere hizmet veren, yataklı tedavi eden, ödül üzerine ödül alan kurum, binlerce genci uyuşturucu belasından kurtarmışken, başarılı olanı takdir eden Türk mantığına (!) yenik düştü.
Evet ödüllendi; çaresizliğe terk edildi.
Sağlık görevlileri elinden alındı, yerine yenileri atanmadı. Elektriği, suyu kesildi. Daha birçok şey...
Sonunda kapısına kilit vuruldu, gençlerin yataklı tedavi umudu tükendi.
Kurum, şimdi Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin bir köşesinde, en azından ayakta tedavi imkanı sunuyor topluma, umut ışığı olarak...
***
EGEBAM'ın başına gelenleri, o dönem köşemden defalarca yazdım, hatta dönemin İzmir Valisi Cahit Kıraç'ın, EGEBAM için çözüm yolları aradığını da iyi bilirim.
Ama olmadı, olmadı. Sanki bir el, o yolları tıkadı. Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ da kuruma destek verdi, bir süre sağlık görevlisi ihtiyacını karşıladı ama o da tükendi.
EGEBAM şimdi görevini mütevazi bir şekilde sürdürüyor. Deneyimli çocuk ve ergen psikiyatri ekibi yine görevinin başında... Buna da şükür...
Ancak demem o ki, o zaman EGEBAM'a destek esirgenmesiydi, bugün Türkiye uyuşturucu belasını sancısını bu kadar çekmezdi.
Bundan emin olun.
***
Bu nedenle ÇEMATEM projesini hem bir gazeteci hem de bir baba olarak yürekten destekliyorum. Ancak EGEBAM'ın yaşadığı "hayırsızlığı" bu yeni kurumun yaşamaması için, işin baştan sıkı tutulması ve kararlı olunması gerektiğini bir kez hatırlatmak istiyorum.
Ayrıca, EGEBAM ekibinin de ÇEMATEM'e tecrübe desteği vereceğinden eminim.

GÜNÜN SÖZÜ
Nefretin kök salması, tıpkı kötü bir ün gibidir. Yok edilmesi çok zordur.
Baltasar Gracian

'Dokuz Eylül Vapuru'

Körfez vapurlarının bir sırrı vardır, kimse bilmez... Ben size söyleyeyim, kendini yaşamak...
Vapura bir arkadaşınızla binmezseniz eğer, bu yüzer araç, beyninizdeki tüm duyguları açığa çıkarmanıza yardımcı olur.
Yolculuk boyu yalnızsınızdır çünkü... Aşkı, sevdayı, anıları, yaşanmışlıkları bir bir yeniden gözden geçirirsiniz.
Size şunu söyleyebilirim, vapur sizi yazar da yapar, şair de...
İpuçları, aslında geminin dalgalarla dansında gizlidir ve İzmir'in büyüsünde...
****
Nedendir bilmem, Alaybey Tershanesi'nde inşa edilen Dokuz Eylül Vapuru'nun bende ayrı bir değeri vardır.
Ya ismindeki tarihi anlam ya da İzmir'le özdeşleşmesi çeker beni...
Tıpkı İzmir'in tarihi ve sanat belleği olan Yaşar Aksoy ağabeyimin son eseri olan şiir kitabı Dokuz Eylül Vapuru gibi...
Byüük Usta'mın şiirlerini okuyunca, yalnız bindiğim vapur anılarıma geri döndüm her seferinde...
İzmir'i, aşkı, Ege'yi yudum yudum yaşadım. Sürekli İstanbul'dan medet uman, mahalle mahalle anlatan şairlere inat, bu kitapta İzmir'i hissettim.
Benim olan, benimle yaşayan İzmir'i...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA