• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Yeniden faiz tartışması CAHİT SÖNMEZ

Yeniden faiz tartışması

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 15.04.2014, 00:00
Bir haftalık ara verdim... Ama gündem yine aynı. Faizler... Bıraktığımız yerde yükselmesini değerlendiriyorduk, şimdi düşmeli mi? sorusunun yanıtını arıyoruz. Ne yazık ki Merkez Bankası üzerindeki telkinlerden taviz verilmiyor. Derslerine çalışmadığı iddia edilen derecelendirme kuruluşları son kararlarında ön plana çıkardıkları gerekçelerin başında faiz kararlarına yönelik yoğun fikir beyanları ve bunun sonucunda Merkez Bankası'nın bağımsızlığını zedelediği konuları geliyor.
Önce yükselmesin... Şimdi de düşsün. Temenniler böyle olabilir ancak koşullar faiz indirimi için Merkez Bankası'na manevra alanı yaratıyor mu?
Kritik sorunun yanıtlarını verelim...
Detaylardan önce sonuç: Hayır, koşullar faiz indirimi için henüz uygun değil.
Dört temel koşulu var Merkez Bankası'nın faiz indirme kararı verirken dikkate almak zorunda olduğu...
Birincisi enflasyon...
Hem TÜFE hem de ÜFE yükselen bir trend izliyor. TÜFE yüzde 8'ler, ÜFE yüzde 12'ler seviyelerinde. Hatta Merkez Bankası'nın konsantre olduğu özel kapsamlı TÜFE H ve I grupları yüzde 9.50'larda. Fiyat istikrarı ana amacına ulaşabilmek için enflasyonun ateşinin biraz düşmesini bekleyecek Merkez Bankası. Beklentisi de Haziran'dan önce düşüşe geçmeyeceği yönünde. İyimser bir beklenti diyebiliriz. Çünkü, kurak geçen kışın ardından işlenmemiş ve işlenmiş gıda fiyatları, ki bir süredir enflasyonun yükselmesinde payı fazla idi, enflasyonun aşağı yönlü hareketini kısıtlayabilir. Seçim sonrasına bırakılan doğalgaz ve enerji fiyatlarını da eklersek, enflasyonun tansiyonun düşmesinin gecikebileceğini söyleyebiliriz.

AÇIĞIN FİNANSMANI

İkinci faktör ise cari açık... Merkez Bankası'nın en fazla iyimser olduğu unsur. Belirgin bir düzelme öngördüğünü her fırsatta dile getiriyor Başkan Başçı. Geçen yıl 65 milyar dolar düzeyinde olan cari açık bu yılın ilk iki ayında tahmin edildiği kadar gerilemedi. Ocak ve Şubat verilerini yıllık baza indirgediğimizde cari açık sadece 2.5 milyar dolar düşmüş. Diğer bir deyişle 62.5 milyar dolar olmuş. Tabii büyüme hızının yüzde 3'lerde kalması cari açığı otomatikman aşağı çekecek. Ne kadar büyüme o kadar cari açık. Gerek iç taleple gerekse dış taleple büyüyelim, her ikisinde de önce ithalat yapıp sonra üretim ve ihracat gerçekleştiriyoruz.
Üçüncü faktör kredi hacmindeki artışın sınırlandırılması. İç ve dış talep dengelemesi çerçevesinde Merkez Bankası birkaç yıldır kredileri baskılamaya çalışıyor. Çin'den sonra dünyanın ikinci en fazla büyüyen ülkesi olduğumuz 2012 yılında kredi hacmindeki artış oranı yüzde 40'ları bulmuştu. Bu yüzden ekonominin soğutulmasına yönelik alınan önlemlerden birisi de bankalar nezdinde kaynak maliyetinin yükseltilmesiydi. Zorunlu karşılıklara faiz uygulanmaması gibi...

KUR OYNAKLIĞI
Dördüncü unsur yabancı sermaye akımlarının yön değiştirmesi ve kur oynaklığının artması. Sıcak para çıkış yaptığında TL değer kaybediyor. Ne var bunda? TL yükselince ihracatta rekabet gücümüz artmıyor mu? Evet artıyor... Ama aşırı olunca ithalata dayalı temel girdilerin fiyatları yükseliyor, maliyet enflasyonuna yukarı yönlü baskı oluşturuyor. Aynı zamanda, sıcak paranın çıkması cari açığın finansmanını da zora sokuyor. Dolayısıyla, Merkez Bankası ister istemez cazip getiriler ile yabancı sermayenin iştahını artırmak zorunda kalıyor. FED'in üçüncü parasal genişlemeden çıkış sürecinde olduğu bu sıralarda Merkez Bankası'nın faizler konuda "ince ayar" yapması gerekiyor.
Parçaları yan yana getirdiğimizde iç ve dış ekonomik koşullar Merkez Bankası'nın manevra alanını daraltıyor. Monitöründen izlemeye bir süre daha devam edecek... Tabii ki fırsat yakaladığında aşağı çekmeye çalışacak Merkez Bankası... Yeter ki yüzlerce çok değerli uzmanın çalıştığı ve hepimizden konuya daha hakim olan bu değerli kurumu rahat bırakalım...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI