• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Faizler biraz daha iner mi? CAHİT SÖNMEZ

Faizler biraz daha iner mi?

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 14.11.2012, 00:00
Not artırımının gelmesi, diğer taraftan enflasyon, cari açık ve büyüme gibi bazı temel makro ekonomik parametrelerde düzelmelerin görülmesi faizlerin aşağı doğru gevşemesine neden oldu. İvmelenen faizler ciddi şekilde negatif reel seviyeye ulaşmasına rağmen halen inme eğilimi göstermesi, ister istemez özellikle kredi alma noktasındaki tüketicileri "biraz daha beklesem mi?" sorusuyla karşı karşıya getiriyor. Biz de bu kritik sorunun yanıtını arayalım. Hem tahvil bono faiz oranları hem de mevduat ve tüketici kredilerinin aşağı gelmesi için marj kaldı mı?"
Yanıttan önce faizlerin tarihi düşük seviyelere gerilemesinin nedenlerini hatırlayalım...
Yabancı sermaye girişleri artınca ve enflasyonun orta vadeli görünümü Merkez Bankası'nın beklentileri ile uyumlu seyir izlemeye başlayınca faizler açısından önemli bir hareket alanı ortaya çıkmıştı. Beklentilerin altına inen büyüme hızının biraz yükseltilmesi için Merkez Bankası harekete geçti ve söz konusu alandan yararlanmaya başladı. Bu süreçte, sağ olsun Fitch de kredi derecelendirme notumuzu yükselterek eşlik edince ortaya oldukça düşük faiz seviyelere çıktı.
Faktörleri biraz açalım...

SICAK PARA

Merkez Bankası faiz koridoru içinde bankaları fonlamanın ortalama maliyetini belirlerken iki temel kriteri göz önünde bulunduruyor. Birincisi, enflasyon, ikincisi yabancı sermaye hareketleri. Yabancı sermaye hareketlerini sabit tutalım, enflasyon, öngörüsünün üzerine çıktığında, Nisan ayında olduğu gibi, parasal sıkılaştırmaya gidiyor ve ortalama fonlama oranını yukarı çekiyor. Enflasyonun yüzde 11.14 seviyesine tırmandığı Nisan ayında, Merkez Bankası temel amacı gereği tüm ikincil hedeflerini bir kenara bırakmış ve istisnai gün uygulaması ile mümkün olduğunca faiz koridorunun üst bandından fonlamıştı bankaları. Enflasyonda sorun olmadığı süreçte ise, sermaye giriş çıkışlarına konsantre oluyor Merkez ve bu bağlamda çıkış varsa kurların yükselmemesi için sıcak paranın "risk iştahını artırmayı" tercih ediyor. Yine aynı şekilde faizleri yüksek seviyelere alıyor. Tersi durumda ise, sıcak para sabitken, enflasyon öngörüler içinde gerçekleştiğinden faizleri aşağı çekebiliyor. Sıcak para girişleri fazla ise enflasyon elverdiğince parayı gevşetip faizleri indiriyor ve sonuçta sıcak paranın "risk iştihanı" kapatıyor.

FAİZ İNDİRİMİ

Getiriler Türkiye'de çok yüksek olduğundan gelişmekte olan piyasalar içinde Türkiye ön plana çıkıyor. Dolayısıyla, sıcak para girişi, tabii Fitch'in de hayati katkısı ile artarak devam ediyor. Merkez Bankası gelinen bu noktada, yani enflasyon düşerken sıcak para girişinin yükselmesi sürecinde, kaçınılmaz olarak Kasım toplantısında faiz koridorunu daraltacaktır. Gecelik borç verme faiz oranında en az 50 baz puan indirim bekleyebiliriz. Politika faiz oranı olarak aldığı haftalık repo oranını çok büyük olasılıkla yüzde 5.75 seviyesinde bırakacak. Peki, faizleri biraz düşürür ise krediler için uygun zemin oluşturup iç talebi dürtmüş olmaz mı? Doğru... Bu yüzden kredi hacminde genişleme oranını yüzde 15'ler seviyesinde tutmak için zorunlu karşılık oranlarını yükseltmeyi deneyecek.
Tüm parçaları birleştirdiğimizde TL faiz oranlarının biraz daha aşağı yönlü hareketini bekleyebiliriz. Gerek tahvil, mevduat gerekse kredi faiz oranlarında az da olsa bir miktar daha gevşeme olacaktır yılın son aylarında. Ya devamı derseniz? Birkaç koşul var devamlılığını sağlayacak. Birincisi, ikinci bir derecelendirme kuruluşunun da Türkiye'nin notunu "yatırım yapılabilir" seviyeye yükseltmesi. Bu durumda yabancı sermaye girişleri artacağından Merkez Bankası faiz indirimi için kendisine zemin bulabilecek. İkinci koşul ise enflasyon görünümünde bir bozulma olmaması.
Kredi alacak olanlara iki önerim var. İlk önerim şu; komik ama gerçek, mümkünse kredi almayın, tabii konutu dışarıda tutuyorum, diğer önerim ise faiz oranları için biraz bekleyebilirsiniz.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI