Kedilerde Toxoplazma dediğimiz hamilelikte kadınlarda düşüklere vb sağlık sorunlarına neden olabilen parazit etkeni kedinizin çiğ veya az pişmiş etleri yemesi ile onlara bulaşır ve sindirim sisteminde değişime uğrayarak size parazit bulaştırabilir. Kedilerinizi çiğ veya az pişmiş et ile asla beslemeyiniz. Düzenli olarak kuru veya konserve mamalar kullanınız. Ayrıca sokaklara çıkarak avlanmasını ve yine buradan da parazit almasını engelleyiniz. Bu şartlara uyduğunuz zaman kedinizde size bulaşabilecek bir parazit etkenin olması imkansızdır.
Sokağa çıkan bir kediniz varsa hamilelik döneminizde kedinizi okşadıktan sonra ellerinizi yıkamanız, tuvalet kabını temizlerken eldiven kullanmanız yeterlidir.
Ayrıca unutulmamalıdır ki toxoplazma vb bir çok parazitle enfekte olmak için muhakkak kedi beslemeniz gerekmemektedir. Tüm gebelik durumlarında uzman doktorunuz size rutin olarak toxoplazma testi yaptıracağı için korkmanıza gerek yoktur.
Beslenmede kemik
Kemikle beslemek, hem köpek hem de kedi için uygun değildir. Kemik düşünülenin aksine bir protein kaynağı olmaktan ziyade daha çok yağ ve katı madde içerir. Bu nedenle zaten besin kaynağı olarak da işe yarar bir ürün değildir. Kedilere kesinlikle kemik vermemeliyiz. Sindirim sitemleri kemiği sindiremediği gibi, mide veya bağırsaklarında yırtıklara neden olabilir. Özellikle pirzola kemikleri, tavuk but, kanat gibi kısımlarının uzun kemikleri hayvanlar tarafından kemirilip parçalanırken yapısı nedeniyle keskin ve sivri parçalara bölündüğü için ciddi anlamda tehlikelidir. Uzun süreli kemik beslenmesinde veya sadece bir öğün bile fazlaca kemik yiyen hayvanlarda çözümü güç kabızlıklar oluşabilir. Bazen hem kedilerde hem de köpeklerde damağa sıkışan veya boğazına takılan kemik parçasının yarattığı acil durumları kliniğimizde her zaman görmekteyiz.
Köpeklerde kemirme isteğinin önüne geçmek için besin değeri olmayan preslenmiş deriden yapılmış kemik benzeri malzemeler, plastikten yapılmış parçalanmayan sert oyuncaklar, diş ipi veya ip kemik diye isimlendirdiğimiz yutulduğu zaman zarar vermeyen ipten yapılmış kemik görünümlü oyuncaklar kullanılmalıdır.
İguana ve sürüngenlerde parazitler
İguanalarda derisi üzerinde akar dediğimiz gözle güçlükle görülebilen parazitler oluşabilir. Bu akarlar genelde alındığında zaten üzerinde vardır ve uygun ortam bulduklarında çoğalırlar. Ya da petshop'tan alıp barınağına sonradan koyduğunuz, kütük, taş vb aksesuarlarla da taşınabilir. Daha çok baş ve boyun bölgesine yerleşen kırmızımsı renkteki bu küçük böcekcikler, iguananın vücudunda irritasyon oluşturup oluşan akıntı ve kepeklenmelerle beslenirler. İguanamızı uykusuz bırakır, aşırı strese girmesine neden olup zayıflamasına, iştahsızlığına ve diğer hastalıklara karşı direncinin düşmesine neden olabilirler. Bu şekilde derisinde parazite benzer şüpheli durumlar gördüğünüz iguananızı vakit geçirmeden veteriner hekime götürmelisiniz. Veteriner hekiminiz size hem iguana hem de barınağı için uygun ilaçlarını verecek ve dostunuz zayıf düşmeden onu bu parazitlerden kurtaracaktır.
Kedi yavrularında gözlerde çapaklanma
Özellikle sokak kedisi yavrularında çok fazla rastlanan bu sorun bu sene kliniklerimizde daha yaygın olarak karşımıza çıkıyor. Kedi yavruları doğduğu zaman gözleri kapalıdır ve 10- 13 günlükken 1- 2 gün içinde göz kapakları açılır. Genelde gözleri açıldıktan sonra görülen göz çapaklanması diyebileceğimiz gözlerin enfeksiyonu bazen nadir de olsa kedilerin gözlerinin açılmasından önce de görülebilir. Bu durumda göz şişer ve göz kapaklarının arasından irin sızabilir. Kedi yavrularında bu tip sorunlara neden olan etkenler virüsler olabileceği gibi çoğu zaman yüzümüzde sivilcelere de neden olabilen adi bakteri türleridir.
Ev kedilerinde veteriner kliniklerinde bulunan ve hekimin size tavsiye edip nasıl kullanacağınızı göstereceği uygun göz temizleme solüsyonları ile her gün hem yavru hem de yetişkin kedilerinizin gözlerini temizleyerek bu hastalığın önüne geçebilirsiniz.
Sokak kedilerinde durum çok daha tehlikeli ve çoğu zaman sonuçları körlüğe kadar varacak kadar kötü seyreder. Bir çok sokak kedisi yavrusu aslında kolayca tedavi edilebilen bu hastalığın kimse tarafından müdahale edilmemesi nedeniyle gereksiz yere tek gözü veya her iki kör olur.
Sokakta gözlerinde çok az çapaklanma bile gördüğümüz bir yavru kediyi hemen veteriner hekime götürmelisiniz. Genelde insanlar için kullanılan antibiyotikli göz pomatlarını günde 3 defa düzenli sürerek zaten sokaklarda zor şartlarda yaşayan bir yavru kedinin kör olmasını engelleyebilirsiniz. Gözleri çapaktan kapanmış veya şişmiş bir yavru kedi gördüğünüzde veteriner hekime çok acil götürmelisiniz. Çünkü göz kapakları yapışıp dışarıya akamayan göz küresinin ön kısmını(cornea) eritip tüm gözün apseleşmesine ve geriye dönüşsüz olarak göz dokusunun tahrip olmasına neden olur. En önemli uyarılarımdan birisi de bu şekilde gözünde mikroplanma olan bir yavru kedinin gözüne antibiyotikli göz pomatları damlatmak asla bir işe yaramaz. Damla şeklindeki ilaçlar gözün üzerinde akar gider ve etkisini tam olarak gösteremez. Sokakta gözlerinde problem olan bir kedi yavrusu gördüğünüz lütfen acil olarak bir veteriner kliniğine götürün. Tüm meslektaşlarım bu tür olaylarda ücret almadan kediye yardımcı olacaklardır. Başkası götürür diye düşünmeyin. Belki de bir minik kedinin kör olmasını engelleyecek tek insan o anda siz olabilirsiniz.
Haftanın isimleri
Köpek: Bücür- Candy- Adia- Chivas- Andor
Kedi: Amora- Angelic- Jazz- Kelly- Jamin