120 yıllık bir çınarın gölgesinde çalışmak, onu ve ilkelerini hissetmek, farklı bir duygu...
Çok büyük bir sorumluluk, çok önemli bir kimlik...
Bu 'Çınar'ın örneğin habercilik ilkesi, net, yalansız ve tartışma götürmez. Habere muhalif bakışı, topluma kazandırdığı başkaldırı geleneği, hep bu çizginin eseridir...
İşte bu yüzden İzmir, kendine güvenen bir şehirdir, sert, anlaşılmaz ve mücadelecidir.
Bu aşıyı kente Yeni Asır aşılamıştır, özgürlükçü bakışıyla...
Bu yüzden hep tartışılan bir gazete olmuştur Yeni Asır... Kimi zaman nefret edilen, kimi zaman tartışılan, kimi zaman da övgü düzülen...
Ama hep baş köşede...
Gazetecilerin, dışarıdan eleştirip de, fırsatı bulduğunda çalışmak için can attığı bir gazetedir Yeni Asır...
"Bugün acaba ne yazdı" diye merak edilen, her sabah okunan bir toplumsal amaçtır bu gazete...
Ege'ye yön veren bu gazetede görev yapanlar da, bu ilkeleri bilir, yaşar, hissettirir.
Tıpkı geçen yıl kaybettiğimiz avukat ve yazar, sayın Ayla Selışık Tamar gibi...
***
Sıkı bir Atatürkçüydü Ayla Hanım, katıksız "Kemalist"... İzmir'de görev yapmış, bu kente emek vermiş bir komutanın kızıydı.
Hayatı boyunca Atatürk ışığından taviz vermedi. Dal eğildi ama o hiç eğilmedi, pes etmedi.
Atatürk'ün düşlediği, her söylevinde ısrarla vurguladığı, mücadeleci bir Cumhuriyet kadını, bir Türk aydınıydı.
İzmir'de kadınların örgütlenmesinde aktif rol oynadı.
Yıllarca Yeni Asır'da bu ışığı yaymaya çalıştı köşe yazılarıyla...
Haksızlıklara direnen bir hukukçuydu.
İzmir'in en iyi avukatları arasında gösteriliyordu. Gazetemizin de avukatıydı. Benim "Sorumlu Müdürlük" yaptığım dönemde, çoğu kez onunla birlikte hakim karşısına çıktık.
Beni davaya hazırlar, gazeteyi nasıl savunmam gerektiğini anlatırdı.
Onun sayesinde kısa sürede hukuk bilgisine ulaştım.
Bildiği tek şey vardı, gerçeğin ortaya çıkması...
Biz editörlerle, muhabirlerle sık sık toplantı yapar, kişi hürriyeti, kamusal özgürlük, insan hakkı konularında bilgiler verir, hukukun üstünlüğünü ortaya koyardı.
Özel bir insandı. Ölümü de, inandığı değerlerin ışığında oldu. Çok sevdiği Atatürk'ün ölüm yıldönümünde kaybettik onu, geçen yıl 10 Kasım günü...
***
Ayla Selışık Tamar, meslek yaşamının büyük bir bölümünde görev yaptığı Yeni Asır'ın habercilik ilkelerine hep saygı duydu.
Çünkü "Haber" ve "İnsan" dengesini, hukuk boyutunda kurmayı başaran özel avukatlardan biriydi.
"Basın Hukuku" onun en çok önemsediği yaşamsal gerçeklerden biriydi. Korudu, geliştirdi, hayata geçirdi.
Ondan çok şey öğrendim. Bugün 25 yılımı verdiğim gazetemde 'haber titizliği'ni önemsiyorsam, onun uyarıları ve öngörüleri ışığındadır.
Birçok insan bu gazeteye emek verdi; yüreğiyle, kalemiyle, hayata bakışıyla...
Şimdi Türkiye'nin pek çok şehrinde; İstanbul'da, Ankara'da bu isimler görev yapıyor.
Temelinde Yeni Asır eğitimi almışlığın özgüveniyle...
Bir de Ayla Hanım'ın hukuksal uyarılarını...
***
Bugün Yeni Asır'da yetişmiş çoğu gazeteciyle yollarımız ayrılmış olabilir, hayat bu...
Başka mecralarda, farklı bakış açılarıyla...
Onlar arkadaşlarımız, dostlarımız.
Ama ayrılanı, çalışanı biliriz ki, gölgesinde 120 yıl soluklandığımız bir 'Çınar'dır Yeni Asır...
Nice devrimlere, olaylara tanıklık etmiş, Cumhuriyet devrimini soluk soluğa yaşamış, ezberletmiş, Ata'sının doğduğu şehirde filizlenmiş bir gazete...
Ve 120 yıldan bu yana yetiştirdiği binlerce öğrencisiyle...
Rahmetli Ayla Abla'nın bir duruşma sırasında hakime söylediği gibi Yeni Asır, evet, "Meyve veren bir Çınar"...
GÜNÜN SÖZÜ
Dürüst bir insan daima çocuk kalır.
Sokrates